İçinde ruz olan 20 kelime var. İçerisinde RUZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ruz olan kelimeler listesine ya da Sonu ruz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
FAKRUZARURET
MÜRURUZAMAN, RUZİKLENMEK
RUZİKLENME, RUZNAMÇECİ
RUZNAMECİ
MARUZLUK, RUZNAMÇE, TAARRUZİ
MARUZAT, RUZNAME, RUZUŞEB, TAARRUZ, TEMARUZ
FİRUZE, NEVRUZ, TEARUZ
MARUZ
ARUZ
RUZ
R U Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
RUZ
2 Harfli Kelimeler
UR, UZ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FAKRUZARURET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İleri derecede yoksulluk
- "Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir." (Atatürk)
-
[isim]
İleri derecede yoksulluk
- RUZİKLENMEK
-
-
[nsz]
Sefil bir biçimde gün geçirmek veya geçinip gitmek
- "Hiç bu yaşa kadar mahkeme kapısına varmadık, adam yok, çocuklar askerde, güveyi kayıp; işler, karı, çoluk çocuk elinde, köyde dört mavzerle ruzikleniriz." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Sefil bir biçimde gün geçirmek veya geçinip gitmek
- MÜRURUZAMAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Süre aşımı
-
[isim]
Süre aşımı
- RUZNAMÇECİ
- ...
- RUZİKLENME
-
-
[isim]
Ruziklenmek durumu
-
[isim]
Ruziklenmek durumu
- RUZNAMECİ
- ...
- MARUZLUK
- ...
- RUZNAMÇE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde defterdarlıkta günlük hadiselerin yazıldığı küçük defter
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde defterdarlıkta günlük hadiselerin yazıldığı küçük defter
- TAARRUZİ
- ...
- TEMARUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendini hasta gibi gösterme
-
[isim]
Kendini hasta gibi gösterme
- RUZNAME
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Günlük olayların yazıldığı defter
- "Dünyada en birinci zevk ruzname tutmaktır derdi. Ben bunu boş ve manasız ve münasebetsiz bulurdum." (Ömer Seyfettin)
-
Gündem
-
Olayların zaman sırasına göre yazılmış bulunduğu defter
- "Bugün elimde bir ruznamem olsaydı belki hakikati anlayabilecektim." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Günlük olayların yazıldığı defter
- MARUZAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mevki, makam veya yaş bakımından büyük birine sunulan, bildirilen dilek veya bilgi, sunuş
- "Size maruzatım var."
-
[isim]
Mevki, makam veya yaş bakımından büyük birine sunulan, bildirilen dilek veya bilgi, sunuş
- TAARRUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saldırı
- "Bu gece cephede umumi taarruz var." (Memduh Şevket Esendal)
- "Taarruz etsek de bir fayda yok belki tehlike var."
-
[isim]
Saldırı
- RUZUŞEB
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Gece gündüz
-
Sürekli
-
[zarf]
Gece gündüz
- TEARUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çatışma, birbirine ters düşme
-
[isim]
Çatışma, birbirine ters düşme
- NEVRUZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Eski takvimlere göre yılın ve baharın ilk günü sayılan martın yirmi birine rastlayan gün
-
Çiçekleri aslanağzına benzeyen, türlü renkte bir kır bitkisi
-
Nevruz otu
-
[isim]
Eski takvimlere göre yılın ve baharın ilk günü sayılan martın yirmi birine rastlayan gün
- FİRUZE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Küpe ve yüzük taşı gibi süslemede kullanılan, mavi renkli, saydam olmayan hidratlı doğal alüminyum ve fosfattan oluşan değerli bir mineral
-
[isim]
Küpe ve yüzük taşı gibi süslemede kullanılan, mavi renkli, saydam olmayan hidratlı doğal alüminyum ve fosfattan oluşan değerli bir mineral
- MARUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir olayın, bir durumun etkisinde veya karşısında bulunan
- "Herkes, her an müthiş bir tehlikeye maruzdur." (Peyami Safa)
- "Türk Cumhuriyeti varlığını, istikbalini safsatalarla tehlikeye maruz bırakamaz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Taraf taraf işgallere, istilalara maruz kaldık." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Arz edilen, sunulan, verilen
-
[sıfat]
Bir olayın, bir durumun etkisinde veya karşısında bulunan
- ARUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hecelerin uzunluk ve kısalık, kapalılık veya açıklık değerlerine göre türlü ses kalıplarından oluşan divan edebiyatı nazım ölçüsü
-
[isim]
Hecelerin uzunluk ve kısalık, kapalılık veya açıklık değerlerine göre türlü ses kalıplarından oluşan divan edebiyatı nazım ölçüsü
- RUZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gün
-
[isim]
Gün