İçinde pe olan 7 harfli 85 kelime var. İçerisinde PE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında pe olan kelimeler listesine ya da Sonu pe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AKPELİN

  1. [isim] Pelin

SEPETLİ

  1. [sıfat] Sepeti olan

PARAPET

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Küpeşte

PERENDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Havada çark gibi dönerek atılan takla
    • "Ali çocuk gibi perendeler atarak otlarla, yamaçlarla sarmaş dolaş oluyordu." (Halikarnas Balıkçısı)

PERİŞAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Dağınık, düzensiz, karmakarışık
    • "Ne kadar toplasan perişandır / Toplanır saçlarım dağılmak için." (Cenap Şehabettin)
    • "Bir sürü laf edildikten sonra facia başlayacak, tabii aile perişan olacak." (Halide Edip Adıvar)
  2. Acınacak durumda olan, zavallı
    • "Omuzlarındaki çamurlu tüfeklerin altında iki büklüm olmuş, yorgun ve perişan ağır ağır yürüyorlardı." (Ömer Seyfettin)
    • "Sonra, fena ruhlu güzel yüzün de insanı perişan eden sihrini de inkâr etmeyeceğim." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Vallahi meydan dayağı yesem bu kadar perişan olmazdım." (Reşat Nuri Güntekin)

PENCERE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık
    • "Bavulu açtım, kâğıdı parçaladım, pencereden attım." (Refik Halit Karay)
    • "Bir insana bir şey öğrettiğiniz, ona yeni bir pencere açtığınız zamanki o parlayan bakışlar var ya, hocanın en büyük mükâfatı budur." (Haldun Taner)

PERMALI
...
KÜPEŞTE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Gemide güverte hizasında ıskarmoz bağlarına tutturulan dikmelerin dış yüzlerine kaplanan kaplamaların oluşturduğu siper, borda kaplamalarının en üstü, güverteden yukarı kalan bölüm, korkuluk, parapet
    • "Küpeşteye ellerini dayayarak denize baktı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Duvarların üzerine, balkon veya pencerelerin içine çimento ve mozaik karışımı ile yapılan dolgu set, parapet

TEPECİK

  1. [isim] Yerden yükseklikleri çok az olan tepeler
  2. Çiçek tozunun konmasına yarayan, çiçeklerde dişi organların ucu

PENÇGAH
...
BİPERVA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Çekinmez, sakınmaz, korkusuz, gözü pek
  2. [zarf] Çekinmeden, korkmadan

PEKİŞME

  1. [isim] Pekişmek işi

PEŞİNAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir alışveriş veya hizmet için önceden verilen bir miktar para
    • "Peşinat ne kadar?"

PEÇENEK
...
PENCÜSE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tavla oyununda zarların üst yüzünün birinin beşli, öbürünün üçlü gelmesi

PERUKÇU

  1. [isim] Peruk yapan, hazırlayan veya satan kimse

PEDOFİL
...
PELİKÜL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Boş film, film şeridi

PENÇELİ

  1. [sıfat] Pençesi olan
  2. Pençe vurulmuş (ayakkabı)
    • "Altları delinmiş, kat kat pençeli pabuçlarını çıkardı, ağır ağır çıktı merdiveni." (Orhan Kemal)
  3. Güçlü
  4. Sataşkan

ÇEPERLİ

  1. [sıfat] Çeperi olan, çeperle çevrili bulunan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü