İçinde oy olan 8 harfli 66 kelime var. İçerisinde OY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oy olan kelimeler listesine ya da Sonu oy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

O Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

OY, YO

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KOYDURMA

  1. [isim] Koydurmak işi

PARANOYA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Abartılı gurur, kuşku, güvensizlik, bencillikle belli olan bir ruh hastalığı
    • "Herkes birbirini kuşkuyla süzüyor. Toplumsal bir paranoya yaşıyoruz bugün." (Tomris Uyar)

DOYUMSUZ

  1. [sıfat] Tatmin olmayan
  2. Sonu gelmeyen, sınırsız
    • "Erhan'ı doyumsuz bir sevgi ile kucakladılar." (Etem İzzet Benice)
  3. Bıkılmayan

DOYURUCU

  1. [sıfat] Doyurma özelliği bulunan, tatminkâr
  2. İnandırıcı
    • "Soruma doyurucu bir cevap veremediniz."

OYLAŞMAK

  1. [-i] Müzakere etmek

HOYRATÇA

  1. [sıfat] Kaba
  2. [zarf] Kaba bir biçimde

OYDURMAK

  1. [-i] Oymasını sağlamak

BOYALAMA

  1. [isim] Boyalamak işi

BOYANMAK

  1. [nsz] Boyama işi yapılmak
    • "Yeni boyanıp temizlenmiş bir ev gibi havası ferahlık veriyordu." (Refik Halit Karay)
  2. Kendi kendini boyamak, yüzüne boya sürmek, makyaj yapmak
    • "İki hanım yaşları geçkince olmasına bakmayarak sürmüşler, boyanmışlar, omuzlarına tilkilerini almış, kurulmuşlar." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Boya veya renkli bir şey sürülmek

BOYUTSUZ

  1. [sıfat] Boyutu olamayan
    • "Zaman hep biraz kadehlerin arkasında ve boyutsuzdur." (Çetin Altan)

OYALANIŞ
...
OYDAŞLIK

  1. [isim] Düşünce birliği içerisinde olma

OYUMLAMA

  1. [isim] Oyumlamak durumu veya biçimi

OYNATMAK

  1. [-i] Oynamasını sağlamak
    • "Bir curcuna havası söyledi ve salondakilerin hepsini oynattı." (Peyami Safa)
  2. Kımıldamasına yol açmak
    • "Elindeki kamçıyı oynatarak güneş altında yanan ovalarda gözlerini gezdirdi." (Memduh Şevket Esendal)
  3. [nsz] Herhangi bir canlıya istenilen hareketleri yaptırmak
    • "Ayı oynatmak."
  4. [nsz] Bir araç, gereç kullanmak
    • "Akıllı bir adam mermer üzerinde keser oynatır mı?" (Ömer Seyfettin)
  5. [nsz] Aklını yitirmek
    • "Sizinle iki gün daha çalışsam aklımı oynatabilirim." (Falih Rıfkı Atay)
  6. Korkutmak, heyecanlandırmak
    • "Yüreğimi oynattın."
  7. Herhangi bir ödevi yerine getirmeyerek karşı tarafı düzenle oyalamak
    • "Borçlu alacaklıyı iki aydır oynatıyor."
  8. [nsz] Sahneye koymak
    • "Bu ramazan geceleri Karagöz oynatacağız." (Halide Edip Adıvar)

BOYLAMAK

  1. [-i] İstemeyerek bir yere gitme durumunda kalmak
    • "İkiniz de hapsi boylarsınız." (Atilla İlhan)
  2. Batmak
    • "Kayık denizin dibini boyladı."
  3. Düşmek
    • "Ayağı kaydı, yeri boyladı."
  4. Yükselmek, çıkmak
    • "Fakat o dolu dizgin kırkı boylamış bir ateşle par par yanıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. [nsz] Destan söylemek, anlatmak
  6. Boy ve hacmine göre ayırmak

OYABİLME
...
SOYUTLUK

  1. [isim] Soyut olma durumu

BOYLANMA

  1. [isim] Boylanmak işi

KOYULMAK

  1. [nsz] Koyma işine konu olmak
  2. Koyulaşmak
    • "Gecenin koyulmuş siyahlığı içeri girmeden pencerenin ardında bizi bekliyordu." (Tarık Dursun K)
  3. [-e] Girişmek, başlamak, teşebbüs etmek
    • "Söyleyecek şey kalmayınca Rabia fırladı, dükkânı teftişe koyuldu." (Halide Edip Adıvar)

GÜROYMAK
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü