İçinde rik olan 7 harfli 29 kelime var. İçerisinde RİK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rik olan kelimeler listesine ya da Sonu rik ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K R İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KİR
2 Harfli Kelimeler
Kİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İBRİKÇİ
-
-
[isim]
İbrikle su taşıyan kimse
-
İbrikle su döken kimse
-
İbrik yapan veya satan kimse
-
[isim]
İbrikle su taşıyan kimse
- ERİKLİK
-
-
[isim]
Erik ağaçları çok olan yer, erik bahçesi
-
[isim]
Erik ağaçları çok olan yer, erik bahçesi
- JENERİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tanıtma yazısı
-
[isim]
Tanıtma yazısı
- PAPRİKA
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Acısı az bir çeşit kırmızıbiber
-
[isim]
Acısı az bir çeşit kırmızıbiber
- GEBERİK
-
-
Ölü, ölmüş
-
Ölü, ölmüş
- SATİRİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Yergi ile ilgili, yergi niteliğinde olan
-
[sıfat]
Yergi ile ilgili, yergi niteliğinde olan
- KİKİRİK
-
-
[isim]
Zayıf, ince, uzun boylu kimse
-
[isim]
Zayıf, ince, uzun boylu kimse
- BİRİKİM
-
-
[isim]
Birikme, bir yerde toplanıp yığılma
- "Kim bilir kaç olayın birikimiyle zifir gibi kararmıştı, içi." (Tarık Buğra)
-
Gözlemler, deneyler sonucu elde edilmiş şeylerin bütünü, deneyim
- "Mimari birikim bazen bir kente köklü bir damga, bir özellik bırakıyor." (Haldun Taner)
-
Biriktirilen mal veya para
-
Herhangi bir aşınma sürecinde veya taşıma işi yapılırken alüvyonlu maddelerin bırakılması
-
Toplumların kültürel varlıklarının gelişip genişlemesi ve uygarlık düzeyinin yükselmesi süreci
-
[isim]
Birikme, bir yerde toplanıp yığılma
- TEDARİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Araştırıp bulma, sağlama, elde etme
- "Evin birçok eksiklerini onlardan tedarik ederdim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Hazırlık
- "Hemen düğün tedarikine başladım ve bir günde birkaç iş gördüm." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Araştırıp bulma, sağlama, elde etme
- FABRİKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İşlenmemiş veya yarı işlenmiş maddelerin makine, araç vb. ile işlenerek tüketime hazır duruma getirildiği sanayi kuruluşu, üretimevi
- "Bir deri fabrikası her yerde yapılabilir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
İşlenmemiş veya yarı işlenmiş maddelerin makine, araç vb. ile işlenerek tüketime hazır duruma getirildiği sanayi kuruluşu, üretimevi
- RETORİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Güzel söz söyleme, hitabet sanatı
-
Söz sanatlarını inceleyen bilim dalı, belagat
-
[isim]
Güzel söz söyleme, hitabet sanatı
- STEARİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bitkisel ve özellikle hayvansal stearin durumunda bulunan stearik asit (CH3-(CH2)16-CO2H)
-
[isim]
Bitkisel ve özellikle hayvansal stearin durumunda bulunan stearik asit (CH3-(CH2)16-CO2H)
- İBRİKSİ
- ...
- TEFRİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gazete veya dergilerde çıkan, birbirini tamamlayan yazılardan oluşan dizi
- "Geçen yılki turnesini, gazetelerdeki tefrikalardan işitmeyen kalmadı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Bu biçimde yayımlanan
-
Birbirine kötülük etmeye kadar varan sürekli anlaşmazlık, ikilik
- "Türkler arasına tefrika ve nifak koymak için de hürriyet vermişti." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Gazete veya dergilerde çıkan, birbirini tamamlayan yazılardan oluşan dizi
- MÜDRİKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlık
-
[isim]
Anlık
- BORİKLİ
-
-
[sıfat]
İçinde borik asit bulunan
- "Borikli vazelin."
-
[sıfat]
İçinde borik asit bulunan
- ENTRİKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir işi sağlamak veya bozmak için girişilen gizli çalışma, oyun, dolap, düzen, dalavere, dek, desise, hile
- "Komşu çocuğuyla entrikaları, yarım temasları hiç olmamıştır." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Küçük entrikalar çevirmek onları mutlu kılıyorsa, ne yapabilirdim?" (Ahmet Ümit)
- "İşi bu kadar sağlama almış olduğu hâlde, dışarıda entrikaya kurban gidiyormuşçasına ağlamaklı..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir işi sağlamak veya bozmak için girişilen gizli çalışma, oyun, dolap, düzen, dalavere, dek, desise, hile
- BARİKAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yolu veya geçidi kapamak için her türlü araçtan yararlanılarak yapılan engel
- "Kürsünün etrafında bir barikat kurmak suretiyle bu hücumların önüne geçmişler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Masaları, sıraları üst üste yığıp barikat yapmışlar." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir yolu veya geçidi kapamak için her türlü araçtan yararlanılarak yapılan engel
- BEDİRİK
-
-
[isim]
Temizlenip taranmış ve eğrilmeye hazır duruma getirilmiş yün veya pamuk topağı, yumağı
-
[isim]
Temizlenip taranmış ve eğrilmeye hazır duruma getirilmiş yün veya pamuk topağı, yumağı
- BİRİKİŞ
-
-
[isim]
Birikme işi veya biçimi
-
[isim]
Birikme işi veya biçimi