İçinde oğ olan 8 harfli 96 kelime var. İçerisinde OĞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oğ olan kelimeler listesine ya da Sonu oğ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BOZDOĞAN
-
-
[isim]
Bir doğan türü (Falco aesalon)
-
Yeniçeriler tarafından kullanılan ve atların eyerlerinde asılı duran altı toplu gürz
-
[isim]
Bir doğan türü (Falco aesalon)
- GEÇDOĞAN
- ...
- DOĞRULUM
-
-
[isim]
Yönelim
-
[isim]
Yönelim
- GÖKDOĞAN
-
-
[isim]
Kuzey yarım kürede yaşayan bir tür göçmen kuş (Accipitridae)
-
[isim]
Kuzey yarım kürede yaşayan bir tür göçmen kuş (Accipitridae)
- SOĞURUCU
-
-
[isim]
Soğurma özelliği gösteren madde
-
[isim]
Soğurma özelliği gösteren madde
- SOĞRULMA
-
-
[isim]
Soğurulma
-
[isim]
Soğurulma
- DOĞALLIK
-
-
[isim]
Doğal olma durumu, tabiilik
- "Onu kökenindeki doğallıktan uzaklaştıran etkenlerden sıyırmalı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Doğal olma durumu, tabiilik
- ADEMOĞLU
- ...
- COĞRAFYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yeryüzünü fiziksel, ekonomik, beşerî, siyasal yönlerden inceleyen bilim
-
Bir yeryüzü parçasını, bir bölgeyi, bir ülkeyi belirleyen, niteleyen, fiziksel, ekonomik, beşerî, siyasal gerçekliklerin tümü
- "Süratli otomobiller artık şehrin coğrafyasını da hüviyetini de değiştirdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Yeryüzünü fiziksel, ekonomik, beşerî, siyasal yönlerden inceleyen bilim
- YOĞALTIM
-
-
[isim]
Tüketim
- "Bu ürünün yoğaltımı azdır."
-
[isim]
Tüketim
- YOĞURTLU
-
-
[sıfat]
İçine yoğurt katılmış, içinde yoğurt bulunan
-
[sıfat]
İçine yoğurt katılmış, içinde yoğurt bulunan
- DOSDOĞRU
-
-
[sıfat]
Çok doğru
-
[zarf]
Sağa sola sapmadan
- "Dosdoğru dayımın karşısına geçerek bağırdım." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Çok doğru
- OĞLANCIK
-
-
[isim]
Küçük oğlan çocuk
- "Onu sıvası dökük, iki göz evinde kınalı saçlı, çipil oğlancığını severken görmeli." (Nezihe Meriç)
-
[isim]
Küçük oğlan çocuk
- DOĞURUCU
-
-
[sıfat]
Yeni düşünceleri ortaya koyan (kimse), üretken, yaratıcı
- "Ziya Gökalp'ın kuvvetli bir hafızası, doğurucu bir muhayyilesi vardı."
-
[sıfat]
Yeni düşünceleri ortaya koyan (kimse), üretken, yaratıcı
- DOĞANYOL
- ...
- DOĞRUSUZ
-
-
[sıfat]
Doğrusu olmayan
-
[sıfat]
Doğrusu olmayan
- DOĞUMSAL
-
-
[sıfat]
Doğumdan, soydan gelen
- "Doğumsal kalp hastalıkları."
-
[sıfat]
Doğumdan, soydan gelen
- İMAMOĞLU
- ...
- DOĞUMEVİ
-
-
[isim]
Doğum yapılan sağlık kuruluşu
-
[isim]
Doğum yapılan sağlık kuruluşu
- YOĞALMAK
-
-
[nsz]
Varlığı ortadan kalkmak, yok olmak
-
[nsz]
Varlığı ortadan kalkmak, yok olmak