İçinde r olan 7 harfli 2853 kelime var. İçerisinde R harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında r harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu r harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AVRUPAİ
- ...
- ERKEKÇE
-
-
Erkek gibi, erkeğe yakışır biçimde, yiğitçe, mertçe
- "Ölürken başucundaydı; sağ kalırsa gidip babasını göreceğine, vuruşurken erkekçe şehit olduğunu anlatacağına söz vermişti." (Atilla İlhan)
-
Erkek gibi, erkeğe yakışır biçimde, yiğitçe, mertçe
- HARLAMA
-
-
[isim]
Harlamak işi
-
[isim]
Harlamak işi
- HURUFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Harfler
-
Basımda, baskı işinde kullanılan metal vb. bir maddeden yapılmış harf, rakam veya başka işaret kalıpları
-
Dizgi işinde kullanılan harf türlerinin bütünü
- "Hurufatı zengin bir basımevi."
-
[isim]
Harfler
- KAŞARLI
-
-
[sıfat]
Kaşarla yapılmış
- "Kaşarlı tost."
-
Hoşa gitmeyen bir harekete veya bir işe alışarak artık ondan üzüntü duymayan
-
Oyunda açıkgöz, kurnaz olan
-
[sıfat]
Kaşarla yapılmış
- KÜÇÜREK
-
-
[sıfat]
Biraz küçük
-
[sıfat]
Biraz küçük
- MANKURT
-
-
[sıfat]
Ulusal kimlikten uzaklaşan, içinde bulunduğu topluma yabancılaşan
-
[sıfat]
Ulusal kimlikten uzaklaşan, içinde bulunduğu topluma yabancılaşan
- REALİTE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gerçek, gerçeklik
- "Bir meseleyle karşılaştı mı realiteleri göremez." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[isim]
Gerçek, gerçeklik
- BELERME
-
-
[isim]
Belermek işi
-
[isim]
Belermek işi
- BİLEREK
-
-
isteyerek, kasten
- "Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır." (Haldun Taner)
- "Efendiden gizli yine herkes bildiğini okuyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Her şeye peki, olur der fakat sonunda gene bildiğini yapardı." (Haldun Taner)
- "Sütannenin sandık odası, bildim bileli akar." (Ömer Seyfettin)
-
isteyerek, kasten
- DODURGA
- ...
- FİRAKLI
-
-
[sıfat]
Üzüntülü, dokunaklı, içe işleyen
- "... başka türlü yazamazdı, canı isterse hem onun yazacağı çok tesirli, firaklı olurdu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Üzüntülü, dokunaklı, içe işleyen
- İŞGÜZAR
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[sıfat]
Gereği yokken, genellikle kendini göstermek için işe karışan (kimse)
-
Eli işe yatkın, becerikli (kimse)
-
[sıfat]
Gereği yokken, genellikle kendini göstermek için işe karışan (kimse)
- KARAGÖZ
-
-
[isim]
İzmaritgillerden, 25-30 cm uzunluğunda, enli, boz renkli, beyaz etli bir balık (Sargus sargus)
-
[isim]
İzmaritgillerden, 25-30 cm uzunluğunda, enli, boz renkli, beyaz etli bir balık (Sargus sargus)
- KORUGAN
-
-
[isim]
Ağaç gövdeleriyle yapılmış ve çevresinde kazılı çukuru bulunan, korunmaya elverişli, kare biçimindeki ev
-
Ateş etmeye imkân verecek biçimde hazırlanmış delik ve mazgalları bulunan yer
-
[isim]
Ağaç gövdeleriyle yapılmış ve çevresinde kazılı çukuru bulunan, korunmaya elverişli, kare biçimindeki ev
- KÜSURAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Artan, geriye kalan parçalar, kesirler, küsur
-
[isim]
Artan, geriye kalan parçalar, kesirler, küsur
- MARKALI
-
-
[sıfat]
Markası olan
-
[sıfat]
Markası olan
- MERAKLI
-
-
[sıfat]
Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, mütecessis
- "Büyük kapının önünde binlerce meraklı birikmişti." (Haldun Taner)
-
Bir şeye çok düşkün olan, sürekli onunla uğraşan
- "Sedef ve gümüş kakmalı bıçaklara, revolverlere meraklıydı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Kendisini ilgilendirmeyen bir konuda bilgi sahibi olmaya çalışan (kimse)
-
Kaygılı
- "O meraklı bir kadındır, patırtı çekemez."
-
[sıfat]
Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, mütecessis
- PENUVAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tür sabahlık
-
[isim]
Bir tür sabahlık
- PİRAZİZ
- ...