İçinde pe olan 6 harfli 70 kelime var. İçerisinde PE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında pe olan kelimeler listesine ya da Sonu pe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PEKMEZ
-
-
[isim]
Genellikle üzüm, dut vb. meyvelerin kaynatılarak koyulaştırılmış biçimi
- "Karısı ile kaynatası çoktan kalkmışlar, bahçede pekmez kaynatıyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Genellikle üzüm, dut vb. meyvelerin kaynatılarak koyulaştırılmış biçimi
- İSPENÇ
-
-
[isim]
Bodur bir cins horoz veya tavuk
-
Tarımla uğraşan Hristiyan uyruktan alınan bir tür vergi
-
[isim]
Bodur bir cins horoz veya tavuk
- PENCİK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Asker yetiştirilmek için savaş tutsaklarından beşte bir oranında ayrılan acemi oğlanı adayı
-
Asker yetiştirilmek üzere verilen beşte bir askerden sonra esir sahibinde kalan beşte dört oranındaki esir için alınan vergi
-
Gümrük idaresi tarafından belirli bir vergi karşılığında köle sahibine verilen sahiplik hakkını gösteren senet
-
[isim]
Asker yetiştirilmek için savaş tutsaklarından beşte bir oranında ayrılan acemi oğlanı adayı
- PEYNİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Maya ile katılaştırılarak sütten yapılan ve birçok türü olan besin
- "Kuru ekmekle bayat peyniri lezzetle yiyen / Çeşmeden her su içerken şükür Allaha diyen." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Maya ile katılaştırılarak sütten yapılan ve birçok türü olan besin
- NİSPET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Oran
- "Zira melal devri uzadığı nispette teheyyüç kuvvetli ve devamlı oluyor." (Refik Halit Karay)
- "Yolun ortasında bir kolunu belime dolayarak bana şöylece nispet vermesin mi?" (Osman Cemal Kaygılı)
-
Bağıntı, ilgi, ilinti
-
[zarf]
Kıskandırmak veya üzmek için
- "Bunu bana nispet yapıyor."
-
Birini üzmek için veya inat olsun diye yapılan iş
-
[isim]
Oran
- PEHPEH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[ünlem]
Beğenme, şaşma anlatan bir söz
- "Pehpeh, ne güzel yakışmış!"
-
[ünlem]
Beğenme, şaşma anlatan bir söz
- PELTEK
-
-
[sıfat]
Dilini dişlerinin arasına alır gibi konuşan ve bu yüzden s, z gibi sesleri kusurlu söyleyen (kimse)
-
Tutuk, titrek (konuşma)
- "Hafif peltek, bozuk diksiyonuyla tiyatroda tutunamazdı." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Tutuk, titrek bir biçimde
-
[sıfat]
Dilini dişlerinin arasına alır gibi konuşan ve bu yüzden s, z gibi sesleri kusurlu söyleyen (kimse)
- ESPERİ
-
-
[isim]
Ava alıştırılamayan bir tür doğan
-
[isim]
Ava alıştırılamayan bir tür doğan
- PESETA
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
İspanyol para birimi
-
[isim]
İspanyol para birimi
- PEYREV
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Başkasının izinden giden, izleyen kimse, izleyici
-
[isim]
Başkasının izinden giden, izleyen kimse, izleyici
- PEÇETE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yemekte giysiyi korumak, ağız silmek için kullanılan ince, yumuşak kâğıt veya kumaş parçası
-
[isim]
Yemekte giysiyi korumak, ağız silmek için kullanılan ince, yumuşak kâğıt veya kumaş parçası
- PEKTİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bitki dokularında bulunan renksiz, metil grubundan madde
-
Göze zarının peltemsi kabuğu
-
Özellikle bitki hücrelerinin orta lamelinde bulunan büyük moleküllü karbonhidrat karışımı madde
-
[isim]
Bitki dokularında bulunan renksiz, metil grubundan madde
- EKSPER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bilirkişi
- "Babam hem iyi bir tütün eksperi hem de bir tütün tiryakisiydi." (Azra Erhat)
-
[isim]
Bilirkişi
- PERDAH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Parlatma, parlaklık verme
-
Sakal tıraşından sonra kıl çıkış yönünün tersine yapılan ikinci tıraş
-
[isim]
Parlatma, parlaklık verme
- PELEME
-
-
[isim]
Irmaklarda işleyen, bir çeşit altı düz kayık
-
[isim]
Irmaklarda işleyen, bir çeşit altı düz kayık
- PERGEL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yay veya çember çizmekte ve ölçmekte kullanılan araç, yayçizer
- "Kalem Şakir düştü peşine, öylesine açmıştı ki pergelleri, koridorun ortasında yakaladı." (Rıfat Ilgaz)
-
[isim]
Yay veya çember çizmekte ve ölçmekte kullanılan araç, yayçizer
- PERLON
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
İlk olarak Almanya'da yapılan sentetik dokuma ipliği
-
Bu iplikle dokunmuş kumaş
-
[isim]
İlk olarak Almanya'da yapılan sentetik dokuma ipliği
- PENTAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Formülü C5H12 olan doymuş hidrokarbon
-
[isim]
Formülü C5H12 olan doymuş hidrokarbon
- PEPSİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Mide mukozasının salgıladığı albüminli besinleri peptona çeviren enzim
-
[isim]
Mide mukozasının salgıladığı albüminli besinleri peptona çeviren enzim
- PERUKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Peruk
- "Biraz dalgalı kısa saçları güzel bir peruka gibi görünüyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Peruk