İçinde oy olan 7 harfli 60 kelime var. İçerisinde OY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oy olan kelimeler listesine ya da Sonu oy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
O Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
OY, YO
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BOYUNLU
-
-
[sıfat]
Boynu olan
- "Bu çocuk soluk yüzlü, ince boyunlu bir delikanlı idi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Boynu olan
- SOYUNUŞ
-
-
[isim]
Soyunma işi veya biçimi
-
[isim]
Soyunma işi veya biçimi
- KOYULMA
-
-
[isim]
Koyulmak işi
-
[isim]
Koyulmak işi
- BOYANIŞ
-
-
[isim]
Boyanma işi veya biçimi
-
[isim]
Boyanma işi veya biçimi
- OYNAMAK
-
-
[nsz]
Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak
- "Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Herhangi bir tutku, ilgi vb. sebeple bir şeye kendini vermek
- "Babalar çocuklarının yanında rakı içer, kumar oynarsa çocuklar da ayyaş ... olurlar." (Burhan Felek)
-
Kımıldamak, hareket etmek
-
[-le]
Bir şeyi sürekli evirip çevirmek veya sürekli olarak ona dokunmak
-
Bir film, oyun vb.nde rol almak
- "Bütün rolleri, şahısların sesleri, tavırları, mimikleriyle tek başına oynamıştı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Film gösterilmek
- "Bu akşam televizyonda hangi film oynuyor?"
-
Tiyatro eseri sahneye konmak
- "Birisi dedi ki bu iki perdelik bir oyun imiş, bitince ötekini oynayacaklarmış." (Memduh Şevket Esendal)
-
Eşyanın herhangi bir parçası kımıldamak, hareket etmek
- "Birdenbire apartman kapısının oynadığını hissettim." (Peyami Safa)
-
İnsan gerekli görevini yapacak hareketten yoksun olmak
- "Hastanın bacağı oynamıyor."
-
Sarsılmak, yeri değişmek
- "Depremde yapı oynadı."
-
Sporla ilgili çalışmalara katılmak
- "Tenis oynamak."
-
Müziğin gerektirdiği uyumlu hareketleri yapmak
- "Ne oynadığı gazinonun ismini söyledi ne de danslarından bahsetti." (Refik Halit Karay)
-
Büyük bir ustalık, beceri ve kolaylıkla bir işi yapmak
- "Borsada istediği gibi oynuyordu fiyatlarla." (Necati Cumalı)
-
Değişiklik göstermek
- "Bunların fiyatı iki bin ile üç bin lira arasında oynar."
-
[-le]
Tehlikeye düşürmek
- "Benim sağlığımla oynama."
-
Oyalanmak, gereği gibi yapmamak, boşuna vakit geçirmek
-
[-le]
Rastgele yön vermek, aldatmak
- "Talih bizimle oynuyor."
-
[-le]
Herhangi birine karşı önemsemeyici davranışlarda bulunmak
- "Koca adamla oynamaya utanmıyor musun?"
-
Tedirgin etmek, rahatsız edici davranışta bulunmak
-
[nsz]
Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak
- SOYUNMA
-
-
[isim]
Soyunmak işi
-
[isim]
Soyunmak işi
- BOYATIŞ
-
-
[isim]
Boyatma işi veya biçimi
-
[isim]
Boyatma işi veya biçimi
- OYUNLUK
-
-
[isim]
Tiyatroda oyun oynanan yer, sahne
-
[isim]
Tiyatroda oyun oynanan yer, sahne
- KOYUNCU
-
-
[isim]
Koyun besleyen veya alıp satan kimse
-
[isim]
Koyun besleyen veya alıp satan kimse
- BOYABAT
- ...
- DOYUMLU
-
-
[sıfat]
Doymuş, doyumu olan
- "Gazetecilikten hocalığa, siyasetçilikten romancılığa kadar doyumlu bir hayat yaşamıştı." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Doymuş, doyumu olan
- OYLANMA
-
-
[isim]
Oylanmak işi
-
[isim]
Oylanmak işi
- BOYLAMA
-
-
[isim]
Boylamak işi
-
[isim]
Boylamak işi
- SOYTARI
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Söz ve davranışlarıyla halkı güldürüp eğlendiren kimse, maskara
- "Çirkin bir oyun bu. Soytarıların zaferinden tehlikeli sonuçlar çıkarıyorsunuz." (Turan Oflazoğlu)
-
Hileci, yaltak kimse, kaşmer
-
[isim]
Söz ve davranışlarıyla halkı güldürüp eğlendiren kimse, maskara
- OYLANIŞ
-
-
[isim]
Oylama işi veya biçimi
-
[isim]
Oylama işi veya biçimi
- DOYURMA
-
-
[isim]
Doyurmak işi
-
[isim]
Doyurmak işi
- BOYATMA
-
-
[isim]
Boyatmak işi
-
[isim]
Boyatmak işi
- BOYAYIŞ
-
-
[isim]
Boyama işi veya biçimi
-
[isim]
Boyama işi veya biçimi
- DOYULMA
-
-
[isim]
Doyulmak durumu
-
[isim]
Doyulmak durumu
- DOYURUŞ
-
-
[isim]
Doyurma işi veya biçimi
-
[isim]
Doyurma işi veya biçimi