İçinde oldurma olan 8 kelime var. İçerisinde OLDURMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oldurma olan kelimeler listesine ya da Sonu oldurma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DOLDURMAK, SOLDURMAK, YOLDURMAK
DOLDURMA, OLDURMAK, SOLDURMA, YOLDURMA
OLDURMA
A D L M O R U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
7 Harfli Kelimeler
OLDURMA
6 Harfli Kelimeler
MORULA
5 Harfli Kelimeler
DOLAM, DOLAR, DOLMA, DOLUM, DOMUR, DORUM, DURAL, DURMA, MARUL, MORAL
4 Harfli Kelimeler
AMOR, DARU, DOLU, DORU, DRAM, DUMA, LODA, MODA, MOLA, OLDU, OLMA, OLUR, OMUR, ORAL, ORDU, RODA, ROMA, RUAM, RULO, ULAM, UMAR, URLA
3 Harfli Kelimeler
ALO, DAL, DAM, DAR, DUA, DUL, DUR, LAM, LOR, MAL, MOD, MOL, MOR, ODA, OMA, ORA, RAM, ROL, ROM, RUA, RUM, ULA
2 Harfli Kelimeler
AD, AL, AM, AR, DO, LA, MA, OD, OL, OM, RA, UR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YOLDURMAK
-
-
[-i]
Yolma işini yaptırmak
-
[-i]
Yolma işini yaptırmak
- SOLDURMAK
-
-
[-i]
Solmasına sebep olmak
- "Güneş, boyaları soldurdu."
-
[-i]
Solmasına sebep olmak
- DOLDURMAK
-
-
[-i]
Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek
- "Fazla eşyasını acele acele valize doldurdu." (Refik Halit Karay)
-
Araç deposunu akaryakıtla tamamen dolu duruma getirmek
-
[nsz]
Ateşli silahların içine mermi sürmek
- "İki tabanca getirdiler, takır takır doldurdular." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Bildirge, çizelge, fiş vb. basılı kâğıtların boş yerlerini tamamlamak
- "Osmanlı tabiiyetini haiz Müslim diye, yol tezkeresi doldururlardı." (Ömer Seyfettin)
-
Yaşını, yılını bitirmek
- "Yirmi yaşını dolduralı bir iki seneden fazla olmamıştı." (Orhan Veli Kanık)
-
Ses, koku yayılıp kaplamak
- "Odanın içini kızarmış bir ekmek kokusu doldurmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Belirli bir süreyi kaplamak, almak
- "Balıkçılara yardım etmek bütün zamanını doldurmayınca kentin içerilerine, gecekondu mahallelerine gitti." (Ayla Kutlu)
-
[-le]
Canlılık kazandırmak
- "Evi sade sesiyle değil, vücudu ile de doldurdu." (Haldun Taner)
-
Birini, başkası için kötü düşünecek bir duruma getirmek
- "Ah, biliyorum, biliyorum seni o gece doldurdular." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[-i]
Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek
- YOLDURMA
-
-
[isim]
Yoldurmak işi
-
[isim]
Yoldurmak işi
- SOLDURMA
-
-
[isim]
Soldurmak işi
-
[isim]
Soldurmak işi
- OLDURMAK
-
-
[-i]
Olmasını sağlamak
-
Olgunlaştırmak
-
[-i]
Olmasını sağlamak
- DOLDURMA
-
-
[isim]
Doldurmak işi
- "İstasyon çeşmesinden sularını doldurmaya giden babalar, kardeşler..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Gereksiz söz ve benzetmelerle dolu anlatım
-
Yükleme
-
[isim]
Doldurmak işi
- OLDURMA
-
-
[isim]
Oldurmak işi veya durumu
-
[isim]
Oldurmak işi veya durumu