İçinde rt olan 7 harfli 210 kelime var. İçerisinde RT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rt olan kelimeler listesine ya da Sonu rt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KURTSUZ
-
-
[sıfat]
Kurdu olmayan
-
[sıfat]
Kurdu olmayan
- ÖRTÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Örtüsü olmayan
-
Örtülmemiş
- "İşte yalının penceresinde yengemin örtüsüz başı renkli bir demet..." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Açık seçik, gizlenmeyen
- "En ciddileri bile cıvıtan meclis, örtüsüz telmihlere, taşkın hareketlere de müsamaha etmeye başlamıştı." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Örtüsü olmayan
- ARTİZAN
- ...
- GACIRTI
-
-
[isim]
Gacırdarken çıkan ses
-
[isim]
Gacırdarken çıkan ses
- SAPARTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemi bordasındaki top çıkarılan dört köşe boşluk ve açıklık
- "Hanımefendi kalkmış, ikisine de sapartayı vermiş." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Mebustan saparta yiyen bu adam kimdir?" (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Bir batarya topun birden ateş etmesi, alabanda ateşi
-
Azar, tersleme
-
[isim]
Gemi bordasındaki top çıkarılan dört köşe boşluk ve açıklık
- FIRTINA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Rüzgâr çizelgesinde hızı 34-40 deniz mili olan ve kuvveti 8 ile gösterilen, yağmur ve kasırga getiren çok güçlü rüzgâr
- "Fırtına gibi geldi gitti."
- "Fırtına kopmadan epey önce köpek balıkları açık denizlere kaçarlar." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Bu rüzgârın denizde veya kum çöllerinde yarattığı dalgalanma
- "Dalgadan kimsenin eli tahlisiyeye değmeden bereket fırtına dindi." (Burhan Felek)
- "Fırtına gibi adam."
-
Güç atlatılan kötü durum
- "Fırtınanın yaklaştığını anladığı hâlde anlamamış görünüyor, şarkısını mırıldanıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Karşıt düşünce veya durumların yarattığı karışıklık, sıkıntı
- "Kâmuran'ın ağlamasının kalbimde uyandırdığı fırtınaya kendim de şaşıyorum." (Halide Edip Adıvar)
-
Saatteki hızı 70 mil olan rüzgâr
-
[isim]
Rüzgâr çizelgesinde hızı 34-40 deniz mili olan ve kuvveti 8 ile gösterilen, yağmur ve kasırga getiren çok güçlü rüzgâr
- PARTNER
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Eş
-
İş arkadaşı, ortak
-
Cinsellikte tarafların her biri
-
Kâğıt oyunlarında ortak
-
[isim]
Eş
- KÜTÜRTÜ
-
-
[isim]
"Kütür kütür" diye çıkan ses
-
[isim]
"Kütür kütür" diye çıkan ses
- MÜRTEŞİ
- ...
- FLÖRTÖZ
- ...
- UYARTMA
- ...
- İRTİBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bağlantı
- "Adanın içlerine ilerleyen öncülerle irtibat kesiliyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Bağlantı
- KARTEPE
- ...
- LAKIRTI
-
-
[isim]
Söz, laf
- "Biz burada lakırtıya başlayalı iki dakika ya oldu ya olmadı." (Peyami Safa)
- "Sonra tahsisat yoktur, gelecek sene bütçesine para konulacak diye lakırtı çıkardılar." (Memduh Şevket Esendal)
- "Bir gün sinirli olur da ters bir lakırtı ederse ben susarım." (Memduh Şevket Esendal)
- "Birbirine lakırtı yetiştirmeye, cevap bulmaya çalışıyorlar ." (Memduh Şevket Esendal)
-
Boş söz, dedikodu, laf
- "Lakırtıdır o, aldırma!"
-
[isim]
Söz, laf
- YIRTICI
-
-
[sıfat]
Beslenmek için başka hayvanları parçalayarak yiyen (hayvan)
-
Kan dökmekten, insan öldürmekten zevk alan (kimse)
- "Uzun bir müddet insanın yırtıcı hayvanat cinsinden bir mahluk olduğunu ispat için binbir dereden su getirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Tiz, yüksek (ses)
- "Bir sabah ev halkı, aşçı Şerife Hanım'ın yırtıcı çığlıklarıyla uyandı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
İş bitiren, mahir
- "Buraların en çalışkan, en becerikli, en yırtıcı ve zengin adamıdır." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Beslenmek için başka hayvanları parçalayarak yiyen (hayvan)
- SİGORTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir şeyin veya bir kimsenin herhangi bir yönden ileride karşılaşabileceği zararı gidermek için önceden ödenen prim karşılığında bu işle uğraşan kuruluşla yapılan iki taraflı bağlantı sözleşmesi
- "İsveç'te çok sağlam bir sigorta sistemi var." (Haldun Taner)
-
Bu tür sözleşmeleri yapan şirket
-
Özellikle elektrik devresinde, akım çok güçlü olduğunda eriyerek güvenliği sağlayan, kazayı önleyen nesne veya düzen
- "Bir hatta giden sigorta yanarsa o hattın lambaları söner." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bir şeyin veya bir kimsenin herhangi bir yönden ileride karşılaşabileceği zararı gidermek için önceden ödenen prim karşılığında bu işle uğraşan kuruluşla yapılan iki taraflı bağlantı sözleşmesi
- ÇIĞIRTI
-
-
[isim]
Çığırma sesi
-
[isim]
Çığırma sesi
- PATIRTI
-
-
[isim]
Herhangi bir biçimde veya ayakları yere kuvvetle basarak yürüme sonucu çıkan gürültü
-
Pat pat çıkan ses
- "Dışarıdan akseden birtakım motosiklet patırtılarıyla ikimiz birden yerimizden fırlayıp merdiven başına koştuk." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Gürültülü çatışma, arbede
- "Bütün bu patırtının içinde, arkadaşıma bir sokak başında rastladım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Herhangi bir biçimde veya ayakları yere kuvvetle basarak yürüme sonucu çıkan gürültü
- ÖRTÜLME
-
-
[isim]
Örtülmek işi
-
Bir gök cisminin yeryüzündeki gözlemciye göre, başka bir gök cisminin arkasından geçmesi
-
[isim]
Örtülmek işi
- MAZGİRT
- ...