İçinde ok olan 8 harfli 107 kelime var. İçerisinde OK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ok olan kelimeler listesine ya da Sonu ok ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EKİNOKOK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Etoburların gelişmiş dönemlerinde bağırsaklarında yaşayan tenya türü
-
[isim]
Etoburların gelişmiş dönemlerinde bağırsaklarında yaşayan tenya türü
- YOKÇULUK
-
-
[isim]
Nihilizm
-
[isim]
Nihilizm
- BLOKLAMA
- ...
- DOKUZGEN
-
-
[isim]
Dokuz kenarı olan çokgen
-
[sıfat]
Bu biçimde olan
-
[isim]
Dokuz kenarı olan çokgen
- DOKUNMAK
-
-
[-e]
Nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derinin altındaki sinir uçları aracılığıyla duymak, değmek, el sürmek, temas etmek
- "Bir elektrik zilinin düğmesine dokunduk." (Ahmet Haşim)
-
Karıştırmak
- "Bu kâğıtlara kimse dokunmasın."
-
[nsz]
Almak, kullanmak, el sürmek
- "Buğdaydan, bulgurdan ne varsa kimse dokunmuyor, daha zor günlere saklıyordu." (Nezihe Araz)
-
[nsz]
Sağlığını bozmak
- "Bu yemek bana dokunur. Bu hava dokundu."
-
İnsanın içine işlemek, duygulandırmak, etkilemek, koymak, batmak
- "Hiçbir gözyaşının bana onunkiler kadar dokunduğunu hatırlamıyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
İlişkin, ilgili olmak, değinmek
- "Eğitim konusuna dokunan bir yazı."
-
Hafifçe değmek
- "Rüzgâr estikçe dal antene dokunuyor."
-
Onur, anlayış vb. ile uyuşmaz bir durum ortaya çıkmak
- "Erkekte pudra sinirime dokunuyor diyorum, anlamıyorsun." (Peyami Safa)
-
Tedirgin etmek, sataşmak
- "Bu karıncaya dokunmayan çocuk o kocaman adamın oracıkta pestilini çıkaracaktı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-e]
Nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derinin altındaki sinir uçları aracılığıyla duymak, değmek, el sürmek, temas etmek
- ORTODOKS
- ...
- SOKULGAN
-
-
[sıfat]
Kısa sürede insanlarla kaynaşıp dost olabilen, kendini çabucak sevdiren
- "Kaçırmaktan korkar gibi pek hafif adımlar, pek sokulgan nazarlarla ona doğru yürüdü." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Kısa sürede insanlarla kaynaşıp dost olabilen, kendini çabucak sevdiren
- OKŞANMAK
-
-
[nsz]
Okşama işine konu olmak
- "Zavallı çocuk bu okşanıp öpülmelerden pancar gibi kızarmış bir hâlde kurtuldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[nsz]
Okşama işine konu olmak
- KOKLATMA
-
-
[isim]
Koklatmak işi
-
[isim]
Koklatmak işi
- MİYOKART
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kalp kası
-
[isim]
Kalp kası
- TİROKSİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tiroit hormonlarının ilki
-
[isim]
Tiroit hormonlarının ilki
- DOKURCUK
-
-
[isim]
Desenli veya yollu dokunmuş yün kumaş
-
[isim]
Desenli veya yollu dokunmuş yün kumaş
- YOKLANMA
-
-
[isim]
Yoklanmak işi
-
[isim]
Yoklanmak işi
- YOKLUKLU
- ...
- MONOBLOK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tekgövde
-
[isim]
Tekgövde
- NOKTASIZ
-
-
[sıfat]
Noktası olmayan
-
[sıfat]
Noktası olmayan
- OKUNULMA
-
-
[isim]
Okunulmak işi veya durumu
-
[isim]
Okunulmak işi veya durumu
- HOKKABAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
El çabukluğu ile birtakım şaşırtıcı olaylar yapmayı meslek edinen kimse
- "Bu arsada zaman zaman at cambazları, hokkabazlar, palyaçolar hünerlerini gösterirler." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Başkalarını aldatarak yalan dolanla iş gören
- "O ne hokkabaz heriftir."
-
[isim]
El çabukluğu ile birtakım şaşırtıcı olaylar yapmayı meslek edinen kimse
- BOKLAMAK
-
-
[-i]
Bir yeri veya bir işi kötü bir duruma getirmek
-
[-i]
Bir yeri veya bir işi kötü bir duruma getirmek
- LOKASYON
- ...