İçinde sal olan 8 harfli 93 kelime var. İçerisinde SAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sal olan kelimeler listesine ya da Sonu sal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

SAL

2 Harfli Kelimeler

AL, AS, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TARIMSAL

  1. [sıfat] Tarımla ilgili, zirai

MUVASALA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Muvasalat

SORUNSAL

  1. [sıfat] Çözümü belli olmayan
  2. Doğru olma ihtimali bulunmakla birlikte, şüphe uyandıran, kesin olmayan, problematik

MANİSALI
...
ORSALAMA

  1. [isim] Orsalamak işi

TUTKUSAL

  1. [sıfat] Tutkulu, aşırı bağlı veya düşkün
    • "... bazıları insanları cinsel ve tutkusal kaymalarıyla ele alıp işleyen eserleri dudak bükerek eleştiriyorlar." (Atilla İlhan)

SALOZLUK

  1. [isim] Saloz olma durumu, salaklık

MAGMASAL

  1. [sıfat] Magmatik

KISALTIŞ

  1. [isim] Kısaltma işi veya biçimi

ASALETEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Bir görevde temelli olarak, asıl olarak, vekâleten karşıtı
    • "Asaleten atamak."
  2. Kendi adına hareket ederek

SALDIRIŞ

  1. [isim] Saldırma işi veya biçimi
    • "Her türlü saldırış ve sataşma sahneleri gene eksik değildi." (Falih Rıfkı Atay)

EMSALSİZ

  1. [sıfat] Eşsiz, eşi benzeri olmayan, bir benzeri daha bulunmayan
    • "Yüzünde, bakışlarında, her konuya göre değişen emsalsiz bir ifade kudreti vardı." (Yusuf Ziya Ortaç)

TANRISAL

  1. [sıfat] İlahî

KONUMSAL
...
SALYAMSI
...
DOĞUMSAL

  1. [sıfat] Doğumdan, soydan gelen
    • "Doğumsal kalp hastalıkları."

SALLANIŞ

  1. [isim] Sallanma işi veya biçimi

YAZINSAL

  1. [sıfat] Edebî
    • "Yaşayan şiirler yazdı, ille yazınsal gerçeklik diye tutturmaktan vazgeçti." (Selim İleri)

SALGINCI

  1. [isim] Salgın toplayan kimse

SALINMAK

  1. [nsz] Yürürken uyumlu hareketlerle hafifçe bir yandan bir yana eğilmek
    • "Vücudu o kadar narindi ki hafif rüzgârlarla sallanan salkım söğütler gibi oradan oraya salınıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [-e] Salma işine konu olmak
    • "İlaçlar yazıldı. Eczaneye adam salındı. Hekime kahve pişti, getirildi." (Memduh Şevket Esendal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü