İçinde pe olan 6 harfli 70 kelime var. İçerisinde PE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında pe olan kelimeler listesine ya da Sonu pe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PERİLİ

  1. [sıfat] Kötü ruhlar bulunduğuna inanılan, tekin olmayan (yer)

PERGEL

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yay veya çember çizmekte ve ölçmekte kullanılan araç, yayçizer
    • "Kalem Şakir düştü peşine, öylesine açmıştı ki pergelleri, koridorun ortasında yakaladı." (Rıfat Ilgaz)

PEÇETE

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yemekte giysiyi korumak, ağız silmek için kullanılan ince, yumuşak kâğıt veya kumaş parçası

PEŞKİR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Genellikle pamuk ipliğinden dokunmuş ince havlu
  2. Yemek yerken kullanılan, el kurulanan, büyük mendil biçiminde pamuk veya keten bez, peçete
    • "Henüz birkaç yudum içtiği şarabın ıslaklığını sapsarı bıyıklarının üstünden peşkiriyle silerek dedi ki:" (Peyami Safa)

PEYZAJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kır resmi
  2. Bir yerin doğal görünüşü

PERVAZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kapı, pencere vb. yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça
    • "Pencerenin pervazına oturup tekrar gökyüzüne baktım." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Giysilerin yaka, kol, etek vb. yerlerine veya kumaştan yapılmış diğer eşyaların kenarlarına geçirilmiş, dar, uzun parça
  3. Cilt kapağının iç tarafına konulan deri parçası
  4. Uçuş

PEKTİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bitki dokularında bulunan renksiz, metil grubundan madde
  2. Göze zarının peltemsi kabuğu
  3. Özellikle bitki hücrelerinin orta lamelinde bulunan büyük moleküllü karbonhidrat karışımı madde

ŞEŞPER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Savaş araçlarından altı dilimli topuz

KÜPELİ

  1. [sıfat] Küpe takmış olan
  2. Küpeye benzer bir deri uzantısı olan
    • "Küpeli horoz."
  3. [isim] Küpe çiçeği

PEREME

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Gondola benzeyen bir kayık

PEHPEH

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [ünlem] Beğenme, şaşma anlatan bir söz
    • "Pehpeh, ne güzel yakışmış!"

TEPELİ

  1. [sıfat] Tepesi olan
    • "Tepeli arazi."
  2. Başında sorguç, hotoz vb. bir süs bulunan (kuş)
    • "Tepeli tavuk."

KANEPE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Birkaç kişinin oturabileceği genişlikte koltuk, çekyat
    • "Kanepe ile koltuklardan ikisini indirir, aşağıya çekidüzen veririz." (Refik Halit Karay)

DAMPER

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bir şasinin üzerine takılmış, inip kalkan kasası olan, kendinden hareketli, yükü boşaltan düzen

PELENK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Pars

STOPER
...
PEŞREV

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Klasik Türk müziğinde faslın giriş taksiminden sonra, şarkıdan önce çalınan parça
    • "Kahvenin radyosu, tam o sırada sultaniyegâh peşrevine başlamıştı." (Haldun Taner)
  2. Güreşe tutuşmadan önce pehlivanların ellerini birbirine ve uyluklarına vurarak ve hafifçe sıçrayarak yaptıkları gösteri
  3. Halk hikâyelerinde, türkülerin okunup çalınışı sırasında türkü aralarına katılan mâni türünden küçük türküler

OPERET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Eğlenceli, hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar bulunan sahne eseri
    • "Onun çalıp söylediği bir operet parçasını tekrarlıyordum." (Refik Halit Karay)
  2. Bu eseri oynayan oyunculardan oluşan kuruluş
    • "Bizim, operetlerimiz cinsinden bir sürü halk tiyatroları var." (Haldun Taner)

SPERMA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Meni
  2. Bir başı, bir gövdesi, hareket etmeye yarayan kuyruğu olan, yumurtadan çok küçük erkek eşeylik hücresi

PERHİZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Diyet
    • "Biraz perhizle idare edersek biz burada iki ay daha yaşayabiliriz." (Ahmet Mithat)
    • "Fiyatlar o kadar yükseldi ki perhiz eder gibi yediğim hâlde, yine her yemek bir buçuk lirayı geçmeye başladı." (Ömer Seyfettin)
  2. Hristiyanların ve Yahudilerin belli günlerde et, yağ vb. yiyecekleri yemeden tuttukları oruç

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü