İçinde par olan 8 harfli 42 kelime var. İçerisinde PAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında par olan kelimeler listesine ya da Sonu par ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A P R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARP, RAP
2 Harfli Kelimeler
AR, PA, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LUNAPARK
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Türlü eğlence ve oyun kuruluşları bulunan alan
- "Lunaparklarda döner salıncaklar vardır hani." (Çetin Altan)
-
[isim]
Türlü eğlence ve oyun kuruluşları bulunan alan
- PARMICAN
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir çeşit İtalyan peyniri
-
[isim]
Bir çeşit İtalyan peyniri
- PARAGUAY
- ...
- ŞOPARLIK
-
-
[isim]
Şopar gibi davranma
-
[isim]
Şopar gibi davranma
- PARLAYIŞ
-
-
[isim]
Parlama işi veya biçimi
-
[isim]
Parlama işi veya biçimi
- PARTİSİZ
-
-
[sıfat]
Partisi olmayan
-
[sıfat]
Partisi olmayan
- HOPARLÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Elektrik dalgalarını ses dalgasına çeviren ve gerektikçe sesi yükselten alet
-
Radyo, pikap, teyp vb. araçlarda sesi işitilebilecek duruma getiren alet
- "Hemen hemen bütün Batı ülkelerini gezdim. Hiçbir yerde hoparlör sesi duymadım." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Elektrik dalgalarını ses dalgasına çeviren ve gerektikçe sesi yükselten alet
- PARŞÖMEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yazı yazmak, resim yapmak için özel olarak hazırlanan deri, tirşe
-
[isim]
Yazı yazmak, resim yapmak için özel olarak hazırlanan deri, tirşe
- PARMAKLI
-
-
[sıfat]
Parmağı olan
-
[sıfat]
Parmağı olan
- PARÇACIK
-
-
[isim]
Küçük parça, kırıntı
- "Onlara değin bir dolu anı, sevgi parçacıkları üşüşüyor belleğime." (Nezihe Meriç)
-
Elektron, proton, nötron gibi atomu oluşturan parçaların her biri, partikül
-
[isim]
Küçük parça, kırıntı
- TOPARLAK
-
-
Top biçiminde olan, yuvarlak, kürevi
- "Çehre toparlak, kaşlar incecik, ağız iri, yanaklar fazla etli ve gözler çekik." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Top cephanesi taşıyan araba
-
Top biçiminde olan, yuvarlak, kürevi
- PARAKETA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Geminin saatteki hızını anlamak için kullanılan araç
-
Üzerinde yüzlerce iğneli köstek bulunan uzun balık oltası
- "Paraketalarımızı yemledik, av gereçlerimize çekidüzen verdik, şakalaştık." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Geminin saatteki hızını anlamak için kullanılan araç
- PAPARAZİ
- ...
- PARTİZAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Partici
-
Düşmanlarına karşı mücadele verirken cephe gerisinde silahlı harekete katılan kimse
-
[isim]
Partici
- PARLATMA
-
-
[isim]
Parlatmak işi
-
[isim]
Parlatmak işi
- PARTİSİP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sıfat-fiil
-
[isim]
Sıfat-fiil
- PARAPENT
- ...
- PARALICA
-
-
[sıfat]
Zengin
- "O, bizim arkadaşı gönlünü eğlendirmeye gelmiş, paralıca bir delikanlı sanıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Zengin
- KOPARMAK
-
-
[-i]
Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak
- "O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[nsz]
Daldan, ağaçtan alıp toplamak
- "Yorulunca omzuma çıkar, çiçek koparmak isterse beni çağırır." (Halide Edip Adıvar)
- "Sana karşı içimde iki katlı bir ana yüreği var. İşte onu koparıp atamıyorum." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Birden ve güçlü bir biçimde başlamak veya başlatmak
- "Zehra birdenbire iki avucunu da yüzüne kapadı, kısa ve keskin bir çığlık kopardı." (Peyami Safa)
-
Zor kullanarak almak
-
[-den]
Güçlükle elde etmek
- "Bir kızla buluşmuşken bir başkasından söz ya da telefon numarası kopardığı oluyordu." (Necati Cumalı)
-
Birlikte koşan yarışçıyı üstün bir çaba ile hızlanıp geçmek
-
[-i]
Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak
- PARALAMA
-
-
[isim]
Paralamak işi
-
[isim]
Paralamak işi