İçinde pe olan 5 harfli 64 kelime var. İçerisinde PE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında pe olan kelimeler listesine ya da Sonu pe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PİPET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sıvıları, solukla içine çekip kaptan kaba aktarmaya yarayan cam boru
  2. Sıvı içecekleri bardak veya şişeden kolayca içmek için kullanılan ince, plastik boru, kamış

PENSE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çeşitli biçim ve büyüklükte maşa veya kıskaç
  2. Birçok meslek dalında çeşitli nesneleri sıkmak, germek, kıvırmak, tutmak vb. işler için kullanılan değişik biçimlerde el aleti, pens

PESÜS

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İçinde yağ yakılan toprak kandil

ÇEPER

  1. [isim] Çit
    • "Sıra sıra çeperler / Çepere su serperler / Irak yoldan geleni / Terli terli öperler." (Halk türküsü)
  2. Ahlaksız, huysuz, geçimsiz kimse
  3. Bağ çubuğu, çalı çırpı
  4. Sebze bahçesi
  5. Zar

PEŞİN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Bir alışverişte, alışveriş yapıldığı anda, alınan şeyin tesliminden önce veya teslimiyle birlikte ödenen, veresiye karşıtı
  2. Çalışmadan verilen (ücret, aylık)
    • "O peşin parayla çalışıyor."
  3. [zarf] Daha önce, önceden
    • "Sana peşin haber vereyim ki onlar kızlarının başkası ile âşıktaşlık yapmasını istemezler." (Osman Cemal Kaygılı)

EPEYİ

  1. [zarf] Epey

KEPEZ

  1. [isim] Yüksek tepe, dağ
  2. Dağların oyuk, kuytu yerleri
  3. Gelin başlığı
  4. Tavuk ve kuşların ibiği veya başındaki uzun tüyler

ARPEJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir akort oluşturan seslerin birbiri arkasından çalınması

ÇEPEZ

  1. [isim] Bozuk ipek kozası

ZÜPPE

  1. [sıfat] Giyinişte, söz söyleyişte, dilde, düşünüşte toplumun gülünç ve aykırı saydığı yapmacıklıklara ve aşırılıklara kaçan (kimse)
    • "Tuhaf, züppe bir muhit içine düştüm, diyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Seçkin görünmek için, bazı çevrelerdeki düşünceleri benimseyen, hayranlık duyan ve onlar gibi davranmaya özenen (kimse), snop

PESEK

  1. [isim] Diş kiri, diş pası

OPERA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Sözlerinin bütünü veya çoğu şarkılı olarak söylenen müzikli tiyatro eseri
    • "Viyana tiyatrolarına, operasına, aktris hayatına, gece eğlencelerine dair bildiklerini, gördüklerini hep anlattı, anlattı." (Peyami Safa)
  2. Bu eseri oynayan sanatçı topluluğu
  3. Böyle eserlerin oynandığı yapı

PERKİ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Tatlı su levreği (Perca fluviatilis)

KAHPE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Orospu, ahlaksız kadın
  2. [sıfat] Dönek

ŞAPEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kilisecik
  2. Büyük kiliselerin içinde bir azizin adına ayrılmış küçük ibadet yeri

PERUK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Takma saç, peruka

KUPES

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] İzmaritgillerden, ılıman denizlerde yaşayan bir balık (Boops boops)

PERMİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yazılı izin belgesi
  2. Kişilere özellikle dış ticaret için devletçe verilen izin
  3. Tren yolculuklarında kullanılan paso

NİPEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İki bağlantı parçasını birbirine yakın olarak eklemekte kullanılan özel parça

PENÇE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yırtıcı hayvanların ön ayaklarının parmaklarıyla tırnakları
    • "Kuş, beni görünce korktu, pençesinde yılanla havalandı." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Aslan bir pençe atarak soysuz köpeğin kemiklerini kırmış." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Karaborsa davalarında ise bunların nüfuzları sıfırdan aşağıdır çünkü bu hususta birçoğu Millî Korunmanın pençesine düşmeye namzettir." (Halide Edip Adıvar)
  2. Ayakkabının tabanındaki kösele
    • "Bilirim atarsın bana pençeni / Nefsine kahretmek istedikçe sen." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  3. Etkisinden kurtulmak olanaksız, etkisi çok olan güç
    • "Bu vicdan azabının demirden pençesi yüreğini sıkmaya başlıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. El
    • "Bir yumruğunu gırtlağıma dayadı, bir pençesiyle kalbimi kavradı." (Aka Gündüz)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü