İçinde rta olan 7 harfli 17 kelime var. İçerisinde RTA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rta olan kelimeler listesine ya da Sonu rta ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ART, TAR
2 Harfli Kelimeler
AR, AT, RA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ORTAKÖY
- ...
- ORTAKÇI
-
-
[isim]
Başkasının tarlasında çalışarak veya sürüsüne bakarak belli bir anlaşmaya göre ürününe ortak olan kimse, maraba
- "Tarlada ortakçısıyla her gün çalışabilen Şaban, Zeyno'nun hâlini acınacak buluyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Konakçının sindirilmemiş besininden yararlanan konuk
-
[isim]
Başkasının tarlasında çalışarak veya sürüsüne bakarak belli bir anlaşmaya göre ürününe ortak olan kimse, maraba
- İŞPORTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gezici satıcıların mallarını koymaya yarayan yayvan sepet veya bu işi gören, ona benzer araç, sergi
-
Açıkta yapılan satış
-
[isim]
Gezici satıcıların mallarını koymaya yarayan yayvan sepet veya bu işi gören, ona benzer araç, sergi
- SİGORTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir şeyin veya bir kimsenin herhangi bir yönden ileride karşılaşabileceği zararı gidermek için önceden ödenen prim karşılığında bu işle uğraşan kuruluşla yapılan iki taraflı bağlantı sözleşmesi
- "İsveç'te çok sağlam bir sigorta sistemi var." (Haldun Taner)
-
Bu tür sözleşmeleri yapan şirket
-
Özellikle elektrik devresinde, akım çok güçlü olduğunda eriyerek güvenliği sağlayan, kazayı önleyen nesne veya düzen
- "Bir hatta giden sigorta yanarsa o hattın lambaları söner." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bir şeyin veya bir kimsenin herhangi bir yönden ileride karşılaşabileceği zararı gidermek için önceden ödenen prim karşılığında bu işle uğraşan kuruluşla yapılan iki taraflı bağlantı sözleşmesi
- SAPARTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemi bordasındaki top çıkarılan dört köşe boşluk ve açıklık
- "Hanımefendi kalkmış, ikisine de sapartayı vermiş." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Mebustan saparta yiyen bu adam kimdir?" (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Bir batarya topun birden ateş etmesi, alabanda ateşi
-
Azar, tersleme
-
[isim]
Gemi bordasındaki top çıkarılan dört köşe boşluk ve açıklık
- HARTAMA
-
-
[isim]
Kiremit yerine kullanılan veya kiremit altına konulan ince tahta
-
[isim]
Kiremit yerine kullanılan veya kiremit altına konulan ince tahta
- YUMURTA
-
-
[isim]
Bir dişinin vücudunda oluşan, yumurtlama ve döllenmeden sonra aynı türden bir canlı oluşturan hücre
- "Balık yumurtası. Böcek yumurtası."
-
Kanatlı hayvanların çoğalmasını sağlayan kabuklu bir besin maddesi
-
Tavuk yumurtası
-
Er bezi
- "Koç yumurtası."
-
Çorap onarmakta kullanılan, yumurta biçiminde, genellikle tahta veya mermerden kalıp
-
[isim]
Bir dişinin vücudunda oluşan, yumurtlama ve döllenmeden sonra aynı türden bir canlı oluşturan hücre
- ORTAKÇA
-
-
[zarf]
Ortak olarak, ortaklaşa
- "Yeni konut alışkanlıklarımızda ortakça sokak köpeği beslemek yok." (Aydın Boysan)
-
[zarf]
Ortak olarak, ortaklaşa
- CAKARTA
- ...
- ORTANCA
-
-
[sıfat]
Yaş bakımından üç kardeşin büyüğü ile küçüğü arasında bulunan
- "Hayriye Hanım bu evin ortanca kızı, daha kız sanılacak kadar taze görünen güzel bir kadın..." (Memduh Şevket Esendal)
-
Büyüklük, irilik bakımından üç nesne arasında sondan veya baştan ikinci gelen
-
[sıfat]
Yaş bakımından üç kardeşin büyüğü ile küçüğü arasında bulunan
- ISKARTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bazı iskambil oyunlarında kullanılması gerekmediğinden bir yana bırakılan kâğıtlar
- "Sekiz balya tütününden bir ya da iki balyasını ıskartaya ayırabileceklerini aklından geçirmeye başladı eksperlerin." (Necati Cumalı)
- "Orada, kim bilir neden ve nasıl, işe yaramaz diye ıskartaya çıkardığı bir sürü film tepeleme yığılı." (Atilla İlhan)
-
Herhangi bir nedenle değerini yitirmiş mal
- "Fakat öyle ki ıskartaya verdiği fiyat da öbür firmaların verdiği fiyattan yüksekti." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Bazı iskambil oyunlarında kullanılması gerekmediğinden bir yana bırakılan kâğıtlar
- ORTALIK
-
-
[isim]
Bulunulan yer, çevre
- "Ortalık karanlık, bizi kimse görmez, merak etme." (Peyami Safa)
- "Bu akşamki gerçek, ortalık ağarmadan tersine döner." (Falih Rıfkı Atay)
- "Ben de ödünç para bulsam hiç düşünmeden alırım. Ortalık elbet düzelir, öderim." (Memduh Şevket Esendal)
- "O gün ortalık kararırken eve iki sivil memur girmiş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
İçinde bulunulan, yaşanılan ev, oda vb. yer
- "Artık benim gündelikle çamaşıra, ortalık temizlemeye gitmeden başka çare kalmadı." (Halide Edip Adıvar)
-
Yeryüzünün görünen bölümü, çevre, etraf
- "Ortalıkta güneş olmadığı, hava yine bulutlu olduğu hâlde, tatlı bir aydınlık vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Soyut anlamda yaşanan ortam
- "Bu neşe ortalığa sirayet etti." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bulunulan yer, çevre
- ISPARTA
- ...
- AYIRTAÇ
-
-
[isim]
Bir dalga biçimindeki sıklık veya evre değişmelerini genlik değişmeleri olarak ortaya çıkaran alet
-
[isim]
Bir dalga biçimindeki sıklık veya evre değişmelerini genlik değişmeleri olarak ortaya çıkaran alet
- KAPORTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Otomobilde kaput veya ön kapak
-
Motorlu taşıtları örten, genellikle sacdan yapılmış örtü
-
Gemi içinin aydınlanması ve hava alması amacıyla güvertede açılmış bulunan camekânlı yer
-
Kişinin yüz, giysi, ayakkabı vb.nden oluşan dış görünümü
-
[isim]
Otomobilde kaput veya ön kapak
- SİRTAKİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir çeşit dans
-
[isim]
Bir çeşit dans
- ARTAĞAN
-
-
[sıfat]
Alışılandan veya beklenilenden artık verimi olan, bereketli
-
Çoğalan, fazlalaşan, artımlı
-
[sıfat]
Alışılandan veya beklenilenden artık verimi olan, bereketli