İçinde onu olan 8 harfli 12 kelime var. İçerisinde ONU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında onu olan kelimeler listesine ya da Sonu onu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
N O U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ON, UN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KONUŞMAK
-
-
[nsz]
Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini sözlü olarak anlatmak
- "Çocuk daha konuşamıyor."
-
[-i]
Belli bir konudan söz etmek
- "Mehmet yedi yaşındayken anasıyla konuştuklarından fazla bir şey konuşmazdı." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Bir konuda karşılıklı söz etmek, sohbet etmek
- "İşten sonra Nuruosmaniye'deki İkbal kahvesinde arkadaşlarla şiir ve edebiyat konuşuyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
Söylev vermek, konuşma yapmak
-
Konuşma dili olarak kullanmak
- "Türkçeyi çok iyi konuşuyor."
-
Düşüncesini herhangi bir araç kullanarak anlatmak
- "Dilsizler el işaretleriyle konuşur."
-
[-le]
İlişki kurmak veya ilişkiyi sürdürmek
- "Üst kattakilerle konuşuyoruz."
-
Flört etmek
-
Dargın bulunmamak
-
Oyuncak, hayvan vb. konuşmaya benzeyen birtakım sesler çıkarmak
-
Gizli bir şeyi açığa vurmak, ele vermek
-
Becermek, uzman gibi yapabilmek
- "Fokstrotta uzun boylu konuşamam." (Mahmut Yesari)
-
Geçerli olmak, etkin olmak
- "Yasaların yerine yumruklar konuştu."
-
Şık ve zarif görünmek
- "Bluzun konuşuyor."
-
[nsz]
Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini sözlü olarak anlatmak
- KONUKEVİ
-
-
[isim]
Resmî veya özel kuruluşların kendi görevlilerinin yararlanması için yaptırdığı konut, misafirhane
-
[isim]
Resmî veya özel kuruluşların kendi görevlilerinin yararlanması için yaptırdığı konut, misafirhane
- DONUKLUK
-
-
[isim]
Donuk olma durumu
- "Yüzünde kendisi kadar ehemmiyetli olmayan mahluklarla konuşmaya mecbur kalmış bir yarı tanrı donukluğu vardı." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Donuk olma durumu
- SONUÇSUZ
-
-
[sıfat]
Sonuca ulaşamayan, sonuç vermeyen, neticesiz
-
[sıfat]
Sonuca ulaşamayan, sonuç vermeyen, neticesiz
- SONUŞMAZ
-
-
[isim]
Sonsuza giden bir eğrinin çeşitli noktalarının gittikçe yaklaştığı başka bir eğri veya doğru, asimptot
-
[isim]
Sonsuza giden bir eğrinin çeşitli noktalarının gittikçe yaklaştığı başka bir eğri veya doğru, asimptot
- KONUMSAL
- ...
- YONULMAK
-
-
[nsz]
Yontulmak
-
[nsz]
Yontulmak
- KONULMAK
-
-
[nsz]
Koyma veya konma işi yapılmak
- "Yemeğe tuz konuldu."
-
[nsz]
Koyma veya konma işi yapılmak
- KONUKLUK
-
-
[isim]
Konuk olma durumu, misafirlik
- "Gittikleri kasabalarda konuk olduklarını bilirler, konukluğun gereklerine göre davranırlardı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Konuk olma durumu, misafirlik
- KONUMDAŞ
- ...
- KONUŞUCU
-
-
[isim]
Konuşmacı
- "Geleceği günler ev halkınca bir sevinç arifesi yaşanırdı. Çünkü Celal Bey çok iyi bir konuşucuydu." (Haldun Taner)
-
Kusursuz, düzgün, güzel, tatlı söz söylemesini bilen kimse
-
[isim]
Konuşmacı
- KONUŞKAN
-
-
[sıfat]
Konuşmayı, lakırtıyı seven, çok konuşan
-
[sıfat]
Konuşmayı, lakırtıyı seven, çok konuşan