İçinde rm olan 8 harfli 395 kelime var. İçerisinde RM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rm olan kelimeler listesine ya da Sonu rm ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ELVERMEK
-
-
[nsz]
Yetmek, yetecek kadar olmak
- "Bu kadar bana elverir."
- "Elverir ki bir gün bana, derinden, / Ta derinden bir gün bana "Gel" desin"." (Ahmet Kutsi Tecer)
-
Uygun gelmek
- "O her vakit, benim zaman elverirse pek çok çalışabileceğimi söyler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Yetmek, yetecek kadar olmak
- YATIRMAK
-
-
[-i]
Bir kimsenin bir yere yatmasını sağlamak
- "Çocuğu bir kenara yatırdım ve kadını omuzlarından tutup bir taşa dayadım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[-i]
Uyutmak
- "Gece beni en üst katta bir odada yatırdılar." (Ömer Seyfettin)
-
[-i]
Eğmek, yatık duruma getirmek
- "Yağmur ekinleri yatırdı."
-
[-i]
Konuk etmek
-
Parayı, işletmek amacıyla bir yere vermek
- "Eline geçen serveti ... emlaka yatırıyordu." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Parayı bir kuruluşa vermek, teslim etmek
- "Telefon parasını PTT'ye yatırdım."
-
Bir yiyeceği korumak veya tatlandırmak amacıyla tuz, soğan, yağ vb.nde bir süre bekletmek
- "Pastırmayı çemene yatırmak."
-
[-i]
Düzeltmek, bastırmak, yassıltmak
- "Kemal Rıfat avucunun içiyle saçlarını yatırıyor." (Atilla İlhan)
-
Harcamak
- "Sınırlı hoca aylığının yarısını her ay kitaplara yatırır." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bir kimsenin bir yere yatmasını sağlamak
- ÇIMKIRMA
-
-
[isim]
Çımkırmak işi
-
[isim]
Çımkırmak işi
- HAYKIRMA
-
-
[isim]
Haykırmak işi
- "Hâlsiz hâlsiz bağırdı, fazla haykırmaya nefesi yetmiyordu." (Mahmut Yesari)
-
[isim]
Haykırmak işi
- SAVDIRMA
-
-
[isim]
Savdırmak işi
-
[isim]
Savdırmak işi
- BUYDURMA
-
-
[isim]
Buydurmak işi
-
[isim]
Buydurmak işi
- YÜZDÜRME
-
-
[isim]
Yüzdürmek işi
-
[isim]
Yüzdürmek işi
- AŞTIRMAK
-
-
[-i]
Aşma işini yaptırmak
-
[-i]
Aşma işini yaptırmak
- BOLARMAK
-
-
[nsz]
Bol duruma gelmek
-
[nsz]
Bol duruma gelmek
- KAZDIRMA
-
-
[isim]
Kazdırmak işi
-
[isim]
Kazdırmak işi
- EMZİRMEK
-
-
[-i]
Kadın veya dişi hayvan, memesindeki sütü yavruya vermek
- "Tam karşımdaki sıranın köşesinde genç irisi bir taze sol memesini çıkarmış, yavrusunu emziriyor." (Haldun Taner)
-
[-i]
Kadın veya dişi hayvan, memesindeki sütü yavruya vermek
- SEÇTİRME
-
-
[isim]
Seçtirmek işi
-
[isim]
Seçtirmek işi
- YOĞURMAK
-
-
[-i]
Katı veya toz durumundaki bir maddeyi herhangi bir sıvı ile karıştırarak hamur durumuna getirmek
-
Bir kişiye istenilen nitelikleri kazandırmak, yeteneklerini geliştirmek
- "Öğretmen çocuğumuzu alsın, yoğursun, adam etsin." (Haldun Taner)
-
[-i]
Katı veya toz durumundaki bir maddeyi herhangi bir sıvı ile karıştırarak hamur durumuna getirmek
- FERMİYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Aynştaynyumla aynı zamanda bulunan ve atom sayısı 100 olan yapay element (simgesi Fm)
-
[isim]
Aynştaynyumla aynı zamanda bulunan ve atom sayısı 100 olan yapay element (simgesi Fm)
- YENDİRME
- ...
- FORMÜLER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Formüllerin bir araya toplandığı kitap veya dergi
-
[isim]
Formüllerin bir araya toplandığı kitap veya dergi
- İNİVERME
- ...
- OVDURMAK
-
-
[-i]
Ovma işini yaptırmak
- "Başdoktor birkaç günden beri genç bir hasta bakıcı kızı odasına alarak ayaklarını ovduruyormuş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Ovma işini yaptırmak
- KAÇIRMAK
-
-
[-i]
Kaçmasını sağlamak veya kaçmasına imkân yaratmak
-
Bir işi belirlenen zamanda yapamamak
- "Maçı kaçırdım."
-
[nsz]
Zor kullanarak yanında götürmek
- "Kız kaçırmak."
-
Bir daha ele geçmemek üzere yitirmek
- "Fırsatı kaçırdım."
-
Yararlanamamak
- "Penaltıyı kaçırdı."
-
Gitmek, kaçmak zorunda bırakmak
- "Söylene söylene adamı kaçırdı."
-
[-den]
Çalmak, kimsenin haberi olmadan götürmek, aşırmak
- "İcradan eşya kaçırdılar."
-
[nsz]
Yasal olmayan yoldan bir ülkeye mal sokmak veya çıkarmak
- "Uyuşturucu kaçırmak."
-
[nsz]
Ölçüyü, sınırı aşmak, fazlasına gitmek
- "Kulübün yemeğinde biraz fazlaca kaçırmıştım." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Sıvı, gaz vb. sızdırmak
- "Çakmak, gaz kaçırıyor."
- "Makine buhar kaçırıyor."
-
[-e]
İstemeyerek altını kirletmek
- "Donuna kaçırmak."
-
[nsz]
Delirmek
- "Zavallı kaçırmış."
-
Bir araç veya aletle iş görürken aracı iyi kullanamama yüzünden kendine veya bir başkasına zarar vermek
- "Usturayı elimden kaçırdım, yanağımı kestim."
-
[-i]
Birini veya bir şeyi göstermemek
- "Karısını benden kaçırıyor."
-
Yarışan bir koşucu diğeri tarafından hızla geçilip ara açılmak
-
Futbol veya basketbolda savunduğu oyuncuyu boş bırakmak, pas almasına fırsat vermek
-
[-i]
Kaçmasını sağlamak veya kaçmasına imkân yaratmak
- KIRDIRMA
-
-
[isim]
Kırdırmak işi
-
İskonto
-
[isim]
Kırdırmak işi