İçinde rem olan 7 harfli 22 kelime var. İçerisinde REM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rem olan kelimeler listesine ya da Sonu rem ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ER, ME, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DEPREME
- ...
- ÜREMSEL
-
-
[sıfat]
Üremeye ilişkin
-
[sıfat]
Üremeye ilişkin
- AGREMAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Uygunluk
-
[isim]
Uygunluk
- EDREMİT
- ...
- KÜREMSİ
-
-
[sıfat]
Küreye benzeyen
-
[isim]
Eğriliği azar azar değişen ve biçimi küreye yakın olan katı cisim
-
[sıfat]
Küreye benzeyen
- GEVREME
-
-
[isim]
Gevremek işi
-
[isim]
Gevremek işi
- KÜREMEK
-
-
[-i]
Kürekle atıp temizlemek, kürelemek, kürümek
-
[-i]
Kürekle atıp temizlemek, kürelemek, kürümek
- TİTREME
-
-
[isim]
Titremek işi
- "Titremeler ürpermeye çevrildi, yavaş yavaş ısınıyorum." (Refik Halit Karay)
- "Başına küçük bir ağrı, vücuduna hafif bir titreme geliyor." (Peyami Safa)
-
[isim]
Titremek işi
- KÜKREME
-
-
[isim]
Kükremek işi
-
[isim]
Kükremek işi
- TÜREMEK
-
-
[nsz]
Oluşmak, ortaya çıkmak, meydana çıkmak, parçalanıp çoğalmak, üremek
- "Halide Hanım'ın hikâyesinden sonra türeyen bugünkü Turan lokantaları, Turan berberleri, Turan ocakları bütün payitahtı sarmış." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Bir kökten çıkmak
-
[nsz]
Oluşmak, ortaya çıkmak, meydana çıkmak, parçalanıp çoğalmak, üremek
- LACEREM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Elbette
-
[zarf]
Elbette
- ÇEMREME
-
-
[isim]
Çemremek işi
-
[isim]
Çemremek işi
- KREMALI
-
-
[sıfat]
Kreması olan
- "Kremalı pasta."
-
[sıfat]
Kreması olan
- SÜREMLİ
- ...
- KEREMLİ
- ...
- SÜDREME
-
-
[isim]
Südremek işi
-
[isim]
Südremek işi
- KİREMİT
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Çatıları örtmekte kullanılan, yan yana dizilerek suyu aşağıya geçirmeden dışarı akıtacak biçimde yapılmış, kızıl toprağın renginde, pişmiş balçık levha
- "Geçen gün kiremitleri aktarmak için dama çıkmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Çatıları örtmekte kullanılan, yan yana dizilerek suyu aşağıya geçirmeden dışarı akıtacak biçimde yapılmış, kızıl toprağın renginde, pişmiş balçık levha
- VEREMLİ
-
-
[sıfat]
Vereme tutulmuş, müteverrim
- "... bu gıdasızlık sürüp giderse çok veremli göreceğiz." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Vereme tutulmuş, müteverrim
- KEREMPE
-
-
[isim]
Denize doğru uzanan taşlık burun
-
Dağın en yüksek yeri
-
[isim]
Denize doğru uzanan taşlık burun
- DİREMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi dikine koymak, dayamak, durdurmak
-
[-e]
Direnmek, karşı koymak, inat etmek, ısrar etmek
-
[-i]
Bir şeyi dikine koymak, dayamak, durdurmak