İçinde ret olan 9 harfli 58 kelime var. İçerisinde RET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ret olan kelimeler listesine ya da Sonu ret ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E R T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

RET, TER

2 Harfli Kelimeler

ER, ET, RE, TE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

NEFRETLİK
...
ARBORETUM

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Ağaç parkı

ŞÖHRETSİZ

  1. [sıfat] Ünü olmayan, ünsüz

KUDRETTEN

  1. [zarf] Yaradılıştan
    • "Kirpikleri kudretten sürmelidir." (Sait Faik Abasıyanık)

CÜRETLİCE
...
SETRETMEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [-i] Bir şeyi örtmek, gizlemek

ZİKRETMEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [-i] Adını söylemek, sözünü söylemek, anmak
    • "Ben dervişim diye göğsün gerersin / Hakkı zikretmeye dilin var mıdır?" (Pir Sultan Abdal)

TİTRETMEK

  1. [-i] Titremesine yol açmak
    • "Ellerini büsbütün titretiyordu." (Refik Halit Karay)
  2. Korku salmak

AHİRETLİK

  1. [isim] Ahretlik

MAHARETLİ

  1. [sıfat] Eli işe yatkın, becerikli, usta

ÜRETTİRME
...
HARARETLİ

  1. [sıfat] Isısı, sıcaklığı fazla olan
  2. Coşkun, ateşli, canlı
    • "Hararetli bir pazarlık başladı." (Memduh Şevket Esendal)

MERARETLİ
...
ÜRETİMSEL

  1. [sıfat] Üretimle ilgili

EĞRETİLİK

  1. [isim] Eğreti olma durumu
    • "Holün orta yerinde, kötü bir eğretilik, tedirginlik duygusuna kapıldı." (Burhan Günel)

HASRETLİK

  1. [isim] Sevilen bir şey veya kimseden ayrı kalma durumu, ayrılık
    • "Annesinin hasretliğine dayanamadı."

KÜFRETMEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [-e] Sövmek

SEYRETMEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Bir şeyin durumunu, oluşumunu gözlemek, bakmak
    • "Kitapçı vitrinlerinde kendi eserlerini gördükçe durup hayran hayran seyrediyor." (Haldun Taner)
    • "Sen şimdi curcunayı seyret!"
  2. [-i] Bir olaya karışmadan bakmak
    • "Rabia biraz şaşkın, salapuryada arkadaş olduğu çocuklu tazenin kocasıyla buluşmasını seyrediyordu." (Halide Edip Adıvar)
  3. Eğlenmek, görmek, öğrenmek vb. için bakmak, izlemek
    • "Televizyon seyretmek."
  4. Taşıt, ilerlemek, yol almak
  5. Hastalık sürmek, devam etmek

ŞETARETLİ

  1. [sıfat] Şetareti olan, neşeli, şen, cıvıl cıvıl
    • "Bu hava içinde her şey parlak bir varlık göstermeye başlar, suni ve şetaretli bir âlemin zevki ortalığı kaplardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)

İBRETAMİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İbret verici, ibret dolu

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü