İçinde oy olan 6 harfli 54 kelime var. İçerisinde OY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oy olan kelimeler listesine ya da Sonu oy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
O Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
OY, YO
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DOYMUŞ
-
-
[sıfat]
Bir şey yiyerek tok duruma gelmiş
-
İsteği kalmamış, isteği giderilmiş, tatmin olmuş
-
Doyma durumuna gelmiş (gaz, sıvı veya elektromıknatıs), meşbu
-
[sıfat]
Bir şey yiyerek tok duruma gelmiş
- BOYANA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Boyna
-
[isim]
Boyna
- GOYGOY
- ...
- KOYMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek
- "Öteki elini doktorun omzuna koydu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Gündüz olsun gece olsun, iki dakikalık bir fırsat buldu mu Allaha ısmarladık, sütnineyi koydunsa bul!" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak
- "Bu işe kimi koyacağız?"
-
Bırakmak
- "İçeri kimseyi koymuyorlar."
-
Katmak, eklemek
- "Mal üstüne mal koymak için içi giden bir kişidir." (Salâh Birsel)
-
İmza, tarih, adres yazmak
-
Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak
- "Orduda yaşayan manevi kuvveti de meydana koyuyor." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[nsz]
Etkilemek, dokunmak
- "Bu söz ona çok koymuş."
-
Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak
- "Giderlerini iki ay içinde yerine koydu." (Necati Cumalı)
-
Bırakmak, terk etmek
-
[-i]
Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek
- OTOYOL
-
-
[isim]
Hızlı bir trafik akımı sağlamak amacıyla yapılan, çok şeritli, çift yönlü geniş yol, otoban
-
[isim]
Hızlı bir trafik akımı sağlamak amacıyla yapılan, çok şeritli, çift yönlü geniş yol, otoban
- TOYNAK
-
-
[isim]
At, eşek vb. tek tırnaklı hayvanların tırnağı
-
[isim]
At, eşek vb. tek tırnaklı hayvanların tırnağı
- BOYALI
-
-
[sıfat]
Boya sürülmüş, boyanmış veya boyaya batırılmış
- "Türk evlerinde köşeler ve tavanlar türlü renklerle boyalı oyma tahtalarla süslü idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yüzünü çok boyamış olan, makyajlı (kadın)
- "Boyalı kadınlar rüyası bitsin." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Boya sürülmüş, boyanmış veya boyaya batırılmış
- BOYDAŞ
-
-
[sıfat]
Aynı boyda olan
-
[isim]
Akran
-
[sıfat]
Aynı boyda olan
- SEKOYA
-
-
[isim]
Kozalaklıların porsukgiller familyasından, Kaliforniya'da yetişen, 100-130 m boyunda, büyük bir orman ağacı (Sequoia)
-
[isim]
Kozalaklıların porsukgiller familyasından, Kaliforniya'da yetişen, 100-130 m boyunda, büyük bir orman ağacı (Sequoia)
- KONVOY
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Aynı yere giden taşıt veya yolcu topluluğu, kafile
-
Savaş gemileri tarafından korunan yük gemileri katarı
-
[isim]
Aynı yere giden taşıt veya yolcu topluluğu, kafile
- BOYKOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir işi, bir davranışı yapmama kararı alma
- "Ben bu sarı kâğıtlardan o kadar bezmişimdir ki güzelim sarı rengi de ondan dolayı boykot ettim." (Burhan Felek)
-
Bir kimse, bir topluluk veya bir ülkeyle amaca ulaşmak için her türlü ilişkiyi kesme
-
[isim]
Bir işi, bir davranışı yapmama kararı alma
- DEBBOY
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Depo
-
[isim]
Depo
- OYLAMA
-
-
[isim]
Oy kullanma işi
- "Bir oylamada hakkım olan bir oyu bile bile esirgemiş, kırmıştı beni." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Oy kullanma işi
- OYULMA
-
-
[isim]
Oyulmak işi
-
[isim]
Oyulmak işi
- SOYADI
-
-
[isim]
Herkesin ailece anılmasına yarayan öz adından sonraki adı, aile adı
- "Babası evvela soyadını Öz-Cengiz diye kaydettirmişti." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Herkesin ailece anılmasına yarayan öz adından sonraki adı, aile adı
- OYMACI
-
-
[isim]
Oyma işleri yapan sanatçı, hakkâk
-
[isim]
Oyma işleri yapan sanatçı, hakkâk
- TOYAKA
-
-
[isim]
Bükerek germek için iki kat edilmiş bir ipin ucuna geçirilen tahta parçası
-
[isim]
Bükerek germek için iki kat edilmiş bir ipin ucuna geçirilen tahta parçası
- DOYMAK
-
-
[nsz]
İsteği kalmayıncaya kadar yemek, açlığı kalmamak
- "Ben biraz zeytin, biraz patates, biraz da yemişle doyarım." (Burhan Felek)
-
[-e]
Bir gereksinimini yeteri kadar karşılamak
- "Toprak suya doydu."
-
Yeter bulmak, kanmak, tatmin olmak
- "Dünyanın parasını kazandı, hâlâ doymadı."
-
[nsz]
İsteği kalmayıncaya kadar yemek, açlığı kalmamak
- TOYDAN
-
-
[isim]
Toy kuşunun iri bir türü
-
[isim]
Toy kuşunun iri bir türü
- OYNAMA
-
-
[isim]
Oynamak işi
-
[isim]
Oynamak işi