İçinde oyu olan 8 harfli 20 kelime var. İçerisinde OYU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oyu olan kelimeler listesine ya da Sonu oyu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

O U Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

OY, UY, YO

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SOYUNMAK

  1. [nsz] Üstündeki giysilerin bir bölümünü veya tümünü çıkarmak
    • "Islıkla, hafif şarkılar mırıldanarak soyunuyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Mevlevilikte tarikata girmek
  3. [-e] Kendini herhangi bir biçimde göstermeye, bir işi, bir mesleği yapmaya girişmek
    • "Yazarlığa soyundu."

SOYULMAK

  1. [nsz] Soyma işine konu olmak
    • "Küçük çocuğun gözü soyulmuş bir taze badem gibi parladı." (Sait Faik Abasıyanık)

SOYUTLUK

  1. [isim] Soyut olma durumu

BOYUNLUK

  1. [isim] Boyna sarılan şey, boyun sargısı

ALIKOYUŞ
...
OYUVERME
...
GÜVENOYU

  1. [isim] Göreve yeni başlamış veya görevini sürdüren hükûmetin tutumunu değerlendirmek için milletvekillerinin verdiği oy
    • "Bakanlar Kurulunun programı Türkiye Büyük Millet Meclisinde okunur ve güvenoyuna başvurulur." (Anayasa)

DOYUMSUZ

  1. [sıfat] Tatmin olmayan
  2. Sonu gelmeyen, sınırsız
    • "Erhan'ı doyumsuz bir sevgi ile kucakladılar." (Etem İzzet Benice)
  3. Bıkılmayan

DOYURUCU

  1. [sıfat] Doyurma özelliği bulunan, tatminkâr
  2. İnandırıcı
    • "Soruma doyurucu bir cevap veremediniz."

OYUMLAMA

  1. [isim] Oyumlamak durumu veya biçimi

KOYULMAK

  1. [nsz] Koyma işine konu olmak
  2. Koyulaşmak
    • "Gecenin koyulmuş siyahlığı içeri girmeden pencerenin ardında bizi bekliyordu." (Tarık Dursun K)
  3. [-e] Girişmek, başlamak, teşebbüs etmek
    • "Söyleyecek şey kalmayınca Rabia fırladı, dükkânı teftişe koyuldu." (Halide Edip Adıvar)

KOYULTMA

  1. [isim] Koyultmak işi

BOYUNSUZ

  1. [sıfat] Boynu olmayan
    • "Başı omuzlarının arasına sanki boyunsuz yerleştirilmiş, tıkız bir köylü." (Atilla İlhan)

DOYUMLUK

  1. [sıfat] Doyulacak miktarda olan
    • "Doyumluk değil tadımlık."
  2. [isim] Çapul, yağma

DOYUNMAK

  1. [nsz] Yeteri kadar yemiş olmak, doymak

OYULGAMA

  1. [isim] Elle yapılan kalın, seyrek, gelişigüzel dikiş

DOYUMEVİ

  1. [isim] Gösterişsiz, küçük lokanta

DOYURMAK

  1. [-i] Açlığını gidermek
    • "Saatlerce karnımı doyuracak bir köy aramış, bulamamıştım." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Geçindirmek, yaşamasını sağlamak
    • "Bu topraklar milyonlarca kişiyi doyurabilir."
  3. Bir maddenin içine alabileceği kadar başka bir madde katmak
  4. Kandırıcı, inandırıcı olmak, tatmin etmek
    • "Elli yıl gecikmeyle yapılan bu açıklamanın insanı doyuracak bir yanı yoktur." (Salâh Birsel)
  5. Para yedirmek
  6. Doyma durumuna getirmek

DOYULMAK

  1. [-e] Doymak
    • "Bu kadar yemekle doyulur mu? Güzel şeylere doyulmaz."

BOYUTSUZ

  1. [sıfat] Boyutu olamayan
    • "Zaman hep biraz kadehlerin arkasında ve boyutsuzdur." (Çetin Altan)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü