İçinde r olan 5 harfli 1595 kelime var. İçerisinde R harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında r harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu r harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DÖGER
...
HARLI

  1. [sıfat] Kuvvetli, harıl harıl yanan
    • "Cezveyi ateşin harlı tarafına sürmez." (Refik Halit Karay)

LERZE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Titreme, titreyiş
    • "Aşklarının düşüncesi artık lerze değil yeis ve meraret veriyordu." (Halide Edip Adıvar)

MÜŞİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mareşal
    • "Sakarya zaferi ile gazi ve müşir Mustafa Kemal Paşa tam otoritesini elde etmiştir." (Falih Rıfkı Atay)

NURLU

  1. [sıfat] Aydınlık, ışıklı, parlak
    • "Mehtap bize bir nurlu avize gibi gelirdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Saygı uyandıran

RUHÇU
...
BETER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Daha kötü, çok kötü
    • "Çöller, Yemen ellerinden beter imiş." (Aka Gündüz)

BİREY

  1. [isim] Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert
  2. Doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri
  3. Bir türün kapsamı içine giren somut varlık
  4. İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert
  5. Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert

DİREY

  1. [isim] Belli bir bölgede yaşayan hayvanların tümü, fauna
  2. Bu hayvanların tanımını yapan eser

FECİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tan vakti
    • "Baktık geceden fecre kadar ellerde / Yıldızlara yükselen kadehler gördük." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Tan kızıllığı
    • "Bu fecir dediğimiz aydınlanmanın başını belli etmek için ak iplikten kara ipliği seçmek kıstas sayılmıştır." (Burhan Felek)

IRAMA

  1. [isim] Iramak işi

KURON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Korumak için diş üzerine geçirilen metal kaplama

MİMAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yapıların planını yapıp bunların gerçekleşmesini sağlayan kimse
    • "Binanın mimarını da bulsanız bu sualinize cevap vermez." (Halit Fahri Ozansoy)

ÖRNEK

  1. [isim] Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model
    • "Cemal Paşa ecnebi mütehassısların yardımı ile örnek çiftlikler de yapmıştır." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Atatürk sarı bıyıklarını kestiğinden bu yana devlet adamlarının çoğu onu örnek aldılar." (Haldun Taner)
    • "Ne örnek olmaya değerim ne de gülünç olmaktan zevk alırım." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Göstermelik
    • "Vali, burada yapılmış olan peynirlerden bir örnek görmek istedi." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bu çocuk babasını örnek alıyor."
  3. Bir şeyin benzeri, tıpkısı, misil
    • "Bu yapının bir örneği daha yoktur."
  4. Bir düşünceyi, kuralı, gözlemi veya savı desteklemek ve açıklamak amacıyla ileri sürülen söz, yapılan davranış, misal
  5. Durum ve niteliği benimsenmeye değer kimse veya şey
    • "Örnek aransa öyle sanıyorum ki bizimkinden âlâsı bulunmaz." (Haldun Taner)
  6. [sıfat] En iyi biçimde olan
    • "Bir dâhinin, olağanüstü bir adamın, örnek bir hoca olmamasını doğal karşılamalı." (Haldun Taner)

VARGI

  1. [isim] Verilen bir önermeden çıkarsama yoluyla varılan sonuç
    • "Taşlar katı olur, mermer bir taştır, şu hâlde mermer katıdır uslamlaması bir tasımdır. Bu tasımın ilk önermesine büyük önerme, ikincisine küçük önerme, sonuncusuna da vargı denir."

VÜRUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Geliş, gelme
    • "Ben onun yatağa bu suretle vüruduna hayret ederken o, gözlüklerini çıkarıp yanındaki masanın üstüne koydu." (Memduh Şevket Esendal)

ZÜHRE
...
BUYUR

  1. "buyurun!" anlamında bir seslenme sözü
    • "Ahlak sadece kötülük etmekten çekinmek değildir, başkalarının edecekleri kötülükleri de önlemeye çalışmayı buyurur." (Nurullah ataç)
    • "Soldaki bahçeli kahveye buyur ettim." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. "anlamadım, sözünüzü tekrarlayınız!" anlamında bir seslenme sözü
    • "Bir şey mi buyurdunuz?"
    • "Çok doğru buyuruyorsunuz." (Falih Rıfkı Atay)
  3. "söyleyiniz, emrediniz!" anlamında bir seslenme sözü
    • "Salona buyurmaz mısınız?" (Mithat Cemal Kuntay)

GÜRSU
...
HAKİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Aşağı görülen, değersiz, hor

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü