İçinde oyun olan 7 harfli 12 kelime var. İçerisinde OYUN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oyun olan kelimeler listesine ya da Sonu oyun ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
N O U Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
OYUN
2 Harfli Kelimeler
ON, OY, UN, UY, YO
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OYUNBAZ
 - 
    
Kelime Kökeni : Türkçe
- 
                        [sıfat]
                    
                        Oynamayı seven
                    
                    
 - 
                    
                        Düzenci, hileci
                    
                    
- "O zavallı Çolak'ın nasıl bir oyunbaz olduğunu şimdi biliyordu." (Tarık Buğra)
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Oynamayı seven
                    
                    
 - BOYUNLU
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Boynu olan
                    
                    
- "Bu çocuk soluk yüzlü, ince boyunlu bir delikanlı idi." (Haldun Taner)
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Boynu olan
                    
                    
 - DOYUNMA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Doyunmak işi veya durumu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Doyunmak işi veya durumu
                    
                    
 - KOYUNTU
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Sıkıntı, üzüntü, keder
                    
                    
 - 
                    
                        Sopa, baston koymaya yarayan yer
                    
                    
- "Köroğlu azdıkça azar ve sonunda koyuntulardan birinin arkasına dayadığı bekçi sopası gibi bastonunu alırdı." (Reşat Nuri Güntekin)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Sıkıntı, üzüntü, keder
                    
                    
 - OYUNLUK
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Tiyatroda oyun oynanan yer, sahne
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Tiyatroda oyun oynanan yer, sahne
                    
                    
 - SOYUNTU
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Soyulup atılan şey
                    
                    
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Bir yer soyularak alınan
                    
                    
- "Soyuntu eşya."
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Soyulup atılan şey
                    
                    
 - OYUNCAK
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Oynayıp eğlenmeye yarayan her şey
                    
                    
- "Çocuğun elinde oyuncak bir köpek." (Burhan Felek)
 
 - 
                    
                        Önemsiz ve kolay iş
                    
                    
- "Oyuncak değil, mesele çok ciddi."
 
 - 
                    
                        Başkaları tarafından bir araç gibi kullanılan, hiçe sayılan güçsüz kimse
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Oynayıp eğlenmeye yarayan her şey
                    
                    
 - KOYUNCU
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Koyun besleyen veya alıp satan kimse
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Koyun besleyen veya alıp satan kimse
                    
                    
 - BOYUNCA
 - 
    
- 
                        [zarf]
                    
                        Boyu veya uzunluğu kadar
                    
                    
- "Plaj boyunca hem yürüyor hem konuşuyorduk." (Sait Faik Abasıyanık)
 
 - 
                    
                        Süresince
                    
                    
- "Ömrüm boyunca şiirle, edebiyatla, felsefe ile hiç alışverişim olmadı." (Haldun Taner)
 
 
 - 
                        [zarf]
                    
                        Boyu veya uzunluğu kadar
                    
                    
 - SOYUNMA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Soyunmak işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Soyunmak işi
                    
                    
 - SOYUNUK
 - ...
 - SOYUNUŞ
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Soyunma işi veya biçimi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Soyunma işi veya biçimi