İçinde ras olan 7 harfli 20 kelime var. İçerisinde RAS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ras olan kelimeler listesine ya da Sonu ras ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A R S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AR, AS, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

RASPACI

  1. [isim] Raspa yapan kimse

PANKRAS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Güreşle boksu birleştiren spor karşılaşması

SIRASIZ

  1. [sıfat] Sırada olmayan, sırası olmayan, düzensiz
  2. Yere, zamana, konuya, yönteme uygun olmayan
    • "O hep sırasız arzularla, varlıklar içinde, yoksulluklar çekerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)

YARASIN

  1. "afiyet olsun" anlamında kullanılan bir söz
    • "Kuru lafın işe yarayacağına hiç aklı ermedi." (Ömer Seyfettin)
    • "Ona iyilik yaramaz."

VERASET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kalıtım
  2. Mirasta hak sahibi olma
    • "Hatta türedi ortaklar da çıkacak, veraset bile düzülecek, soy sop iddialarına girilecekti." (Tarık Buğra)

DARASIZ

  1. [sıfat] Darası alınmamış
  2. [zarf] Darası alınmadan

RASATÇI

  1. [isim] Gözlemci

ÇIRASIZ

  1. [sıfat] Çırası olmayan

PARASIZ

  1. [sıfat] Parası olmayan
  2. Yoksul
    • "Parasız günlerinde canı binbir çeşit şeyler isteyerek ruhu ... yoksulluğun acısını binbir kere duyardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  3. Para verilmeden elde edilen, bedava
    • "İlköğretim ... devlet okullarında parasızdır." (Anayasa)
  4. [zarf] Para verilmeksizin, bedavadan, bedava

AVRASYA
...
ŞIRASIZ

  1. [sıfat] Şırası olmayan

MURASSA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Değerli taşlarla bezenmiş, cevahirle süslenmiş
    • "Cemal Paşa'nın göğsünde murassa bir nişan takılıyordu." (Falih Rıfkı Atay)

PARASAL

  1. [sıfat] Para ile ilgili, para bakımından, mali, nakdî, akçasal
    • "Parasal kuvvete sahip kimselerin kitaplarıma gösterdikleri ilgi bana güç veriyor." (Cahit Uçuk)

HORASAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kiremit ve tuğla tozlarının kireç ve su ile karıştırılmasından elde edilen bir çeşit harç

MERASİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tören
    • "Herkes Taksim'e merasime gitmiş, kalabalık orada birikmiştir, diye avundu." (Haldun Taner)
  2. Resmî işlerde yol yöntem, yol yordam

İHTİRAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aşırı, güçlü istek
    • "Aldım Rakofça kırlarının hür havasını / Duydum akıncı cetlerimin ihtirasını." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Tutku
    • "Gerçi eliyle yarattığı güzel bahçeyi hâlâ kıskanç bir ihtirasla seviyordu." (Halide Edip Adıvar)

MİRASÇI

  1. [isim] Kalıtçı
    • "Aradım buldum tarlanın mirasçısını, adamı Ödemiş'ten aldım geldim." (Necati Cumalı)
  2. Başkasının iyi veya kötü yönlerini aynı biçimde ortaya koyan
    • "Anasının kıskançlığına mirasçı olan çelimsiz solgun çocuk da yaşamayacağa benziyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

BORASİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sert billur veya yumuşak beyaz kütle durumunda bulunan magnezyum boratı

KARASAL

  1. [sıfat] Karayla, toprakla ilgili, berri

FERASET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlayış, seziş, sezgi
    • "Diplomatça bir ferasetle söylemek istediğini anlayıveriyordum." (Aka Gündüz)
  2. Zekâ

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü