İçinde okuma olan 8 kelime var. İçerisinde OKUMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında okuma olan kelimeler listesine ya da Sonu okuma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DOKUMACILIK
DOKUMAHANE
DOKUMACI, DOKUMALI
DOKUMAK
DOKUMA, OKUMAK
OKUMA
A K M O U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
OKUMA
4 Harfli Kelimeler
KAMU, KOMA, KUMA, MOKA
3 Harfli Kelimeler
KAM, KOM, KUM, OMA
2 Harfli Kelimeler
AK, AM, MA, OK, OM
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DOKUMACILIK
-
-
[isim]
Kumaş dokuma işi, sanatı veya dokuma ticareti, tekstil
-
Dokuma sanayisi
-
[isim]
Kumaş dokuma işi, sanatı veya dokuma ticareti, tekstil
- DOKUMAHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Dokuma tezgâhlarının bulunduğu ve çalıştığı yer
- "Üç yüz otomatik dokuma tezgâhının, kulakları sağır eden bir şakırtıyla çalıştığı dokumahane toz içindeydi." (Orhan Kemal)
-
[isim]
Dokuma tezgâhlarının bulunduğu ve çalıştığı yer
- DOKUMACI
-
-
[isim]
Dokumacılık yapan kimse
- "On iki yaşından beri on beş yıl dokumacı olarak çalışmıştı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Dokumacılık yapan kimse
- DOKUMALI
-
-
[sıfat]
Dokuması olan
-
Dokunmuş
- "Ayağındaki seyrek dokumalı çorabından utanarak beni önüne doğru itip arkamdan yürüdü." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Dokuması olan
- DOKUMAK
-
-
[-i]
Tezgâhta ipliği, çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş yapmak
- "Bir tezgâhta tülbent dokuyan narin bir kıza âşık oldum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
En ince noktalarına kadar özen göstererek, emek vererek ortaya çıkarmak
-
Ağacın yemişlerini sırıkla vurarak indirmek
-
[-i]
Tezgâhta ipliği, çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş yapmak
- DOKUMA
-
-
[isim]
Dokumak işi, mensucat, tekstil
- "Halı dokuma sanatı. Dokuma sanayisi."
-
Minder örtüsü, yatak kılıfı vb. için kullanılan ve boyalı pamuk ipliğinden dokunan bez
-
[sıfat]
Kumaş olabilen, kumaş yapılabilen
-
Tezgâhta dokunarak elde edilen (kumaş)
-
Yapı, oluşum
- "Bunun için bu ad yıllara dayanacak, boyası has, dokuması sağlam bir ad olmalı, dedim." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Dokumak işi, mensucat, tekstil
- OKUMAK
-
-
[-i]
Yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyip anlamak veya aynı zamanda seslere çevirmek
- "Bana umutsuz bir sesle son raporları okudu." (Falih Rıfkı Atay)
- "Gerçi her gece yatmadan evvel okuyup üflerse de çok geçmeden yine uyanır ve kalkardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[nsz]
Yazılmış bir metnin iletmek istediği şeyleri öğrenmek
- "Gazete bile okumak istemiyorum." (Burhan Felek)
-
[nsz]
Bir konuyu öğrenmek için okulda, bir öğretmenin yanında veya yazılı şeyler üzerinde çalışmak, öğrenim görmek
- "Çabuk dil öğrenmedi, okumak istemedi." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Şarkı, türkü, şiir vb.ni sesli olarak veya ezgi ile söylemek
- "Salon boşalmaya başladı, biz şiirler okuyup dinliyoruz." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Bir şeyin anlamını çözmek
- "Şifre okumak."
-
Hastalığı iyi edeceğini ileri sürerek okuyup üflemek, üfürükçülük etmek
-
Bazı belirtilerle bir anlamı, gizli bir duyguyu anlamak, kavramak
- "Yüzünü benden saklıyor. Niçin? Çehresinde, melalinde aşkının matemini okumayayım, diye mi?" (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Sövmek, küfretmek
-
Bir yere çağırmak, davet etmek, okuntu göndermek
-
[-i]
Yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyip anlamak veya aynı zamanda seslere çevirmek
- OKUMA
-
-
[isim]
Okumak işi, kıraat
- "Okuması vardı, yazması azdı." (Burhan Felek)
-
[isim]
Okumak işi, kıraat