İçinde sa olan 8 harfli 426 kelime var. İçerisinde SA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sa olan kelimeler listesine ya da Sonu sa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MASAÜSTÜ
-
-
[isim]
Bilgisayar açıldığında klasör, program vb. simgeler ile genel görüntülerin yer aldığı çalışma ortamı
-
[isim]
Bilgisayar açıldığında klasör, program vb. simgeler ile genel görüntülerin yer aldığı çalışma ortamı
- SAMSUNLU
- ...
- SANDALYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası
- "Sandalyelerimizden doğrulduk, el sıktık, yer gösterdik." (Refik Halit Karay)
-
Makam, koltuk, mevki
- "Bunların gençliğe karşı aldıkları vaziyeti ben biraz sandalye vehminden doğmuş telakki ediyorum." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası
- SANTRFOR
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Futbolda ileri uçta, hücum hattının ortasında oynayan oyuncu
-
[isim]
Futbolda ileri uçta, hücum hattının ortasında oynayan oyuncu
- SAPTAYIŞ
-
-
[isim]
Saptama işi veya biçimi
-
[isim]
Saptama işi veya biçimi
- YASAMALI
-
-
[sıfat]
Yasa yapma ile ilgili, teşrii
-
[sıfat]
Yasa yapma ile ilgili, teşrii
- SAFİYANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Safçasına
- "Kin güden biri için geçerli olabilecek bir mektup, safiyane, iyi niyetle yapılmış bir uyarı." (Nezihe Meriç)
-
[zarf]
Safçasına
- SALAŞPUR
-
-
[isim]
Seyrek dokunmuş, astarlık ince bez
- "Yalnız belinden fazla olarak murdar bir salaşpur sarkıyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Seyrek dokunmuş, astarlık ince bez
- SALATALI
- ...
- MANİSALI
- ...
- MUHTASAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kısaltılmış olan
-
[sıfat]
Kısaltılmış olan
- SABUNİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir tür nişasta helvası
-
[isim]
Bir tür nişasta helvası
- SAKALSIZ
-
-
[sıfat]
Sakalı olmayan
-
[sıfat]
Sakalı olmayan
- SAFDİLLİ
- ...
- SUSAKLIK
-
-
[isim]
Susamış olma durumu
-
Salaklık, aptallık
-
[isim]
Susamış olma durumu
- TASAVVUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Göz önüne getirme, hayal etme, zihinde canlandırma
- "Yaya kaldırımlarını tasavvur ettiği kadar kalabalık bulmadı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Tasarım
-
Düşünce, amaç, niyet, maksat, plan
- "Bütün bu tasavvurlar iskambilden bir kule gibi bir anda yıkılıvermişti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Göz önüne getirme, hayal etme, zihinde canlandırma
- YAZGISAL
-
-
[sıfat]
Kadere, mukadderata ait
- "Yazgısal diye daha çok, insan iradesiyle değiştiremediğimiz talihsizliklere diyoruz." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Kadere, mukadderata ait
- KURAMSAL
-
-
[sıfat]
Kuramla ilgili, kuram durumunda bulunan, kuram niteliğinde olan, nazari, teorik, uygulamalı karşıtı
-
[sıfat]
Kuramla ilgili, kuram durumunda bulunan, kuram niteliğinde olan, nazari, teorik, uygulamalı karşıtı
- MUHASARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuşatma
- "Avluda neden bir köşede muhasara altına alındığımı o vakit anlamıştım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Çevirme
-
[isim]
Kuşatma
- SABIKALI
-
-
[sıfat]
Sabıkası olan
- "Bugün medeniyet ve insaniyetin düşmanları olan canileri, sabıkalıları o arıyor, o takip ediyor, o buluyor." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Sabıkası olan