İçinde oksu olan 15 kelime var. İçerisinde OKSU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oksu olan kelimeler listesine ya da Sonu oksu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
YOKSULLAŞTIRMAK
YOKSULLAŞTIRMA
YOKSULLAŞMAK
YOKSULLAŞMA
BLOKSUZLAR, BLOKSUZLUK
YOKSULLUK, YOKSUNLUK, YOKSUZLUK
YOKSUNLU
BLOKSUZ
YOKSUL, YOKSUN, YOKSUZ
OKSU
K O S U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
OKSU, SOKU
2 Harfli Kelimeler
OK, SU, US
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YOKSULLAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Yoksul duruma getirmek, fakirleştirmek
-
[-i]
Yoksul duruma getirmek, fakirleştirmek
- YOKSULLAŞTIRMA
-
-
[isim]
Yoksullaştırmak işi veya durumu
-
[isim]
Yoksullaştırmak işi veya durumu
- YOKSULLAŞMAK
-
-
[nsz]
Yoksul duruma gelmek, fakirleşmek
- "Halk yorgun düşmüş, yoksullaşmış, iç düşmanlarının eliyle dış düşmanlara satılmıştır." (Necati Cumalı)
-
[nsz]
Yoksul duruma gelmek, fakirleşmek
- YOKSULLAŞMA
-
-
[isim]
Yoksullaşmak işi
-
[isim]
Yoksullaşmak işi
- BLOKSUZLUK
-
-
[isim]
Bloksuz davranma, bağlantısızlık
-
[isim]
Bloksuz davranma, bağlantısızlık
- BLOKSUZLAR
- ...
- YOKSULLUK
-
-
[isim]
Yoksul olma durumu, yoksuzluk, sefillik, sefalet, fakirlik
- "Yoksuldu biliyorum ama boyuna da yoksulluk sözü edilmez ya!" (Orhan Veli Kanık)
- "O hep faydasız üzüntüler duyar, sıradan arzularla, varlıklar içinde, yoksulluklar çekerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Verimsizlik, yetersizlik
-
[isim]
Yoksul olma durumu, yoksuzluk, sefillik, sefalet, fakirlik
- YOKSUZLUK
-
-
[isim]
Yoksulluk
-
Yoksuz olma durumu, bulunmama
- "Bahçenin duvarları yoktu ve biz, bu yoksuzluğun nârına yandık. ... bu bahçeden elma çalmaya gidiyorduk." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[isim]
Yoksulluk
- YOKSUNLUK
-
-
[isim]
Yoksun olma durumu, mahrumluk, mahrumiyet
- "Türlü yoksunluk içinde küflen küflen ve bir kere olsun ağzını açıp da bir yakınmada, bir sızlanmada bulunmaya cesaret edeme." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Yoksun olma durumu, mahrumluk, mahrumiyet
- YOKSUNLU
-
-
[sıfat]
Yokluk bildiren
-
[sıfat]
Yokluk bildiren
- BLOKSUZ
-
-
[sıfat]
Bağlantısız
-
[sıfat]
Bağlantısız
- YOKSUZ
-
-
[sıfat]
Yoksul
-
Yok olmuş, yok olan, bulunmayan
-
[sıfat]
Yoksul
- YOKSUL
-
-
[sıfat]
Geçinmekte çok sıkıntı çeken (kimse, toplum, ülke), yoksuz, fakir, fukara, zengin, varsıl karşıtı
- "Onu ... zavallı, yoksul çevresinde bırakıp gidebileceğini hiç düşünmüyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
İstenilen nitelikte ve özellikte olmayan, yetersiz
- "Yazılarını okudum, sözlerini dinledim, bilgice onu biraz yoksul buldum." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Geçinmekte çok sıkıntı çeken (kimse, toplum, ülke), yoksuz, fakir, fukara, zengin, varsıl karşıtı
- YOKSUN
-
-
[sıfat]
Belli bir şeyden kendisinde olmayan, belli bir şeyin yokluğunu çeken, mahrum
- "Ahmet Kerim'i epeyce tatlı bir zevkten yoksun kılan bu söz, Samim'e irade dışı bir âcizlik gibi gelir ve onu gülmeden katıltırdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Kadın konularında sağduyudan hayli yoksun oluşu kalıtımsaldı." (Refik Erduran)
-
[sıfat]
Belli bir şeyden kendisinde olmayan, belli bir şeyin yokluğunu çeken, mahrum
- OKSU
- ...