İçinde orak olan 22 kelime var. İçerisinde ORAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında orak olan kelimeler listesine ya da Sonu orak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ÇORAKLAŞABİLMEK, ÇORAKLAŞTIRILMA
ÇORAKLAŞABİLME, ÇORAKLAŞTIRMAK
ÇORAKLAŞTIRMA
ÇORAKLAŞMAK
ÇORAKLAŞMA, ORAKLAŞMAK, TORAKÇILIK
ORAKÇILIK, ORAKLAŞMA
ÇORAKLIK
KORAKOR, TORAKÇI
ANORAK, BORAKS, ORAKÇI, ZORAKİ
BORAK, ÇORAK, TORAK
ORAK
A K O R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
AKOR, KARO, OKAR, OKRA, ORAK, ROKA
3 Harfli Kelimeler
ARK, KAR, KOR, ORA, ROK
2 Harfli Kelimeler
AK, AR, OK, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇORAKLAŞTIRILMA
-
-
[isim]
Çoraklaştırılmak işi
-
[isim]
Çoraklaştırılmak işi
- ÇORAKLAŞABİLMEK
-
-
[nsz]
Çoraklaşma olasılığı bulunmak
-
[nsz]
Çoraklaşma olasılığı bulunmak
- ÇORAKLAŞABİLME
-
-
[isim]
Çoraklaşabilmek işi
-
[isim]
Çoraklaşabilmek işi
- ÇORAKLAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Çorak duruma getirmek
- "Gübresiz toprağı çoraklaştırdı."
-
[-i]
Çorak duruma getirmek
- ÇORAKLAŞTIRMA
-
-
[isim]
Çoraklaştırmak işi
-
[isim]
Çoraklaştırmak işi
- ÇORAKLAŞMAK
-
-
[nsz]
Çorak duruma gelmek
-
[nsz]
Çorak duruma gelmek
- ORAKLAŞMAK
-
-
[nsz]
Orak biçimini almak
- "Birdenbire başını şöyle bir çevirdi ve bir kaldırdı o şakağa doğru oraklaşan kaşını." (Tarık Buğra)
-
[nsz]
Orak biçimini almak
- ÇORAKLAŞMA
-
-
[isim]
Çoraklaşmak işi
-
[isim]
Çoraklaşmak işi
- TORAKÇILIK
- ...
- ORAKLAŞMA
-
-
[isim]
Oraklaşmak işi veya durumu
-
[isim]
Oraklaşmak işi veya durumu
- ORAKÇILIK
-
-
[isim]
Orakçının işi
-
[isim]
Orakçının işi
- ÇORAKLIK
-
-
[isim]
Toprağın verimli olmama durumu
-
Suyun acı olma durumu
-
[isim]
Toprağın verimli olmama durumu
- TORAKÇI
- ...
- KORAKOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[zarf]
Göğüs göğüse, omuz omuza, başa baş
- "Millî takım dişe diş, korakor mücadele ediyor."
-
[zarf]
Göğüs göğüse, omuz omuza, başa baş
- ORAKÇI
-
-
[isim]
Ücret karşılığı ekin biçen kimse
- "Orakçılar bu türküyü mırıldanarak saplara tırpan sallıyorlardı." (Reşat Enis)
-
[isim]
Ücret karşılığı ekin biçen kimse
- ZORAKİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
İstemeyerek yapılan
- "Sinirli ve zoraki bir gülüşle güldü." (Haldun Taner)
-
İstemeye istemeye, istemeyerek, zorla
- "Pek çok okuyucum bunu zoraki okumuştur." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
İstemeyerek yapılan
- ANORAK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Başlıklı, su geçirmeyen spor ceket
-
[isim]
Başlıklı, su geçirmeyen spor ceket
- BORAKS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yoğunlaşmış borik asitten türeyen sodyum tuzu
-
[isim]
Yoğunlaşmış borik asitten türeyen sodyum tuzu
- TORAK
-
-
[isim]
Kömürleştirilecek ağaç veya pişirilecek tuğlalarla dolu olan ve dışı çamur ile sıvanan kümbet
-
[isim]
Kömürleştirilecek ağaç veya pişirilecek tuğlalarla dolu olan ve dışı çamur ile sıvanan kümbet
- ÇORAK
-
-
[sıfat]
Bitkisi iyi olmayan (toprak)
- "Biz geçtiğimiz zamanlar, Sina Çölü, Peygamber Musa'nın geçtiği zaman kadar ıssız, boş, kuru ve çoraktı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Verimli olmayan (toprak)
-
Acı (su)
-
Verimsiz, kısır, bakımsız, yoksul
- "Hayatımın en acı, en yaslı ve çorak zamanları başlamış oldu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Toprak damlara çekilen, su geçirmeyen killi toprak
-
[isim]
Bazı toprakların yüzünde beyaz bir katman durumunda toplanan ve eskiden barut yapmakta kullanılan potaslı, sutlu tuz
-
[sıfat]
Bitkisi iyi olmayan (toprak)