İçinde rk olan 8 harfli 103 kelime var. İçerisinde RK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rk olan kelimeler listesine ya da Sonu rk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖRKEMLİ
-
-
[sıfat]
Büyüklüğü, görünüşü ve güzelliğiyle görenleri etkileyen, gösterişli, göz alıcı, haşmetli, muhteşem, anıtsal
- "Şirazlılar, Sadi ile Hafız'ın anısına görkemli birer anıtkabir yapmışlardı." (Necati Cumalı)
-
İri yapılı, iyice serpilmiş
-
[sıfat]
Büyüklüğü, görünüşü ve güzelliğiyle görenleri etkileyen, gösterişli, göz alıcı, haşmetli, muhteşem, anıtsal
- ANAERKİL
-
-
[sıfat]
Ana erki temeline dayanan, maderşahi, matriarkal
-
[sıfat]
Ana erki temeline dayanan, maderşahi, matriarkal
- DEMİRKÖY
- ...
- ERKETECİ
-
-
[isim]
Dikizci, gözcü
-
[isim]
Dikizci, gözcü
- MERKEPÇİ
-
-
[isim]
Eşekçi
-
[isim]
Eşekçi
- LANARKİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hidratlı doğal kurşun sülfat
-
[isim]
Hidratlı doğal kurşun sülfat
- KIRKAYAK
-
-
[isim]
Eklem bacaklıların çok ayaklılar sınıfına giren, taşların altında yaşayan, vücudu yuvarlak ve uzun bir böcek (Julus terrestris)
-
Kasık biti
-
[isim]
Eklem bacaklıların çok ayaklılar sınıfına giren, taşların altında yaşayan, vücudu yuvarlak ve uzun bir böcek (Julus terrestris)
- ESRARKEŞ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Esrar (II) kullanmayı alışkanlık durumuna getiren kimse
- "Dalga geçen esrarkeşin gözü ne görürse kırk derece ateşle yanan adamın dışa fırlayan gözü de onu görür." (Ahmet Haşim)
-
[isim]
Esrar (II) kullanmayı alışkanlık durumuna getiren kimse
- ORKESTRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yaylı, üflemeli ve vurmalı çalgılar topluluğu
- "Locadan çıkarken, davulu üstüne on lira atılan orkestra, zeybek havası çalmaya başlar." (Falih Rıfkı Atay)
-
Eski Yunan tiyatrolarında, sahne ve seyirciler arasındaki çember biçiminde koro yeri
-
Bazı tiyatroların birinci katında sahne veya perdeye en yakın koltuklar
- "Butterfly'ı ben orkestrada koltuktan seyrederken sen locada ... idin." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Yaylı, üflemeli ve vurmalı çalgılar topluluğu
- SARKINTI
-
-
[isim]
Aşağı doğru uzanan, sarkan şey
- "... kayışı siyaha yakın koyu lacivertti. Gümüşten üç büyük sarkıntısı vardı." (Ömer Seyfettin)
-
Sataşma, takılma
-
[isim]
Aşağı doğru uzanan, sarkan şey
- MARKAJCI
-
-
[isim]
Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izleyen, tutan, gölgeleyen kimse, gölgeleyici
-
[isim]
Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izleyen, tutan, gölgeleyen kimse, gölgeleyici
- ATAERKİL
-
-
[sıfat]
Soyda, temel olarak babayı alan ve ailede çocukları baba soyuna mal eden (topluluk), pederşahi, patriarkal
-
[sıfat]
Soyda, temel olarak babayı alan ve ailede çocukları baba soyuna mal eden (topluluk), pederşahi, patriarkal
- SARKITMA
-
-
[isim]
Sarkıtmak işi
-
Sarkıt biçimi süs
-
[isim]
Sarkıtmak işi
- ŞARKİYAT
- ...
- KIRKINCI
-
-
[sıfat]
Kırk sayısının sıra sıfatı, sırada otuz dokuzuncudan sonra gelen
-
[sıfat]
Kırk sayısının sıra sıfatı, sırada otuz dokuzuncudan sonra gelen
- İRKİLMEK
-
-
[nsz]
Ürkerek geri çekilir gibi olmak
- "Elimi omzuna koyuyorum. İrkiliyor, sertçe çeviriyor bakışını." (Erhan Bener)
-
Şaşırıp duraklamak
-
Vücudun bir yeri dışarıdan gelen bir uyarıcının etkisiyle kanlanıp şişmek, taharrüş etmek
-
Akan bir şey, bir engel karşısında duraklayıp birikmek
-
[nsz]
Ürkerek geri çekilir gibi olmak
- TEMERKÜZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yerde toplanma
-
[isim]
Bir yerde toplanma
- KIRKLAMA
-
-
[isim]
Kırklamak işi
-
[isim]
Kırklamak işi
- TÜRKİYAT
- ...
- KIRKARLI
- ...