İçinde p olan 6 harfli 603 kelime var. İçerisinde P harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında p harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu p harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AVRUPA
...
GARPÇI
...
KEPAZE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Niteliksiz, değersiz
    • "Hele o İspanyol nezlesi, illetlerin en kepazesi..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Onu kepaze etmek için bu rolü vermişlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Utanmaz, rezil
  3. Gülünç
  4. [isim] Talim yaparken kullanılan gevşek ok yayı

ÖPÜCÜK

  1. [isim] Sevgi göstermek için dudaklarıyla başka birisinin elini yüzünü öpme, öpüş, buse
    • "Kocaman avuçlarından bir öpücük gönderdi." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Avucunun içine çikolata kokulu buz gibi bir dudak, bir öpücük kondurdu." (Sait Faik Abasıyanık)

PİDELİ

  1. [sıfat] Pidesi olan, pideyle yapılan

PLAKÇI

  1. [isim] Plak hazırlayan, yapan veya satan kimse

SÜNEPE

  1. [sıfat] Kılıksız ve uyuşuk, sümsük (kimse)
    • "Kızın adı Handan'dı çünkü o sünepe herif vagona koşarken, Handan diye bağırmıştı." (Tarık Buğra)

TEZHİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yazma kitaplarda, sayfaların yaldız ve boya ile bezenmesi, yaldızlama
  2. Süsleme, bezeme

ÇAPÇAK

  1. [isim] Çamçak
  2. Ağzı açık fıçı
    • "Elimi çapçağa daldırdım, karidesi bıyığından yakaladım." (Sait Faik Abasıyanık)

KİPLİK

  1. [isim] Önermelerin yalın, belkili veya mecburi olma nitelikleri
    • "Ruhun ölümsüz olması ihtimali vardır önermesinin kipliği belkilidir."

PİYALE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Şarap bardağı, içki kadehi
    • "Ateş doludur tutma, yanarsın / Karşındaki şu gülgûn piyale." (Ahmet Haşim)

ESPİYE
...
PERVAZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kapı, pencere vb. yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça
    • "Pencerenin pervazına oturup tekrar gökyüzüne baktım." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Giysilerin yaka, kol, etek vb. yerlerine veya kumaştan yapılmış diğer eşyaların kenarlarına geçirilmiş, dar, uzun parça
  3. Cilt kapağının iç tarafına konulan deri parçası
  4. Uçuş

MECZUP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Tanrı aşkıyla aklını yitirmiş kimse
  2. Aklını yitirmiş, deli, sapık
    • "Bunlardan başka köyün iki meczubu, bir cücesi vardır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

MÜSPET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Olumlu

PARDON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] "Özür dilerim, affedersiniz" anlamlarında kullanılan bir söz
    • "Miras işini babama, pardon ... annemin Türk kocasına bırakıyorum." (Ömer Seyfettin)

SPORCU

  1. [isim] Sporla uğraşan kimse
    • "Devlet başarılı sporcuyu korur." (Anayasa)

PARACA

  1. [zarf] Para ile ilgili olarak, para bakımından
    • "Paraca cömert davranması yeterdi kadınların hoşlanması için." (Necati Cumalı)

VİŞNAP

Kelime Kökeni : Bulgarca

  1. [isim] Vişne şurubu

MEKTUP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şey haber vermek, sormak, istemek veya duyguları bildirmek için birine çoğunlukla posta yoluyla gönderilen, zarfa konulmuş yazılı kâğıt, name
    • "Mektubunda diyorsun ki gel gayri / Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım." (Bekir Sıtkı Erdoğan)
    • "Bir gün, bilmediğim bir memleketten bir mektup aldım." (Aka Gündüz)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü