İçinde oğ olan 8 harfli 96 kelime var. İçerisinde OĞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oğ olan kelimeler listesine ya da Sonu oğ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇOĞALMAK
-
-
[nsz]
Azken çok olmak, çok duruma gelmek, artmak
- "Ansızın aşağıda ayak sesleri, uğultular çoğaldı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[nsz]
Azken çok olmak, çok duruma gelmek, artmak
- YOĞUNLAÇ
-
-
[isim]
Kondansatör
-
[isim]
Kondansatör
- SOĞUTMAÇ
-
-
[isim]
Soğutucu
-
[isim]
Soğutucu
- SOPSOĞUK
-
-
[sıfat]
Çok soğuk
-
[sıfat]
Çok soğuk
- KIZOĞLAN
-
-
[isim]
Bakire
-
[isim]
Bakire
- DOĞURTMA
-
-
[isim]
Doğurtmak işi veya durumu
-
[isim]
Doğurtmak işi veya durumu
- YOĞALTMA
-
-
[isim]
Yoğaltmak işi
-
[isim]
Yoğaltmak işi
- DOĞULUCA
- ...
- DOĞURUCU
-
-
[sıfat]
Yeni düşünceleri ortaya koyan (kimse), üretken, yaratıcı
- "Ziya Gökalp'ın kuvvetli bir hafızası, doğurucu bir muhayyilesi vardı."
-
[sıfat]
Yeni düşünceleri ortaya koyan (kimse), üretken, yaratıcı
- SOĞUTKAN
-
-
[sıfat]
Sıcaklığı azaltan, soğutma özelliği olan
-
[isim]
Soğutmaç, soğutucu
-
[sıfat]
Sıcaklığı azaltan, soğutma özelliği olan
- YOĞALMAK
-
-
[nsz]
Varlığı ortadan kalkmak, yok olmak
-
[nsz]
Varlığı ortadan kalkmak, yok olmak
- SIKBOĞAZ
-
-
[isim]
Bir şey yaptırmak için "birini zorlamak, baskı yapmak" anlamlarına gelen sıkboğaz etmek deyiminde geçer
- "Sen bizi sıkboğaz ediyorsun diyorum yani bu işi yarına bıraksak ha..." (Muammer İzgü)
-
[isim]
Bir şey yaptırmak için "birini zorlamak, baskı yapmak" anlamlarına gelen sıkboğaz etmek deyiminde geçer
- FOTOĞRAF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Görüntüyü, ışığa karşı duyarlıklı cam, kâğıt vb. bir yüzey üzerinde özel makine ile tespit etme yöntemi
-
Bu yöntemle aktarılarak çoğaltılan resim, foto
- "Bir de yadigâr olmak üzere fotoğraf bıraktı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Görüntüyü, ışığa karşı duyarlıklı cam, kâğıt vb. bir yüzey üzerinde özel makine ile tespit etme yöntemi
- ÇOĞALTAN
-
-
[isim]
Çarpan
-
[isim]
Çarpan
- BOĞUNÇLU
- ...
- BOĞULMAK
-
-
[nsz]
Boğma işine konu olmak
-
Havasızlıktan ölmek
- "Denize düşmeden boğulacağız diye haykırıyordu." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Bunalmak
- "Bu misalleri görüp de Boğaziçi tepelerinin apartman yığınları ile boğulduklarına yanmaz mısınız?" (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Boğma işine konu olmak
- ÇOĞURCUK
-
-
[isim]
Sığırcık
-
[isim]
Sığırcık
- DOĞALLIK
-
-
[isim]
Doğal olma durumu, tabiilik
- "Onu kökenindeki doğallıktan uzaklaştıran etkenlerden sıyırmalı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Doğal olma durumu, tabiilik
- OĞLANEVİ
-
-
[isim]
Evlilikte erkek tarafı, erkekevi
- "Bir gün kız, bir gün oğlanevinde iki gün sürecekti düğün." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Evlilikte erkek tarafı, erkekevi
- ÇOĞULLUK
-
-
[isim]
Çoğul olma durumu
- "Ne de olsa varsan, onlarla birlikte varsın, desteği tekillikten değil çoğulluktan alıyorsun." (Tomris Uyar)
-
[isim]
Çoğul olma durumu