İçinde pı olan 7 harfli 47 kelime var. İçerisinde PI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında pı olan kelimeler listesine ya da Sonu pı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- IPISLAK
-
-
[sıfat]
Çok ıslak, her yanı ıslak
- "Bütün bedeni terden suya batıp çıkmış gibi ıpıslak olmuştu." (Yahya Kemal)
-
[sıfat]
Çok ıslak, her yanı ıslak
- YAPINTI
-
-
[isim]
Gerçekle çeliştiğini, gerçekliğe uymadığını bile bile tasarlanan şey, hayal gücüyle yaratılmış olan şey, tasni
- "... hayalinin bir yapıntısı değil de gerçeğin ta kendisiymiş gibi heyecanlanarak, coşarak bu kaybedilmiş cennete ağıtlar yazıyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bilgi kuramında ve ontolojide gerçeğe uymayan ancak belirli bir kuramsal veya pratik amaç için kullanılması sakıncasız olan tasarım, tasni
-
[isim]
Gerçekle çeliştiğini, gerçekliğe uymadığını bile bile tasarlanan şey, hayal gücüyle yaratılmış olan şey, tasni
- ALTYAPI
-
-
[isim]
Bir yerleşim yeri veya bir yapı için gerekli olan yol, kanalizasyon, su, elektrik vb. tesisatın tümü
-
Bireyin edindiği bilgi ve deneyim
- "Türk romanı kendini belirleyen altyapı kurumlarının dışında, onlardan ileri bir aşamadadır." (Selim İleri)
-
Toplumun ekonomik yapısını oluşturan ve insan bilincinden bağımsız olarak biçimlenen üretim ilişkilerinin hepsi, üstyapı karşıtı
-
[isim]
Bir yerleşim yeri veya bir yapı için gerekli olan yol, kanalizasyon, su, elektrik vb. tesisatın tümü
- TAPINIŞ
-
-
[isim]
Tapınma işi veya biçimi
-
[isim]
Tapınma işi veya biçimi
- YAPIMCI
-
-
[isim]
Bir şeyin yapılmasında, ortaya konulmasında, gerçekleştirilmesinde emeği geçen kimse veya kuruluş
-
Bir filmin çevrilişiyle ilgili bütün yönetim işlerini üzerine alan, sermayesini veren kimse, prodüktör
-
Radyo, sinema programları düzenlemekle görevli kimse, programcı
-
[isim]
Bir şeyin yapılmasında, ortaya konulmasında, gerçekleştirilmesinde emeği geçen kimse veya kuruluş
- ÇIRPICI
-
-
[isim]
Çırpma işini yapan kimse veya şey
-
Yazma kumaş işlerini, boyaları tutsun diye deniz suyunda çırpan kimse
-
Pişirmeden önce malzemeyi çırpan, karıştıran elektrikli alet
-
[isim]
Çırpma işini yapan kimse veya şey
- PIRPIRI
-
-
[isim]
Yeniçeri salma erlerinin giydikleri kırmızı çuhadan yapılmış cübbe, pirpiri
-
Bir tür Bizans altını
-
[sıfat]
Uçarı, hovarda
-
[isim]
Yeniçeri salma erlerinin giydikleri kırmızı çuhadan yapılmış cübbe, pirpiri
- SAPINTI
- ...
- KAPISIZ
-
-
[sıfat]
Kapısı olmayan
-
Bir işi olmayan
-
[sıfat]
Kapısı olmayan
- SAPIKÇA
-
-
Sapık bir biçimde
-
Sapık bir biçimde
- ÇARPICI
-
-
[sıfat]
Etkili
-
[zarf]
Etkili bir biçimde
- "Ne kadar küçük olursa olsun, bu ona pek çarpıcı ve aydınlatıcı geliyordu." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Etkili
- TAPINMA
-
-
[isim]
Tapınmak işi, ibadet
-
[isim]
Tapınmak işi, ibadet
- ŞIPIRTI
-
-
[isim]
Şıpırdama sesi
- "İçeride hafif su damlaları şıpırtılarına benzeyen belirsiz gürültüler vardı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Şıpırdama sesi
- PIRILTI
-
-
[isim]
Pırıldayan şeyin yansıttığı ışık
- "Enver Paşa, elinde tuttuğu bir kutuyu açtı ve içinden bütün çöl gecesine akseden bir pırıltı çıktı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Pırıldayan şeyin yansıttığı ışık
- YAPINMA
-
-
[isim]
Yapınmak işi
-
[isim]
Yapınmak işi
- TAPIRTI
-
-
[isim]
Yürürken çıkan ayak sesini andırır ses
- "Arkalarında at ayakları tapırtıları duydular." (Yahya Kemal)
-
[isim]
Yürürken çıkan ayak sesini andırır ses
- KIPIŞIK
-
-
[sıfat]
Yarı kapalı (göz)
- "Gülmesine gülmez ya, küçük, kıpışık, mavi gözlerinden çelik ışıltısı gibi bir şey geçer." (Nezihe Meriç)
-
[sıfat]
Yarı kapalı (göz)
- YAPIŞIK
-
-
[sıfat]
Bir yere yapışmış olan
- "Zarfa yapışık pullar."
-
Fizyolojik yönden birbirlerine bağlı olarak doğan
-
Sürekli bir arada bulunan
- "Yapışık hemşireler gibi dünyaya beraber gelmişlerdi." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Dokunan, değen
- "Lavabonun duvara yapışık kıyısının üstüne konmuş bir diş fırçası gösteriyordu." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Bir yere yapışmış olan
- PISIRIK
-
-
[sıfat]
Tutuk, sünepe, aşırı çekingen, yüreksiz ve beceriksiz, girgin karşıtı
- "Beceriksiz mi beceriksiz, pısırık mı pısırık! A, ne yapayım ben böyle erkeği!.." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Tutuk, sünepe, aşırı çekingen, yüreksiz ve beceriksiz, girgin karşıtı
- ŞAPIRTI
-
-
[isim]
Öperken veya yemek yerken çıkan ses, şapırdama sesi
- "Bir müddet yalnız dudakların şapırtısı işitildi." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Öperken veya yemek yerken çıkan ses, şapırdama sesi