İçinde on olan 8 harfli 245 kelime var. İçerisinde ON bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında on olan kelimeler listesine ya da Sonu on ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YONULMAK
-
-
[nsz]
Yontulmak
-
[nsz]
Yontulmak
- KONSOLOS
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yabancı ülkelerde, orada bulunan yurttaşlarının haklarını koruyan, bağlı bulunduğu hükûmete siyasal ve ticari bilgileri veren dış işleri görevlisi, şehbender
-
[isim]
Yabancı ülkelerde, orada bulunan yurttaşlarının haklarını koruyan, bağlı bulunduğu hükûmete siyasal ve ticari bilgileri veren dış işleri görevlisi, şehbender
- KLONLAMA
-
-
[isim]
Kopyalama
-
[isim]
Kopyalama
- MONARŞİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Monarşi ile ilgili
-
[sıfat]
Monarşi ile ilgili
- PANSİYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bütünü veya bir bölümü sürekli veya belli bir zaman için kiraya verilen, isteğe göre yemek de veren ev
- "Avrupa'da dolaştığı müddetçe ... kâh orta hâlli pansiyonlarda ve bazen küçük köy misafirhanelerinde kalmıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Ücretli öğrenci yurdu
-
[isim]
Bütünü veya bir bölümü sürekli veya belli bir zaman için kiraya verilen, isteğe göre yemek de veren ev
- ZONKLAMA
-
-
[isim]
Zonklamak işi veya durumu
- "Oradan âdeta erimiş bir öğle aydınlığına çıktığım zaman, şakaklarımda bir zonklama vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Zonklamak işi veya durumu
- İSTASYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tren, metro durağı
- "Hep birlikte ilk istasyonda inerek karakola gitmişlerdi." (Çetin Altan)
- "Bir geçitte bir dakika kadar istasyon yaparak geçit bekçisiyle yarenlik ettik." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Araştırma kuruluşu
- "Meteoroloji istasyonu. Tohum ıslah istasyonu."
-
Satış, bakım, aşı vb. işler yapılan kuruluş veya yer
- "Trafik muayene istasyonu. Aşı istasyonu."
-
[isim]
Tren, metro durağı
- AGRONOMİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çiftçilikle ilgili bilgilerin araştırıldığı bilim dalı
-
[isim]
Çiftçilikle ilgili bilgilerin araştırıldığı bilim dalı
- SENKRONİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eş zamanlılık
-
[isim]
Eş zamanlılık
- ELEKTRON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bütün atomlarda bulunan negatif yüke sahip temel parçacık, pozitron karşıtı
-
[isim]
Bütün atomlarda bulunan negatif yüke sahip temel parçacık, pozitron karşıtı
- KONSİNYE
- ...
- SONUŞMAZ
-
-
[isim]
Sonsuza giden bir eğrinin çeşitli noktalarının gittikçe yaklaştığı başka bir eğri veya doğru, asimptot
-
[isim]
Sonsuza giden bir eğrinin çeşitli noktalarının gittikçe yaklaştığı başka bir eğri veya doğru, asimptot
- MİSYONER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir dini, özellikle Hristiyanlığı yaymakla görevli kimse
-
Bir düşünceye, bir ülküye kendini adayan kimse
-
[isim]
Bir dini, özellikle Hristiyanlığı yaymakla görevli kimse
- ONLARDAN
-
-
karşı taraftan olan (kimse)
- "O kış, önceki kışlardan daha az üşüdüm." (Necati Cumalı)
- "O duvar senin, bu duvar benim, sağdan sola, soldan sağa yalpa vurarak halkın önüne çıkıvermiş." (Halit Fahri Ozansoy)
- "... o gün bugün bir kere bile hastalanıp yatmamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Oyunları o kadar güzel olurmuş ki bunlar millî bir edebiyat eseri sayılırmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
karşı taraftan olan (kimse)
- KORİNDON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birleşimi alüminyum oksit olan, cam parlaklığında, saydam ve türlü renklerde, elmastan sonra en sert mineral, alüminyum taşı, boksit
-
[isim]
Birleşimi alüminyum oksit olan, cam parlaklığında, saydam ve türlü renklerde, elmastan sonra en sert mineral, alüminyum taşı, boksit
- ONDÜLELİ
-
-
[sıfat]
Ondülesi olan
- "İri yarı, saçları ondüleli, mavi gözlü bir kadın." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Ondülesi olan
- ARMONİKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yan yana sıralanmış deliklerden her biri üflendiğinde ayrı notada sesler çıkaran küçük ağız çalgısı, mızıka, armonik
-
Akordiyon
-
[isim]
Yan yana sıralanmış deliklerden her biri üflendiğinde ayrı notada sesler çıkaran küçük ağız çalgısı, mızıka, armonik
- ATMASYON
-
-
Uydurma, kafadan atma, palavra (söz)
-
Uydurma, kafadan atma, palavra (söz)
- FONOGRAF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gramofon
- "Kapıya daha yakın bir yerde belki o yüzden girerken farkına varamadığım bir de borulu fonograf." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Gramofon
- TRİFTONG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üçlü ünlü
-
[isim]
Üçlü ünlü