İçinde ok olan 8 harfli 107 kelime var. İçerisinde OK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ok olan kelimeler listesine ya da Sonu ok ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DOKUMALI

  1. [sıfat] Dokuması olan
  2. Dokunmuş
    • "Ayağındaki seyrek dokumalı çorabından utanarak beni önüne doğru itip arkamdan yürüdü." (Falih Rıfkı Atay)

KOKLAMAK

  1. [-i] Kokusunu duymak için bir şeyi burnuna yaklaştırmak veya bir yerin havasını içine çekmek, koku almak
    • "Köpekler, yılanın parçalarını kokluyor, yemek istemiyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)

STOKLAMA

  1. [isim] Stoklamak işi veya durumu

BOKLAŞMA

  1. [isim] Boklaşmak durumu

DOKUNSAL

  1. [sıfat] Dokunum ile ilgili olan

MİKROKOK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Nokta biçimdeki mikroplara verilen genel ad

MİYOKART

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kalp kası

KOKOTLUK
...
KOKOZLUK

  1. [isim] Parasız, züğürt olma durumu
    • "O kokozluktan, züğürtlükten hiç kurtulamamıştır." (Salâh Birsel)

TOKMAKÇI

  1. [isim] Jigolo

ÇOKLUKLA

  1. [zarf] Genellikle
    • "Bazen yumurta pişiriyor, çoklukla yoğurt, peynir, salata, meyve, soğuk etler gibi şeylerle karın doyuruyordu." (Necati Cumalı)

ÇOKRAĞAN

  1. [isim] Gür kaynak

FOTOKOPİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tıpkıçekim

OTOFOKUS
...
SOKULGAN

  1. [sıfat] Kısa sürede insanlarla kaynaşıp dost olabilen, kendini çabucak sevdiren
    • "Kaçırmaktan korkar gibi pek hafif adımlar, pek sokulgan nazarlarla ona doğru yürüdü." (Refik Halit Karay)

VOKALİST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir kişi veya sanatçı grubuna, şarkı söylerken belli bölümlerinde eşlik eden kişi veya grup

ÇOKSAMAK

  1. [-i] Çok görmek

KOKLAYIŞ

  1. [isim] Koklama işi veya biçimi

YOKÇULUK

  1. [isim] Nihilizm

YOKLAMAK

  1. [-i] El ile dokunarak incelemek
    • "Hem kendimi hem etrafımda gördüğüm eşyayı elimle yokladım." (Refik Halit Karay)
  2. Bakmak, gözden geçirmek, kontrol etmek
  3. Durum, bilgi, niyet vb.ni belirlemeye veya anlamaya çalışmak
    • "Kalbimi ne zaman yokladımsa ona dair bir iz bulamadım." (Sermet Muhtar Alus)
  4. Ziyaret veya sağlığını sormak amacıyla birine gitmek
    • "Ara sıra da birimizden biri yukarı çıkarak Sevim'i yokluyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. Ara sıra etkisini göstermek
    • "İlaç aldığım hâlde ağrılarım yine beni yokluyor."
  6. Aramak, araştırmak
    • "Odaların köşe bucağını yoklamaya başladılar." (Memduh Şevket Esendal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü