İçinde rb olan 5 harfli 21 kelime var. İçerisinde RB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında rb olan kelimeler listesine ya da Sonu rb ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TURBO
-
-
[sıfat]
Havayı veya havaya katılmış bir karışımı, düzenli ve amaca uygun olarak üfleyen
- "Turbo fırın. Turbo jet."
-
[sıfat]
Havayı veya havaya katılmış bir karışımı, düzenli ve amaca uygun olarak üfleyen
- ÇORBA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sebze, tahıl, et vb. ile hazırlanan sıcak, sulu içecek
- "Bu canım yolların, bu sevimli yapıların harcına dünyamızdan nasibini almamış yüz binlerce insanın alın teri karıştığı akla gelince çorbaya sinek düşüyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
İçinden çıkılmaz durum
-
[isim]
Sebze, tahıl, et vb. ile hazırlanan sıcak, sulu içecek
- FARBA
-
-
[isim]
Fırfır
-
[isim]
Fırfır
- ERBAA
- ...
- TORBA
-
-
[isim]
Genellikle pamuk ve kıldan dokunmuş, türlü boy ve biçimde, ağzı büzülüp bağlanabilen araç
- "Cüzdanı bir meşin torbaya sarmış, torbayı gömleğimin içine bağlamıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Genellikle plastikten veya kâğıttan yapılmış, içine öteberi koymaya yarayan, çeşitli büyüklükte olabilen taşıma gereci, poşet
-
Vücutta meydana gelen şişlik
-
Er bezi, husye, testis
-
[isim]
Genellikle pamuk ve kıldan dokunmuş, türlü boy ve biçimde, ağzı büzülüp bağlanabilen araç
- HARBİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ateşli silahların içini temizlemekte kullanılan çubuk, harbe
- "Haydi biraz harbi bas bakalım." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Doğru, hilesiz, temiz, mert
- "Camiada onu pek ciddiye almazlar ama ben severim, harbi kızdır." (Ahmet Ümit)
-
[isim]
Ateşli silahların içini temizlemekte kullanılan çubuk, harbe
- ERBİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Erbiyum oksit (Er2O3) veya erbiyum hidroksit, Er(OH)2
-
[isim]
Erbiyum oksit (Er2O3) veya erbiyum hidroksit, Er(OH)2
- HARBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kısa mızrak
-
Harbi
-
[isim]
Kısa mızrak
- BARBA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İhtiyar Rum meyhanecisi
- "Barba, şuradan bize yarım okka rakı doldur." (Mahmut Yesari)
-
[isim]
İhtiyar Rum meyhanecisi
- URBAN
- ...
- TURBA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Az çok kömürleşmiş bitkilerden oluşan yakıt
-
[isim]
Az çok kömürleşmiş bitkilerden oluşan yakıt
- HIRBO
-
-
[sıfat]
İri yarı (kimse)
-
Sersem, salak ve kaba saba
-
[sıfat]
İri yarı (kimse)
- KIRBA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sakaların içinde su taşıdıkları ağzı dar, altı geniş, deriden yapılmış kap, su kabı, matara
- "Nihayet bir çobanın kırbasında yosunlu, tozlu, berbat bir su ele geçirmişler."
-
Çok su içen kimse
-
Çocuklarda karın şişmesiyle beliren bir hastalık
-
[isim]
Sakaların içinde su taşıdıkları ağzı dar, altı geniş, deriden yapılmış kap, su kabı, matara
- ERBAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işten anlayan, bir işi iyi yapan kimse
- "Her işi erbabından sormalı."
-
[isim]
Bir işten anlayan, bir işi iyi yapan kimse
- DERBİ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Aynı şehrin takımları arasında oynanan oyun
-
Büyük takımlar arasında oynanan oyun
-
Yılda bir kez yapılan, üç yaşına gelmiş atların katıldığı yarış
-
[isim]
Aynı şehrin takımları arasında oynanan oyun
- DARBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vuruş, çarpış
- "Başına şiddetli bir darbe indirerek hayvanı sersemletti." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Abdülhamit, Midhat Paşa'nın katli ile fikir denilen kuvvete ağır bir darbe vurmuş..." (Halide Edip Adıvar)
- "Seniha'nın kaçışı üzerine en müthiş darbeyi yiyen kalp, Celis'in kalbi oldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir ülkede baskı kurarak, zor kullanarak veya demokratik yollardan yararlanarak hükûmeti istifa ettirme veya rejimi değiştirecek biçimde yönetimi devirme işi
- "Partisinin hükûmet darbesi yapacağına dair haber aldığını söylediğini, açık açık belirtmişti." (Çetin Altan)
-
Birini kötü duruma düşüren, sarsan olay
- "Bu, nereden ve kimden geldiği belli olmayan darbe son kalkınma ümitlerini de silip süpürmüştü." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Vuruş, çarpış
- ERBAŞ
-
-
[isim]
İhtiyaçları devletçe karşılanan onbaşı ve çavuş rütbesindeki asker
- "Silah altında bulunan er ve erbaşlarla, askerî öğrenciler oy kullanamazlar." (Anayasa)
-
[isim]
İhtiyaçları devletçe karşılanan onbaşı ve çavuş rütbesindeki asker
- TERBİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dördün
-
Dörtleme
-
[isim]
Dördün
- ZORBA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Gücüne güvenerek hükmü altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan (kimse), müstebit, mütegallibe, despot, diktatör
-
[sıfat]
Gücüne güvenerek hükmü altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan (kimse), müstebit, mütegallibe, despot, diktatör
- TÜRBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle ünlü bir kimse için yaptırılan ve içinde o kimsenin mezarı bulunan yapı
- "Çekirge'de Hüdavendigâr türbesini ziyaret ettim." (Ahmet Haşim)
-
[isim]
Genellikle ünlü bir kimse için yaptırılan ve içinde o kimsenin mezarı bulunan yapı