İçinde oyu olan 10 harfli 23 kelime var. İçerisinde OYU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oyu olan kelimeler listesine ya da Sonu oyu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
O U Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
OY, UY, YO
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SOYUTLAMAK
-
-
[-i]
Bir şeye soyutlama işlemini uygulamak
-
[-i]
Bir kimseyi, durumu, düşünce vb.ni içinde bulunduğu toplum, durum veya düşünceden ayrı tutmak
-
[-i]
Bir şeye soyutlama işlemini uygulamak
- SOYUTLAŞMA
-
-
[isim]
Soyutlaşmak durumu
-
[isim]
Soyutlaşmak durumu
- SOYUNDURMA
- ...
- SOYUTLANMA
- ...
- KOYUNCULUK
-
-
[isim]
Koyun besleme veya alıp satma işi
-
[isim]
Koyun besleme veya alıp satma işi
- KOYULHİSAR
- ...
- DOYUMLULUK
-
-
[isim]
Doyumlu olma durumu
-
[isim]
Doyumlu olma durumu
- BOYUTLAMAK
-
-
[-i]
Boyutları belirlemek, ortaya koymak
-
[-i]
Boyutları belirlemek, ortaya koymak
- DOYUMSUZCA
- ...
- BOYUTLANMA
-
-
[isim]
Boyutlanmak işi
-
[isim]
Boyutlanmak işi
- BOYUTLULUK
-
-
[isim]
Boyutlu olma durumu
-
[isim]
Boyutlu olma durumu
- BOYUTLANIŞ
-
-
[isim]
Boyutlanma işi veya biçimi
-
[isim]
Boyutlanma işi veya biçimi
- SOYUTLANIŞ
- ...
- DOYURULMAK
-
-
[nsz]
Doyurma işine konu olmak
-
[nsz]
Doyurma işine konu olmak
- OYUNCUKTAN
-
-
[zarf]
Oyun benzeri olsun diye
- "Yastığın üstünde oyuncuktan yuvarlandın, ödüm koptu yataktan aşağıya düşeceksin diye." (Nazlı Eray)
-
[zarf]
Oyun benzeri olsun diye
- KOYUVERMEK
-
-
[-i]
Salmak, serbest bırakmak
-
Oluruna bırakmak
- "Nihat'ın yuvarlanışını gördükleri zaman kısık kısık bir kahkaha koyuvermişlerdi." (Peyami Safa)
-
Bir yere bırakmak, koymak
-
[-i]
Salmak, serbest bırakmak
- OYULGALAMA
-
-
[isim]
Oyulgalamak işi
-
[isim]
Oyulgalamak işi
- DOYUVERMEK
- ...
- KOYULAŞMAK
-
-
[nsz]
Koyu duruma gelmek
- "Sessiz oturduğu yerde soluk mavi gözleri koyulaşarak dinliyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Derinleşmek, hararetlenmek, aşırı duruma gelmek
-
[nsz]
Koyu duruma gelmek
- BOYUNDURUK
-
-
[isim]
Çift süren veya arabaya koşulan hayvanların birlikte yürümelerini sağlamak için boyunlarına geçirilen bir tür ağaç çember
-
Kapı veya pencere vb. açıklıkların üzerine konulan ağaç, taş veya beton kiriş, lento
-
Mengenenin üst yanındaki kemer biçimli bölüm
-
Zulüm ve zorbalık baskısı, esaret
- "Şark milletleri, zalimlerin boyunduruğu altında, uzun zamandan beri cehaletin karanlığına çömelerek yaşadılar." (Peyami Safa)
-
Güreşte hasmın başını koltuk altına alıp boynuna kol dolama oyunu
-
[isim]
Çift süren veya arabaya koşulan hayvanların birlikte yürümelerini sağlamak için boyunlarına geçirilen bir tür ağaç çember