İçinde sa olan 5 harfli 231 kelime var. İçerisinde SA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sa olan kelimeler listesine ya da Sonu sa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ADSAL
-
-
[sıfat]
Adla ilgili, ad niteliğinde olan
-
[sıfat]
Adla ilgili, ad niteliğinde olan
- SAHİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gerçek, doğru, sağın, hakiki
- "Gazeteler bir şey yazmadılar, bize resmî, sahih hiçbir malumat vermiyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Gerçek, doğru, sağın, hakiki
- NİSAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yılın otuz gün süren, dördüncü ayı, april
-
[isim]
Yılın otuz gün süren, dördüncü ayı, april
- USANÇ
-
-
[isim]
Usanma duygusu, bıkma, bıkkınlık, melal
- "Çehremde usanç alametlerinin arttığını sezen kâhya sustu." (Refik Halit Karay)
- "Efendim, Tanrının günü aynı pilava kaşık sallamaktan usanç getirmişsindir." (Ercüment Ekrem Talu)
- "Binlerce kahraman, bu yazın usanç veren günlerini de ateşe, ısınmış demire karşı ve kızgın toprak üstünde geçirecekler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Usanma duygusu, bıkma, bıkkınlık, melal
- SAVIŞ
- ...
- SAFHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Evre
- "Gerçi sonradan, bu olayın şu son safhasını hatırladıkça çok defa gülmekten katılmışımdır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Faz
-
[isim]
Evre
- SAYIN
-
-
[sıfat]
Konuşma ve yazışmalarda saygı belirtisi olarak kişi adlarının önüne getirilen söz, saygıdeğer, muhterem
-
[sıfat]
Konuşma ve yazışmalarda saygı belirtisi olarak kişi adlarının önüne getirilen söz, saygıdeğer, muhterem
- SALMA
-
-
[isim]
Salmak işi
- "Sokaklarda salma geziyor."
- "Ne olacak çobansız köyde kurtlar boş oturacak değil ya işte böyle salma dolaşırlar." (Ragıp Akyavaş)
-
Pirinçle pişirilen bir tür yemek
- "Midye salması."
-
Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para
-
Bazı köylü giysilerinde kolun yeninden sarkan kumaş parçası
-
Kuşların üretilmesine ayrılan oda
-
[sıfat]
Başıboş gezen (hayvan)
- "Salma sığır."
-
[sıfat]
Sürekli akan (su)
-
Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri
-
[isim]
Salmak işi
- SANRI
-
-
[isim]
Uyanık bir kişinin, kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşaması, birsam, halüsinasyon
- "Olmaz, gerçek olamaz bu yaşadığımız, ya sanrı ya sanrıya çok yakın bir şey." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Uyanık bir kişinin, kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşaması, birsam, halüsinasyon
- SARAY
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hükümdarların veya devlet başkanlarının oturduğu büyük yapı
-
Kamu işlerinin yürütüldüğü büyük yapı
- "Emniyet Sarayı. Spor ve Sergi Sarayı."
-
Görkemli ve gösterişli yapı
- "Bu ev bir saray."
-
Devlet başkanı ve çevresi
- "Saraydan çağrılmış."
-
[isim]
Hükümdarların veya devlet başkanlarının oturduğu büyük yapı
- KASAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse
-
Et satılan dükkân
-
[sıfat]
Kan dökücü, hunhar
-
[isim]
Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse
- SAVLA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemilerde bayrakları direğe çekmekte kullanılan ince ip
-
[isim]
Gemilerde bayrakları direğe çekmekte kullanılan ince ip
- BASAK
-
-
[isim]
Merdiven
-
[isim]
Merdiven
- SATIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir sayfa üzerinde alt alta ve yan yana gelen kelimelerden oluşan dizi
- "Yazılardan bıkmışım artık tek satır okumayayım." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir sayfa üzerinde alt alta ve yan yana gelen kelimelerden oluşan dizi
- SAFÇA
-
-
[sıfat]
Biraz saf
- "Kopardığı parçayı safça bir gururla yere attı." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
(sa'fça) Safçasına
-
[sıfat]
Biraz saf
- SAPKI
-
-
[isim]
Bir görevin ve özellikle bir fizyoloji görevinin ters bir yön alması
-
[isim]
Bir görevin ve özellikle bir fizyoloji görevinin ters bir yön alması
- USARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öz su
-
[isim]
Öz su
- SALOZ
-
-
[sıfat]
Salak
-
[sıfat]
Salak
- ENSAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler
-
[isim]
Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler
- SABUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kirli ve yağlı şeyleri temizlemekte kullanılan, türlü yağlarla alkaliler birleştirilerek yapılan madde
-
Bu maddenin kalıp durumunda olan biçimi
-
[isim]
Kirli ve yağlı şeyleri temizlemekte kullanılan, türlü yağlarla alkaliler birleştirilerek yapılan madde