İçinde o olan 7 harfli 1262 kelime var. İçerisinde O harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında o harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu o harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

OKLAMAK

  1. [nsz] Ok gibi fırlamak
  2. [-i] Okla vurmak

ONKOLOG
...
ORTANCA

  1. [sıfat] Yaş bakımından üç kardeşin büyüğü ile küçüğü arasında bulunan
    • "Hayriye Hanım bu evin ortanca kızı, daha kız sanılacak kadar taze görünen güzel bir kadın..." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Büyüklük, irilik bakımından üç nesne arasında sondan veya baştan ikinci gelen

OYLATMA
...
TROMPET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir ağızlık ve kendi üstüne kıvrılmış silindir bir borudan oluşan nefesli çalgı

YOĞUŞMA
...
BİRÇOĞU

  1. [zamir] Çok sayıda olan kimse veya şey
    • "Ziyaretçilerin birçoğu geri döndü."

KASKOCU
...
KONUŞUR
...
ORMANCI

  1. [isim] Ormanı korumakla görevli kimse, orman koruma memuru
  2. Kaba, görgüsüz kimse

BALONCU

  1. [isim] Balon satan kimse
  2. [sıfat] Palavracı

ÇİNEKOP
...
DOĞUMLU

  1. [sıfat] Belirli bir yılda doğmuş, tevellütlü
    • "1995 doğumlular askere çağrıldı."

MOSKOVA
...
NEOZOİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Üçüncü ve dördüncü zamanla ilgili

SORUMLU

  1. Üstüne aldığı veya yaptığı işlerden dolayı hesap vermek zorunda olan, sorumluluk taşıyan (kimse), mesul
    • "Ailede başkan odur, kararları o alır, hepimizin geleceğinin sorumlusu ve güvencesi odur." (Haldun Taner)
    • "Ben Niyazi'yi yahut başka bir arkadaşı sorumlu mu tutardım, lakırtısını bile ettirmezdim." (Memduh Şevket Esendal)

KOÇSAMA

  1. [isim] Koçsamak işi veya durumu

SİLİKOZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Silis tozu içinde çalışan işçilerin yakalandıkları hastalık

DEFAKTO
...
DOLAŞIK

  1. [sıfat] Karışık (saç, ip vb.)
    • "Bir buğday benizli zülfü dolaşık / Gitme diye beni yolda eğler var." (Karacaoğlan)
  2. Dolaşarak giden (yol)
    • "Tozlu ve dolaşık yollar üzerinde saatlerce taban tepmiş." (Ahmet Haşim)
  3. Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık
    • "Birtakım dolaşık işleri yüzünden istifasını verip çekildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Amacını doğrudan doğruya değil de dolayısıyla sezdiren
    • "Dolaşık ve tutuk bir dille, yarı anlaşılır yarı anlaşılmaz cümleler mırıldanmaya başladı." (Peyami Safa)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü