İçinde sa olan 6 harfli 244 kelime var. İçerisinde SA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sa olan kelimeler listesine ya da Sonu sa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BASARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Görme ile ilgili
-
[sıfat]
Görme ile ilgili
- SARHOŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan (kimse), esrik, mest, sermest, başı dumanlı, kafası iyi, kafası dumanlı, kafası kıyak
- "Sarhoştum aydım, böyle yaşamaktan caydım, diyerek birdenbire yeniden gazeteciliğe dönmek olacak iş değildi." (Ahmet Ümit)
-
Bir şeyden çok fazla mutluluk duyan
- "Zafer sarhoşu."
-
[zarf]
Hoşa giden bir etki ile kendinden geçmiş olarak
- "Arılar bahar çiçekleriyle sarhoş dolaşıyorlar."
-
[sıfat]
Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan (kimse), esrik, mest, sermest, başı dumanlı, kafası iyi, kafası dumanlı, kafası kıyak
- SAMSAT
- ...
- SAĞMAK
-
-
[-i]
Memeyi parmaklar arasında sıkarak sütünü akıtmak
- "Gözümüzün önünde keçilerden sağdıkları köpüklü sütlerimizi yarıda bırakıp kalktık." (Aka Gündüz)
-
Kovandaki balı peteklerden almak
-
Yumak durumundaki bir şeyi çözüp açmak
- "İpek kozalarını sağmak."
-
Aldatarak parasını çekmek
-
[-i]
Memeyi parmaklar arasında sıkarak sütünü akıtmak
- SALGIN
-
-
[sıfat]
Kısa zamanda çevredeki insan, hayvan veya bitkilerin büyük bir bölümüne bulaşan, müstevli
- "Salgın hastalık."
-
[isim]
Bir hastalığın veya başka bir durumun yaygınlaşması ve birçok kimseye birden bulaşması
- "Tifo salgını. Kumar salgını."
-
[isim]
Gereğinde herkesten para veya mal olarak toplanan geçici vergi
-
[isim]
Bir şeyin bir yere girip her yanı kaplaması, istila
- "Çekirge salgını."
-
[isim]
Belli bir hareketin, davranışın, sözün toplumda yaygınlaşması
-
[sıfat]
Kısa zamanda çevredeki insan, hayvan veya bitkilerin büyük bir bölümüne bulaşan, müstevli
- SAZSIZ
-
-
[sıfat]
Sazı olmayan
-
[sıfat]
Sazı olmayan
- IRKSAL
-
-
[sıfat]
Irki
-
[sıfat]
Irki
- SANSIZ
-
-
[sıfat]
Sanı, ünü olmayan
-
[sıfat]
Sanı, ünü olmayan
- SAHABE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hz. Muhammed'i görmüş ve onun sohbetinde bulunmuş Müslümanlar, ashap
-
Sahipler, sahip çıkanlar
-
[isim]
Hz. Muhammed'i görmüş ve onun sohbetinde bulunmuş Müslümanlar, ashap
- BAYSAL
-
-
[sıfat]
Huzur ve refah içinde olan
-
[sıfat]
Huzur ve refah içinde olan
- SARRAF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuyumcu
-
Mesleği, değerli kâğıt ve metal paraları birbiriyle değiştirmek, tahvil alışverişi yapmak olan kimse
-
[isim]
Kuyumcu
- EROSAL
-
-
[sıfat]
Erosçu, erotik
-
[sıfat]
Erosçu, erotik
- KARSAK
-
-
[isim]
Köpekgillerden, soluk kahverengi, karnı beyaz tüylü, kısa kulaklı, postundan kürk yapılan bir memeli türü (Vulpes corsac)
-
[isim]
Köpekgillerden, soluk kahverengi, karnı beyaz tüylü, kısa kulaklı, postundan kürk yapılan bir memeli türü (Vulpes corsac)
- SAYVAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Güneşten, yağmurdan korunmak için veya süs olarak bir şeyin üzerine çekilen dam saçağı gibi düz veya eğimli örtü
- "Saçak sayvanı. Perde sayvanı. Eteklik sayvanı. Karyola sayvanı."
-
Evlere bitişik, önü açık, direkler üzerine oturtulmuş, üzeri örtülü yer
-
Kulak kepçesi
- "Amma nasıl çocuk ... vücut tüylü, kulağın sayvanı yok." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Güneşten, yağmurdan korunmak için veya süs olarak bir şeyin üzerine çekilen dam saçağı gibi düz veya eğimli örtü
- USANTI
-
-
[isim]
Usanç, usanma durumu
-
[isim]
Usanç, usanma durumu
- MUNSAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kavşak
-
[sıfat]
Kavuşan
-
[isim]
Kavşak
- SARKMA
-
-
[isim]
Sarkmak işi
-
[isim]
Sarkmak işi
- KORSAN
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Düşman veya kendi ulusunun gemilerine saldıran deniz haydudu, deniz hırsızı
- "Bu adayı ilk defa Portekizli korsanlar bulmuşlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Başkalarının hakkını zor kullanarak alan kimse
-
[sıfat]
İzinsiz olarak çoğaltılan (kitap, kaset vb.)
-
[sıfat]
Bir hakkı izinsiz olarak kullanan
- "Korsan kasetçilik. Korsan yayın."
-
[isim]
Düşman veya kendi ulusunun gemilerine saldıran deniz haydudu, deniz hırsızı
- SARDUN
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Balıkçıların kullandığı bir tür halat
-
[isim]
Balıkçıların kullandığı bir tür halat
- SAVANA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ekvator kuşağındaki otsu bitkilerle kaplı çayırlar
-
[isim]
Ekvator kuşağındaki otsu bitkilerle kaplı çayırlar