İçinde sal olan 5 harfli 35 kelime var. İçerisinde SAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sal olan kelimeler listesine ya da Sonu sal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

SAL

2 Harfli Kelimeler

AL, AS, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

VİSAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sevgiliye kavuşma
    • "Aşk derdinin çaresi visaldir." (Reşat Nuri Güntekin)

SALAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Namaz
  2. Hz. Muhammed'in adı anıldığında saygı göstermek için okunan dua

SALİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Esen, sağlam
  2. Sakin, huzurlu
    • "Ben kahveye salim kafayla, serinkanlılıkla düşünmek için gittim." (Zeyyat Selimoğlu)

SALTO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Rakibin bedenini kollarıyla birlikte kavrayarak yana veya arkaya savurma, devirerek bastırma biçiminde uygulanan bir güreş oyunu

SALAK

  1. [isim] Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan kimse

SALON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir evde konukları ağırlamakta kullanılan en geniş oda
    • "Hasta alt kattaki salona kadar gitti ve bir kanepenin üstüne düştü." (Peyami Safa)
  2. Toplantıların, kutlamaların, gösterilerin yapıldığı geniş yer
    • "Düğün salonu. Konferans salonu."
  3. Dükkân, mağaza
    • "Çay salonu. Berber salonu."

YASAL

  1. [sıfat] Yasanın, dinin ve kamu vicdanının doğru bulduğu, yasalara uygun, kanuni (I), meşru, legal

SALVO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Genellikle topla yapılan yaylım ateş
    • "Ben, düşman donanmalarının göğüslerimize savurduğu salvoları da seyrettim, onları da seyrettim, onları da dinledim." (Aka Gündüz)

SALLI

  1. [sıfat] Büyük ve geniş, sal gibi yayvan
    • "Sallı bir yapı."

İSALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Akıtma

SALCI

  1. [isim] Sal ile yolcu ve yük taşıyan kimse

SALİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir yola giren, bir yolda giden
    • "Güreşe merak sardı. Bir dine salik olanların fanatizmi ile güreş âşığı kesildi." (Haldun Taner)
  2. Bir tarikata bağlanan

SALSA

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bir tür Güney Amerika dansı
  2. Bu dansın müziği

SALÇA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yemeklere lezzet ve renk katmak için konulan domates veya biber ezmesi
    • "Biber salçası. domates salçası."
  2. Domates, baharat vb. şeylerle yapılan, çoğunlukla et yemeklerine katılan sos

SALTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Köpeğin arka ayakları üzerine ayağa kalkması

SALİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Haç

SALGI

  1. [isim] Hücrelerin, vücuttaki bezlerin kandan ayırıp oluşturdukları ve yeniden kana, başka organa veya dışarıya saldıkları sıvı madde, ifraz
    • "Tükürük bir salgıdır."
  2. Güneşten dışarı doğru madde fırlaması

MASAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür
    • "Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır." (Necati Cumalı)
  2. Boş, boşuna söylenmiş söz
    • "Müttefikler karşı hücuma geçtikten sonra, milleti aynı masalla uyutmak olanaksızlaştı." (Haldun Taner)
  3. Değersiz, önemsiz şey
    • "Yaratıcı gücü kalmayan bir yazıcı bir masaldan başka nedir?" (Halide Edip Adıvar)

SALAM

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Sığır, hindi vb. etinden yapılan, genellikle dilimlenerek soğuk yenen bir yiyecek

SALUR
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü