İçinde ola olan 7 harfli 40 kelime var. İçerisinde OLA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ola olan kelimeler listesine ya da Sonu ola ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ALO

2 Harfli Kelimeler

AL, LA, OL

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MOLASIZ

  1. [sıfat] Mola verilmeyen

DOLAŞIK

  1. [sıfat] Karışık (saç, ip vb.)
    • "Bir buğday benizli zülfü dolaşık / Gitme diye beni yolda eğler var." (Karacaoğlan)
  2. Dolaşarak giden (yol)
    • "Tozlu ve dolaşık yollar üzerinde saatlerce taban tepmiş." (Ahmet Haşim)
  3. Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık
    • "Birtakım dolaşık işleri yüzünden istifasını verip çekildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Amacını doğrudan doğruya değil de dolayısıyla sezdiren
    • "Dolaşık ve tutuk bir dille, yarı anlaşılır yarı anlaşılmaz cümleler mırıldanmaya başladı." (Peyami Safa)

KOLAJLI
...
DOLAYIŞ
...
PİRZOLA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Kasaplık hayvanda omurganın iki yanındaki bölge
    • "Koyun pirzolası. Kuzu pirzolası. Sığır pirzolası."
  2. Bu bölgeden dilimler hâlinde çıkarılan kemikli et parçası, kotlet
    • "Ardiyelerin arkasındaki bahçede pirzolalar pişer..." (Sait Faik Abasıyanık)

DOLAMAK

  1. [-i] İplik, şerit, tel vb. nesneleri bir şeyin üzerine döndürerek sarmak
  2. Sarmak, kavuşturmak
    • "Kollarını boynuma doladı, dizlerime oturmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)

OLASIYA

  1. [zarf] Olabileceği ölçüde, olabileceği kadar
    • "Uzakta ufacık, bambaşka, olasıya beyaz ve beyaz sevimli bir ışık belirdi." (Refik Halit Karay)

KOLANCI

  1. [isim] Yedekçi

DOLANMA

  1. [isim] Dolanmak işi

KOLAÇAN

  1. [isim] Herhangi bir amaçla çevreyi dolaşıp pek belli etmeksizin gözden geçirme
    • "Çevremizi bir kolaçan edelim hele nerde olduğumuzu iyice anlayalım." (Turan Oflazoğlu)

DOLAŞMA

  1. [isim] Dolaşmak işi
    • "Bir yaşlı yörük kasaba sokaklarında dolaşmaya başlamıştı." (Tarık Buğra)

DOLAPLI
...
OLASILI

  1. [sıfat] Olasılığa dayanan, belkili, ihtimalli, muhtemel
    • "Olasılı hesaplarla böyle önemli işlere girişilemez."
  2. Belkili

KOLAYDA

  1. Kolay bulunabilir yerde, el altında

DOLAŞIM

  1. [isim] Dolaşma işi
  2. Para ve para yerine geçen bono, senet vb. geçerli olma, sürümde bulunma, sürüm, geçerlik
  3. Mal veya paranın elden ele dolaşması, dolanım, sirkülasyon, para dolaşımı
  4. Kan dolaşımı

BOLARMA

  1. [isim] Bolarmak işi veya durumu

POLARMA

  1. [isim] Doğrudan doğruya kendi kaynağından çıkan bir ışığın, yansıdıktan veya kırıldıktan sonra gösterdiği özelliklerin tümü, polarizasyon
  2. Kimyasal tepkimeler dolayısıyla bir pildeki gerilimin düşmesi

DOLAMIK

  1. [isim] Bir tür ağ, bir tür avcı tuzağı

KOLAYCA

  1. [sıfat] Oldukça kolay
  2. [zarf] (kola'yca) Kolaylıkla, sıkıntı çekmeden
    • "Evi kolayca bulduk."

DOLAYLI

  1. [sıfat] Doğrudan doğruya olmayan, dolayısıyla olan, vasıtalı, bilvasıta

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü