İçinde r olan 7 harfli 2853 kelime var. İçerisinde R harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında r harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu r harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ACARLIK
-
-
[isim]
Acar olma durumu
-
[isim]
Acar olma durumu
- ALARMAK
-
-
[nsz]
Kızarmak
-
Ala renkli duruma gelmek
-
[nsz]
Kızarmak
- ERENDİZ
- ...
- ERZURUM
- ...
- İNFİRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Topluluktan ayrı durma
-
[isim]
Topluluktan ayrı durma
- IRAKLIK
-
-
[isim]
Uzaklık
-
[isim]
Uzaklık
- KORUMAK
-
-
[-i]
Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek
- "Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Güçlü bir kimse veya kuruluş, güçsüz birini veya bir şeyi desteklemek, himaye etmek
- "Beni kendi kardeşi gibi sever, babasının hışmından korurdu." (Reşat Enis)
-
[-i]
Tehlikeye karşı denetimi altında bulundurmak, savunmak, müdafaa etmek
- "Yurdu korumak."
-
[-i]
Tehlikeli, zararlı durumları önlemek
- "İlaçla meyveleri korudu."
-
[-i]
Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermek
- "Üstünü başını biraz korusaydın bu kadar kirlenmezdi."
-
[-i]
Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemek
- "Geleneklerini koruyorlar."
-
[-i]
Karşılamak, denk gelmek
- "Bu işin geliri masrafını korumaz."
-
[-i]
Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek
- POTPURİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sevilen müzik eserlerinden seçilmiş bölümlerin sıralanmasıyla oluşan müzik parçası
- "Rumen orkestrası Balkan ülkelerinin folklorundan bir potpuri çalıyordu." (Haldun Taner)
-
[isim]
Sevilen müzik eserlerinden seçilmiş bölümlerin sıralanmasıyla oluşan müzik parçası
- ŞARILTI
-
-
[isim]
Şarıldayan şeyin çıkardığı ses, şarıldama sesi
- "Derenin şarıltısı buradan duyuluyor."
-
[isim]
Şarıldayan şeyin çıkardığı ses, şarıldama sesi
- SIRIMAK
-
-
[-i]
Yorgan, şilte vb.ni iri ve aralıklı dikmek
-
Sağlam ve sıkıca dikmek
-
[-i]
Yorgan, şilte vb.ni iri ve aralıklı dikmek
- STRESLİ
-
-
[sıfat]
Stresi olan, stresi bulunan
-
[sıfat]
Stresi olan, stresi bulunan
- TÖRESEL
-
-
[sıfat]
Törel
- "Şu 70'li yılların incelenmesi töresel olarak tam bir çöküntü tablosu ile karşı karşıya bırakır bizi." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Törel
- ALYUVAR
-
-
[isim]
Kana al rengini veren, çekirdeksiz, yuvarlak, küçük hücre, eritrosit
- "Kanın her milimetreküpünde beş milyon kadar alyuvar bulunur."
-
[isim]
Kana al rengini veren, çekirdeksiz, yuvarlak, küçük hücre, eritrosit
- ARGUVAN
- ...
- BURUŞMA
-
-
[isim]
Buruşmak işi
-
[isim]
Buruşmak işi
- DOĞRULU
-
-
[sıfat]
Bir doğru boyunca olan, müstakim
- "Doğrulu hareket."
-
[sıfat]
Bir doğru boyunca olan, müstakim
- DORUKLU
- ...
- FASARYA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[sıfat]
Boş, anlamsız (söz)
-
İşe yaramaz, yeteneksiz
- "Öylesine fasarya semt takımında bile yer alamaz, her zaman yedek dururdu." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Boş, anlamsız (söz)
- GERİLİK
-
-
[isim]
Geri olma durumu
- "Kayıtsızlıktan, tembellikten, gerilikten kurtulmak için inanmak lazım." (Orhan Seyfi Orhon)
-
İdrak etme yeteneğinde veya okul başarılarında yaşına göre geri kalma durumu
-
[isim]
Geri olma durumu
- KIRIŞIK
-
-
[sıfat]
Kırışmış olan
- "Söz tiyatroya gelince bu yaşlı sanatkârın kırışık yüzü birdenbire canlandı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Deride esnekliğin kaybolmasından oluşan kıvrım
-
[isim]
Kırışmış yer, kırışıklık
-
[sıfat]
Kırışmış olan