İçinde oğ olan 8 harfli 96 kelime var. İçerisinde OĞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oğ olan kelimeler listesine ya da Sonu oğ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SOĞUKLUK
-
-
[isim]
Soğuk olma durumu, soğuk bir etki yapan şeyin özelliği, bürudet
- "Yatağımın içinde bu takır takır tahtaların soğukluğunu, sertliğini duyar gibi olurdum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Yemeğin sonunda yenen meyve, hoşaf, komposto vb. şeyler
-
Hamamlarda yıkanılan yerle giyinilen yer arasındaki az ısıtılan yer
- "Öğle namazını hamamın soğukluğunda kıldı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Soğuk, sevimsiz ve ilgisiz davranış, ilgisizlik
- "Delikanlı, soğukluğu iliklere işleyen soğuk bir sesle evet efendim, dedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Sevimsiz olma durumu, antipati
-
Kırgınlığa, dargınlığa yol açabilen sevgi azalması
-
Cinsel istek duymama durumu
-
[isim]
Soğuk olma durumu, soğuk bir etki yapan şeyin özelliği, bürudet
- DOĞANŞAR
- ...
- ÇOĞALTMA
-
-
[isim]
Çoğaltmak işi
-
Çok duruma getirme, teksir
-
[isim]
Çoğaltmak işi
- SOĞUTMAK
-
-
[-i]
Soğumasını sağlamak, soğumasına sebep olmak
- "Suyu soğutmak."
-
[-den]
Herhangi bir durum, kişi, olay; birine, bir yere veya bir şeye karşı duyulan sevgi ve ilginin yok olmasına yol açmak
- "Fakat kız kardeşiyle annesinin iki ay ara ile ölmesi onu birdenbire İstanbul'dan soğutmuştu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Soğumasını sağlamak, soğumasına sebep olmak
- BOĞUMSUZ
- ...
- ÇOĞALTIŞ
-
-
[isim]
Çoğaltma işi veya biçimi
-
[isim]
Çoğaltma işi veya biçimi
- BOĞUŞMAK
-
-
[nsz]
Birbirinin boğazına sarılmak, dövüşmek
-
Mücadele etmek
- "Kumar, talihle alt alta, üst üste boğuşmaktır." (Mehmet Seyda)
-
Çabalamak, altından kalkmaya çalışmak, uğraşmak
-
[nsz]
Birbirinin boğazına sarılmak, dövüşmek
- PİSBOĞAZ
-
-
[sıfat]
Eline geçeni zamansız ve ayırt etmeden yiyen (kimse)
- "Demek ki küçük kız son derece pisboğaz olmasına rağmen bu paraları yemeyip biriktirmiş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Eline geçeni zamansız ve ayırt etmeden yiyen (kimse)
- ÇOĞUNLUK
-
-
[isim]
Sayı üstünlüğü, ekseriyet, azınlık karşıtı
- "Kapatılmış bir siyasi partinin mensuplarının üye çoğunluğunu teşkil edeceği bir siyasi parti kurulamaz." (Anayasa)
-
[isim]
Sayı üstünlüğü, ekseriyet, azınlık karşıtı
- DOĞRULUM
-
-
[isim]
Yönelim
-
[isim]
Yönelim
- YOĞRULMA
-
-
[isim]
Yoğrulmak işi
-
[isim]
Yoğrulmak işi
- SOĞURUCU
-
-
[isim]
Soğurma özelliği gösteren madde
-
[isim]
Soğurma özelliği gösteren madde
- DOĞRAYIŞ
-
-
[isim]
Doğrama işi veya biçimi
-
[isim]
Doğrama işi veya biçimi
- ÇOĞALMAK
-
-
[nsz]
Azken çok olmak, çok duruma gelmek, artmak
- "Ansızın aşağıda ayak sesleri, uğultular çoğaldı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[nsz]
Azken çok olmak, çok duruma gelmek, artmak
- SOĞUTMAÇ
-
-
[isim]
Soğutucu
-
[isim]
Soğutucu
- COĞRAFYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yeryüzünü fiziksel, ekonomik, beşerî, siyasal yönlerden inceleyen bilim
-
Bir yeryüzü parçasını, bir bölgeyi, bir ülkeyi belirleyen, niteleyen, fiziksel, ekonomik, beşerî, siyasal gerçekliklerin tümü
- "Süratli otomobiller artık şehrin coğrafyasını da hüviyetini de değiştirdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Yeryüzünü fiziksel, ekonomik, beşerî, siyasal yönlerden inceleyen bilim
- DOĞALLIK
-
-
[isim]
Doğal olma durumu, tabiilik
- "Onu kökenindeki doğallıktan uzaklaştıran etkenlerden sıyırmalı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Doğal olma durumu, tabiilik
- SOĞUŞMAK
-
-
[nsz]
Toprak su soğurup tavlanmak
-
[nsz]
Toprak su soğurup tavlanmak
- DOĞDURMA
-
-
[isim]
Doğdurmak işi
-
[isim]
Doğdurmak işi
- DOĞRULUŞ
- ...