İçinde ru olan 7 harfli 133 kelime var. İçerisinde RU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ru olan kelimeler listesine ya da Sonu ru ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
R U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
UR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DOĞRUCU
-
-
[isim]
Her şeyin doğrusunu söylemeyi huy edinmiş olan kimse
-
[isim]
Her şeyin doğrusunu söylemeyi huy edinmiş olan kimse
- KURULMA
-
-
[isim]
Kurulmak işi
-
[isim]
Kurulmak işi
- RUTUBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nem
- "Kum tablasının rutubeti çektiği söylenirdi." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Nem
- MAHRUTİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Konik
-
[sıfat]
Konik
- MAVRUKA
-
-
[isim]
Kurşundan dökülmüş uzun ve yuvarlak, iki ucu delikli, mazgallanıp cıvayla parlatılmış veya sarı madenden döküm yapılıp nikelajlanmış, 80-130 gr ağırlığında bir av aleti
-
[isim]
Kurşundan dökülmüş uzun ve yuvarlak, iki ucu delikli, mazgallanıp cıvayla parlatılmış veya sarı madenden döküm yapılıp nikelajlanmış, 80-130 gr ağırlığında bir av aleti
- RUMENCE
- ...
- HORULTU
-
-
[isim]
Horlama sesi
- "Biraz sonra biri ince, öteki kalın, iki horultu odayı kapladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Horlama sesi
- KURUTUŞ
-
-
[isim]
Kurutma işi veya biçimi
-
[isim]
Kurutma işi veya biçimi
- KURUMAK
-
-
[nsz]
Islaklığını, nemini yitirerek kuru duruma gelmek
- "Çıplak dallarda henüz kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk gibi parlıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Bitki, suyu çekilip cansız duruma gelmek
-
Akarsu, göl vb.nin suyu kalmamak
- "Kurumuş dere gibi taşlık bir yerden geçtik." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bazı nesneler yumuşaklığını yitirmek, sertleşmek
- "Darı ve mısır yemekten bağırsakları kurumuştu." (Refik Halit Karay)
-
Cılızlaşmak, sıskalaşmak, zayıflamak
- "Karısı hırçınlıktan kurumuş bir kadın." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Islaklığını, nemini yitirerek kuru duruma gelmek
- DERUHTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzerine alma, üstlenme
- "Aralarında anlaşıp siparişi müştereken deruhte ettiler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Üzerine alma, üstlenme
- KORUGAN
-
-
[isim]
Ağaç gövdeleriyle yapılmış ve çevresinde kazılı çukuru bulunan, korunmaya elverişli, kare biçimindeki ev
-
Ateş etmeye imkân verecek biçimde hazırlanmış delik ve mazgalları bulunan yer
-
[isim]
Ağaç gövdeleriyle yapılmış ve çevresinde kazılı çukuru bulunan, korunmaya elverişli, kare biçimindeki ev
- YORULUŞ
- ...
- DOĞRUSU
-
-
[zarf]
Gerçeği söylemek gerekirse, gerçek şu ki
- "Doğrusu ilk Türkçeleşme denemeleri de zevksizdirler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[zarf]
Gerçeği söylemek gerekirse, gerçek şu ki
- ENDERUN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Saraylarda harem ve hazine dairelerinin bulunduğu yer
-
Büyük sarayların iç bölümü
-
Devlet görevlilerini yetiştiren okul
-
[isim]
Saraylarda harem ve hazine dairelerinin bulunduğu yer
- KUMRUCU
-
-
[isim]
Kumru yapan veya satan kimse
-
[isim]
Kumru yapan veya satan kimse
- BUYURUŞ
- ...
- TARUMAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Dağınık, karışık, perişan
- "Cemiyetin kuruluşunu tarumar etmek için doğmuş bir ihtilalci gibi tasarlıyordu." (Peyami Safa)
- "Sen gittin soframız oldu tarumar." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[sıfat]
Dağınık, karışık, perişan
- BURUNLU
-
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde burnu olan
- "Dördü de birbirine benzeyen zayıf, kanca burunlu çocuklardı." (Haldun Taner)
-
Çıkıntısı olan
-
Kendini beğenmiş, kibirli
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde burnu olan
- HAZIRUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir toplantıya katılanlar
-
[isim]
Bir toplantıya katılanlar
- UĞRULUK
-
-
[isim]
Uğrunun yaptığı iş, hırsızlık, sirkat
-
[isim]
Uğrunun yaptığı iş, hırsızlık, sirkat