İçinde pe olan 6 harfli 70 kelime var. İçerisinde PE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında pe olan kelimeler listesine ya da Sonu pe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PEPTON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vücutça özümlenebilecek duruma gelmiş albüminli besin
-
[isim]
Vücutça özümlenebilecek duruma gelmiş albüminli besin
- MÜSPET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Olumlu
-
[sıfat]
Olumlu
- KİSPET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yağlı güreşte pehlivanların giydikleri, belden baldıra kadar uzanan, dar paçalı meşin pantolon
-
[isim]
Yağlı güreşte pehlivanların giydikleri, belden baldıra kadar uzanan, dar paçalı meşin pantolon
- PETROL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yoğunluğu 0,8-0,95 arasında olabilen, hidrokarbürlerden oluşmuş, kendisine özgü kokusu olan, koyu renkli, arıtılmamış, doğal yanıcı mineral yağ, yer yağı
- "Kamyonlar yarı benzin, yarı petrolle çalışmaya uğraşıyor." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Yoğunluğu 0,8-0,95 arasında olabilen, hidrokarbürlerden oluşmuş, kendisine özgü kokusu olan, koyu renkli, arıtılmamış, doğal yanıcı mineral yağ, yer yağı
- PEYDAH
-
-
[sıfat]
Peyda
-
[sıfat]
Peyda
- KÜPELİ
-
-
[sıfat]
Küpe takmış olan
-
Küpeye benzer bir deri uzantısı olan
- "Küpeli horoz."
-
[isim]
Küpe çiçeği
-
[sıfat]
Küpe takmış olan
- KAPELA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Şapka
- "Serseri güruhunun başlarından düşmeyen siperli sipersiz kapelalarla..." (Ahmet Rasim)
-
[isim]
Şapka
- PEKLİK
-
-
[isim]
Pek olma durumu
-
Kabız
-
Sağlamlık, dayanıklılık, direnç
-
[isim]
Pek olma durumu
- PERLİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Erimiş sodyum, potasyum, alüminyum silikattan ibaret olan cam gibi bir volkanik kayadan kabartılarak pudra hâline getirilmiş bulunan, yem maddelerinin preslenmesinde yardımcı madde veya kekleşmeyi önleyici bir madde
-
Feldspat cinsinden suyu az ve eridiği zaman inciye benzeyen taneleri olan yanardağ kaynaklı cam, inci taşı
-
[isim]
Erimiş sodyum, potasyum, alüminyum silikattan ibaret olan cam gibi bir volkanik kayadan kabartılarak pudra hâline getirilmiş bulunan, yem maddelerinin preslenmesinde yardımcı madde veya kekleşmeyi önleyici bir madde
- PEŞKEŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yaranmak amacıyla uygunsuz olarak verilen şey
-
[isim]
Yaranmak amacıyla uygunsuz olarak verilen şey
- PERÇEM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Başlarını tıraş edenlerin tepede bıraktıkları saç tutamı
-
Yele
- "At perçemi."
-
Kâkül
- "Selma alnına düşen bir perçemi eliyle kaldırıyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Başlarını tıraş edenlerin tepede bıraktıkları saç tutamı
- PERDAH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Parlatma, parlaklık verme
-
Sakal tıraşından sonra kıl çıkış yönünün tersine yapılan ikinci tıraş
-
[isim]
Parlatma, parlaklık verme
- LÜMPEN
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[sıfat]
Sınıfsız
-
[isim]
Ayaktakımı
- "Turist Ömer gülmeyi unutmamış, horlandıkça iyimserliği pekişmiş bir kesimin simgesidir, lümpenin çaresizliğidir." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Sınıfsız
- PERESE
-
-
[isim]
Duvarcıların doğrultu bulmakta kullandıkları şakul ipi
-
Durum, derece, kerte
- "İş bu pereseye geldikten sonra..."
-
[isim]
Duvarcıların doğrultu bulmakta kullandıkları şakul ipi
- PENCİK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Asker yetiştirilmek için savaş tutsaklarından beşte bir oranında ayrılan acemi oğlanı adayı
-
Asker yetiştirilmek üzere verilen beşte bir askerden sonra esir sahibinde kalan beşte dört oranındaki esir için alınan vergi
-
Gümrük idaresi tarafından belirli bir vergi karşılığında köle sahibine verilen sahiplik hakkını gösteren senet
-
[isim]
Asker yetiştirilmek için savaş tutsaklarından beşte bir oranında ayrılan acemi oğlanı adayı
- ŞEŞPER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Savaş araçlarından altı dilimli topuz
-
[isim]
Savaş araçlarından altı dilimli topuz
- EPEYCE
-
-
[zarf]
Epey
- "Uyandığım zaman güneşi epeyce yükselmiş buldum." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Epey
- KEPENK
-
-
[isim]
İş yeri, pencere, kapı vb. yerleri kapamak için kullanılan, türlü biçimlerde sac levha, demir veya tahta kanat
- "Akşamüstü, bütün kepenkler indikten sonra sokağa çıktık." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Belediye çavuşu çarşıyı ve arastaları dolaşmış, esnafa kepenk kapattırmıştır." (Tarık Buğra)
-
[isim]
İş yeri, pencere, kapı vb. yerleri kapamak için kullanılan, türlü biçimlerde sac levha, demir veya tahta kanat
- PERUKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Peruk
- "Biraz dalgalı kısa saçları güzel bir peruka gibi görünüyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Peruk
- PENTAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Formülü C5H12 olan doymuş hidrokarbon
-
[isim]
Formülü C5H12 olan doymuş hidrokarbon