İçinde run olan 7 harfli 18 kelime var. İçerisinde RUN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında run olan kelimeler listesine ya da Sonu run ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
N R U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
NUR, RUN
2 Harfli Kelimeler
UN, UR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZORUNLU
-
-
[sıfat]
Kesin olarak gereksinim duyulan, zaruri, mecburi, ıstırari
- "Tanzimat, gecikmiş de olsa zorunlu, kaçınılmaz bir atılımdı." (Necati Cumalı)
-
Doğal olarak kaçınılması imkânsız olan, olumsal karşıtı
-
[sıfat]
Kesin olarak gereksinim duyulan, zaruri, mecburi, ıstırari
- ENDERUN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Saraylarda harem ve hazine dairelerinin bulunduğu yer
-
Büyük sarayların iç bölümü
-
Devlet görevlilerini yetiştiren okul
-
[isim]
Saraylarda harem ve hazine dairelerinin bulunduğu yer
- KORUNUM
-
-
[isim]
Korunma işi, muhafaza
-
[isim]
Korunma işi, muhafaza
- KAMERUN
- ...
- BURUNDİ
- ...
- KORUNMA
-
-
[isim]
Korunmak işi
- "En iyi korunma çaresi yeşil dal altlarına sinmeye kaldı!" (Haldun Taner)
- "Hiçbir düşünce ve mülahazanın ... Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği..." (Anayasa)
-
[isim]
Korunmak işi
- TURUNCU
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Turunç rengi, kızıl sarı renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Turunç rengi, kızıl sarı renk
- KORUNGA
-
-
[isim]
Otsu, genellikle 30-70 cm boyunda, çok yıllık, pembe çiçekli, hayvan yemi olarak kullanılan bir bitki (Onobrychis viciifolia)
-
[isim]
Otsu, genellikle 30-70 cm boyunda, çok yıllık, pembe çiçekli, hayvan yemi olarak kullanılan bir bitki (Onobrychis viciifolia)
- BURUNTU
-
-
[isim]
Buru, sancı, bağırsak bozukluğu
- "Sus! Buruntu geçiriyorum, azıcık kıpırdansam falya." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Buru, sancı, bağırsak bozukluğu
- VURUNMA
-
-
[isim]
Vurunmak işi
-
[isim]
Vurunmak işi
- BURUNLU
-
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde burnu olan
- "Dördü de birbirine benzeyen zayıf, kanca burunlu çocuklardı." (Haldun Taner)
-
Çıkıntısı olan
-
Kendini beğenmiş, kibirli
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde burnu olan
- KORUNUŞ
- ...
- SORUNLU
-
-
[sıfat]
Sorunu olan, problemli
-
[sıfat]
Sorunu olan, problemli
- HAZIRUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir toplantıya katılanlar
-
[isim]
Bir toplantıya katılanlar
- UĞRUNDA
-
-
[zarf]
Önünde
- "Kışlanın uğrunda bir ufak mezar / Anama söylemen bağrını ezer." (Halk türküsü)
-
[zarf]
Önünde
- KURUNTU
-
-
[isim]
Yanlış ve yersiz düşünce, evham
- "Evlenmek kuruntusu ile satılmaya giden iki mahalle kızı sol tarafta." (Aka Gündüz)
-
Bir konuyla ilgili kötü ihtimalleri akla getirip tasalanma, işkil, evham, vesvese
- "Sözü dinlenmeyen bir siyasi liderin kuruntusu seziliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Olmayacak bir şeyin olacağını sanma, vehim
- "Bu davranış yersiz kuruntuların tam bir panzehridir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yanlış ve yersiz düşünce, evham
- VURUNTU
-
-
[isim]
Ateşleme bozukluğu sebebiyle bir motorun içinden gelen gürültü ve bu gürültüden anlaşılan çalışma düzensizliği
-
[isim]
Ateşleme bozukluğu sebebiyle bir motorun içinden gelen gürültü ve bu gürültüden anlaşılan çalışma düzensizliği
- KORUNAK
-
-
[isim]
Tehlikeden kurtulmak, korunmak için yapılmış yer
-
Sığınılan, saklanılan yapı, mağara gibi yer
- "Öyle bir savaştayım ki sığınağı, korunağı yok." (Turan Oflazoğlu)
-
Koruyan, esirgeyen, saklayan kimse
-
[isim]
Tehlikeden kurtulmak, korunmak için yapılmış yer