İçinde ola olan 8 harfli 37 kelime var. İçerisinde OLA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ola olan kelimeler listesine ya da Sonu ola ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ALO
2 Harfli Kelimeler
AL, LA, OL
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- POLATELİ
- ...
- DEPOLAMA
-
-
[isim]
Depolamak işi
-
Bellek cihazına verinin yerleştirilmesi veya saklanması
-
[isim]
Depolamak işi
- KOLAJSIZ
- ...
- OLAGELME
-
-
[isim]
Olagelmek işi
-
[isim]
Olagelmek işi
- OLABİLME
- ...
- SOLAKLIK
-
-
[isim]
Solak olma durumu
-
[isim]
Solak olma durumu
- DOLAYSIZ
-
-
[sıfat]
Doğrudan doğruya olan, vasıtasız, bilavasıta
- "Yazarın bize dolaysız biçimde betimlediği başkişi nasıl bir erkek?" (Selim İleri)
-
[zarf]
Araya herhangi bir araç girmeden
- "Kadının üretime dolaysız katılması, ona ekonomik özgürlüğünü sağlamaktır." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Doğrudan doğruya olan, vasıtasız, bilavasıta
- HEYAMOLA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Gemicilerin veya işçilerin birlikte bir şey çekerken "haydi çek, gayret" anlamlarında bir ağızdan yüksek sesle ve makamla söyledikleri söz
- "Balıkçılara da sokuluyorlardı, ağlara var güçleriyle asılıyorlardı heyamolalarla." (Muzaffer Uyguner)
- "Bu sedir buradan ancak heyamola ile kaldırılabilir."
-
[isim]
Gemicilerin veya işçilerin birlikte bir şey çekerken "haydi çek, gayret" anlamlarında bir ağızdan yüksek sesle ve makamla söyledikleri söz
- KOLALAMA
-
-
[isim]
Kolalamak işi, kola
-
[isim]
Kolalamak işi, kola
- POLAROİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Geçirdiği ışığı polaran saydam yaprak
-
Çekim ve baskı işlemlerini çok çabuk ve otomatik olarak yapan fotoğraf makinesi
-
Bu makineyle çekilen fotoğraf
-
[isim]
Geçirdiği ışığı polaran saydam yaprak
- ÇOLAKLIK
-
-
[isim]
El veya kol sakatlığı
-
[isim]
El veya kol sakatlığı
- BOLALMAK
-
-
[nsz]
Bollaşmak
-
[nsz]
Bollaşmak
- OLABİLİR
-
-
[sıfat]
Gerçekleşme imkânı bulunan, olur, mümkün, kabil
- "Olabilir her yola başvurdum."
-
[sıfat]
Gerçekleşme imkânı bulunan, olur, mümkün, kabil
- DOLAKSIZ
-
-
[sıfat]
Dolağı olmayan, büzgüsü bulunmayan
- "Adamın sırtında yakasız bir mintanı, bacaklarında da dolaksız bir külot vardı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Dolağı olmayan, büzgüsü bulunmayan
- KOLAĞASI
-
-
[isim]
Osmanlı ordusunda yüzbaşı ile binbaşı arasında yer alan rütbe
-
[isim]
Osmanlı ordusunda yüzbaşı ile binbaşı arasında yer alan rütbe
- OLAYLAMA
-
-
[isim]
Roman, hikâye, tiyatro eseri vb. edebî türlerde olayları oluşturma, yansıtma
- "Yengecin Kıskacı'nı yazarken tipleme, olaylama, kurgulama sürecini görselliğin en uç noktalarına götürmeye çalıştım." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Roman, hikâye, tiyatro eseri vb. edebî türlerde olayları oluşturma, yansıtma
- OLAYAZMA
- ...
- POLARİTE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir elektrik üretecinin kutuplarını birbirinden ayırt etmeyi sağlayan nitelik
-
[isim]
Bir elektrik üretecinin kutuplarını birbirinden ayırt etmeyi sağlayan nitelik
- DOLANMAK
-
-
[-e]
Bir şeyin çevresine sarılmak
- "Kocasının kolu beline bir kobra gibi dolanmış, ince kaburgalarını birbirine geçirecek gibi sıkıyordu." (Halide Edip Adıvar)
- "Dolap beygirinin en büyük şansı gözlerinin bağlı olmasıdır; böylece aynı çember içinde dolanıp durduğunun farkında olmaz." (Ahmet Ümit)
-
[nsz]
Bir şeyin çevresinde dönmek, gezmek, dolaşmak
- "Arkadan dolanıp uzaktan gözetleyecekti çeşmeyi." (Çetin Altan)
-
[nsz]
Karışmak, dolaşmak
-
[-de]
Gelişigüzel gezmek
- "Kızlarının, gelinlerinin evleri arasında dolanıyor, hep evini, komşularını arıyordu." (Necati Cumalı)
-
[-e]
Bir şeyin çevresine sarılmak
- ANGOLALI
- ...