İçinde os olan 4 harfli 12 kelime var. İçerisinde OS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında os olan kelimeler listesine ya da Sonu os ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TOST
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
İçine peynir, sucuk vb. konularak özel makinesiyle gevretilip kızartılmış ekmek
-
[isim]
İçine peynir, sucuk vb. konularak özel makinesiyle gevretilip kızartılmış ekmek
- POSA
-
-
[isim]
Suyu alınmış her tür yiyecek maddesinin artığı
- "Onlar öyledir, adamın posasını çıkarırlar, dedi." (Refik Halit Karay)
-
Tortu, çökelti
-
Ezilmiş pancarın soğuk suda birkaç kez sıkılmasından sonra geriye kalan ve suda erimeyen artık
-
[isim]
Suyu alınmış her tür yiyecek maddesinin artığı
- EROS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ruhsal çözümleme açısından cinsel eğilimler ve bundan doğan isteklerin tümü
-
[isim]
Ruhsal çözümleme açısından cinsel eğilimler ve bundan doğan isteklerin tümü
- KOSA
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Bir çeşit uzun saplı orak
-
[isim]
Bir çeşit uzun saplı orak
- HOST
- ...
- KAOS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Evrenin düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve karışık durumu
-
Kargaşa
-
[isim]
Evrenin düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve karışık durumu
- KROS
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Kırlarda ve ormanlarda, hendeklerden, yükseltilerden, çukurlardan ve akarsulardan geçerek yaya yapılan koşu
-
[isim]
Kırlarda ve ormanlarda, hendeklerden, yükseltilerden, çukurlardan ve akarsulardan geçerek yaya yapılan koşu
- DOST
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi görüşülen kimse, düşman karşıtı
- "Dostlar beni hatırlasın." (Âşık Veysel)
- "Yolda iki dost edinip on gün birisinin, on gün ötekinin erzak torbasından karnını doyurdu." (Falih Rıfkı Atay)
- "Otelde tanıdıkları içinde en çok sevdiği Edibe Hanım, kendi kendine bulup dost olduğu bir genç hanım." (Memduh Şevket Esendal)
- "Doğrusu böyle bir düğün dostlar başınaydı. Arkadaşları arasında, günlerden beri hep bunun lafı ediliyordu." (R. Çalapala)
-
Erkek veya kadının evlilik dışı ilişki kurduğu kimse, zamazingo
- "Bir dostu vardı, belalı, çapkın bir delikanlı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Sahibine sevgi gösteren hayvan
- "Köpek insan dostudur."
-
Bir şeye aşırı ilgi duyan, koruyan kimse
- "Kitap dostu."
-
[sıfat]
İyi geçinen, aralarında iyi ilişki bulunan
- "Yüzleri tatlı, dilleri tatlı, dost insanlardı bunlar." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi görüşülen kimse, düşman karşıtı
- ŞOSE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle taş kırıkları üzerine kum döşenip silindir geçirilerek yapılan yol
- "Portakal ve muz bahçeleri arası dolambaçlı hoş bir şoseyi takip etmiştik." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Genellikle taş kırıkları üzerine kum döşenip silindir geçirilerek yapılan yol
- OSLO
- ...
- POST
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tüylü hayvan derisi
- "Kaplan postu. Geyik postu."
- "Az değildir varmadan senin gibi yurduna / Post verenler yabanın hayduduna, kurduna." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
- "Binlerce kişiden ancak birkaç kişi postunu kurtarabildi." (Falih Rıfkı Atay)
- "Sabiha Hanım'ı eğlendirmek bahanesiyle konağa postu sermiş." (Halide Edip Adıvar)
-
Tarikatlarda şeyhlik makamı
- "Hacı Bektaş postu."
- "Sen o zamana kadar postu çoktan deldirmiş, kuyruğu titretmiş olursun."
-
Makam
- "Post kavgası. Post peşinde koşmak."
-
Bazı deyimlerde "can" anlamında kullanılan bir söz
-
[isim]
Tüylü hayvan derisi
- LAOS
- ...