İçinde sa olan 8 harfli 426 kelime var. İçerisinde SA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sa olan kelimeler listesine ya da Sonu sa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FİNANSAL
-
-
[sıfat]
Mali
-
[sıfat]
Mali
- İBLİSANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
İblisçe
- "Mektebi terk etmek isteyen bir talebeyi iblisane birtakım desiselerle kandırarak fikrinden döndürmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
İblisçe
- İLTİSAKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bitişken
-
[sıfat]
Bitişken
- KISALTIŞ
-
-
[isim]
Kısaltma işi veya biçimi
-
[isim]
Kısaltma işi veya biçimi
- SARIERİK
-
-
[isim]
Kayısı
-
[isim]
Kayısı
- YAZINSAL
-
-
[sıfat]
Edebî
- "Yaşayan şiirler yazdı, ille yazınsal gerçeklik diye tutturmaktan vazgeçti." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Edebî
- SATAŞMAK
-
-
[-e]
Bir kimseyi rahatsız edecek davranışta bulunmak, musallat olmak
- "Edepsiz bir sarhoş, eskiden tanıdığı bir kadına sataşıyor." (Necati Cumalı)
-
Sarkıntılık etmek
- "Ne münasebet gider de komşunun hizmetçi kızına sataşırsın?" (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Bir kimseyi rahatsız edecek davranışta bulunmak, musallat olmak
- MUHASARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuşatma
- "Avluda neden bir köşede muhasara altına alındığımı o vakit anlamıştım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Çevirme
-
[isim]
Kuşatma
- SAATİNDE
-
-
[zarf]
Önceden belirlenen, düşünülen vakitte
-
[zarf]
Önceden belirlenen, düşünülen vakitte
- SARARMAK
-
-
[nsz]
Sarı olmak, rengi sarıya dönmek
- "Her sabah ağaçların sararan yapraklarıyla pek güzel olan karşıki dağlara bakarak uyanıyorum." (Memduh Şevket Esendal)
- "Sokakları dolduran sayılmaz şapkaların zalimce, kurnaz ve namussuz gölgelerinde sararmış solmuş." (Ömer Seyfettin)
-
Korku, üzüntü, coşku vb. sebeplerle yüzün rengi solmak
- "Malı mülkü varken, hiçbir sıkıntısı yokken üzüntüsünden zayıflıyor, sararıp soluyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Sarı olmak, rengi sarıya dönmek
- SARDOĞAN
-
-
[isim]
Sarı renkli bir tür doğan
-
[isim]
Sarı renkli bir tür doğan
- SARGISIZ
-
-
[sıfat]
Sargısı olmayan
-
[sıfat]
Sargısı olmayan
- AKSAKLIK
-
-
[isim]
Aksak olma durumu
- "Gördüğüm aksaklıklar varsa belirtmemi istediler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Aksak olma durumu
- MUSAMMAT
- ...
- ORSALAMA
-
-
[isim]
Orsalamak işi
-
[isim]
Orsalamak işi
- SABREDİŞ
- ...
- İRSALİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yere gönderilen eşyanın listesi, gönderme belgesi
-
[isim]
Bir yere gönderilen eşyanın listesi, gönderme belgesi
- SAĞLAMCA
-
-
[sıfat]
Oldukça sağlam, sağlama yakın
-
[zarf]
(sağla'mca) Sağlam olarak
-
[sıfat]
Oldukça sağlam, sağlama yakın
- SAHAFLIK
-
-
[isim]
Sahaf olma durumu
-
[isim]
Sahaf olma durumu
- SAPLANTI
-
-
[isim]
Kişinin, etkisinden kendini kurtaramadığı yersiz saçma düşünce, sabit fikir, fikrisabit, idefiks
- "Üstadı bu saplantısından kurtarmak kolay olmamıştı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kişinin, etkisinden kendini kurtaramadığı yersiz saçma düşünce, sabit fikir, fikrisabit, idefiks