İçinde ntu olan 7 harfli 21 kelime var. İçerisinde NTU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ntu olan kelimeler listesine ya da Sonu ntu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
N T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
TUN
2 Harfli Kelimeler
TU, UN, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TANTUNİ
-
-
[isim]
Kuşbaşından daha küçük et parçalarının soğan, biber, maydanoz, domates vb. ile bir sac üzerinde pişirilmesi sonunda hazırlanan kebap türü
-
[isim]
Kuşbaşından daha küçük et parçalarının soğan, biber, maydanoz, domates vb. ile bir sac üzerinde pişirilmesi sonunda hazırlanan kebap türü
- KOVUNTU
-
-
[isim]
Kovulmuş kimse
-
[isim]
Kovulmuş kimse
- SOYUNTU
-
-
[isim]
Soyulup atılan şey
-
[sıfat]
Bir yer soyularak alınan
- "Soyuntu eşya."
-
[isim]
Soyulup atılan şey
- BURUNTU
-
-
[isim]
Buru, sancı, bağırsak bozukluğu
- "Sus! Buruntu geçiriyorum, azıcık kıpırdansam falya." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Buru, sancı, bağırsak bozukluğu
- KONTUAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kara ve hava yolları ulaşımında bilet ve bagaj işlemlerinin yapıldığı tezgâh veya bölüm
-
[isim]
Kara ve hava yolları ulaşımında bilet ve bagaj işlemlerinin yapıldığı tezgâh veya bölüm
- BOĞUNTU
-
-
[isim]
Zor soluk alma
-
Sıkıntı
- "Sen hiçbir zaman bilmeyeceksin bu korkunç boğuntuyu, bu çaresizliği." (Nazlı Eray)
-
Bir şeyi değerinden çok yükseğe satma işi, vurgunculuk, ihtikâr
- "Boğuntuya biterim, Mustafa kardeşim." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Zor soluk alma
- TOZUNTU
-
-
[isim]
Tozumakla havaya kalkıp uçan tozlar
-
[isim]
Tozumakla havaya kalkıp uçan tozlar
- YONTUCU
-
-
[isim]
Heykelci
-
[sıfat]
Kendi çıkarını düşünen
-
[isim]
Heykelci
- KUSUNTU
-
-
[isim]
Kusmuk
-
[isim]
Kusmuk
- OMENTUM
- ...
- KURUNTU
-
-
[isim]
Yanlış ve yersiz düşünce, evham
- "Evlenmek kuruntusu ile satılmaya giden iki mahalle kızı sol tarafta." (Aka Gündüz)
-
Bir konuyla ilgili kötü ihtimalleri akla getirip tasalanma, işkil, evham, vesvese
- "Sözü dinlenmeyen bir siyasi liderin kuruntusu seziliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Olmayacak bir şeyin olacağını sanma, vehim
- "Bu davranış yersiz kuruntuların tam bir panzehridir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yanlış ve yersiz düşünce, evham
- SANTURİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Santurcu
-
[isim]
Santurcu
- BOZUNTU
-
-
[isim]
Bozulmuş bir şeyin kalan bölümleri, döküntü
- "Bozuntuya vermedim, yürüdüm, yanına gittim." (Ömer Seyfettin)
-
Kendinde bulunması gereken nitelikleri taşımayan kimse veya şey
- "Taklit mal çıkaran fabrikalar, Hollywood bozuntusu şehirler istemeyiz." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Şaşkınlığa düşme
-
[isim]
Bozulmuş bir şeyin kalan bölümleri, döküntü
- VURUNTU
-
-
[isim]
Ateşleme bozukluğu sebebiyle bir motorun içinden gelen gürültü ve bu gürültüden anlaşılan çalışma düzensizliği
-
[isim]
Ateşleme bozukluğu sebebiyle bir motorun içinden gelen gürültü ve bu gürültüden anlaşılan çalışma düzensizliği
- COŞUNTU
-
-
[isim]
Coşku, heyecanlı davranış
-
[isim]
Coşku, heyecanlı davranış
- ŞANTUNG
-
-
[isim]
Genellikle yazlık giyim eşyası yapılan, üzerinde kendinden desenli çizgileri bulunan, ham ipekle dokunmuş kumaş
-
[isim]
Genellikle yazlık giyim eşyası yapılan, üzerinde kendinden desenli çizgileri bulunan, ham ipekle dokunmuş kumaş
- KOŞUNTU
-
-
[isim]
Bir adamın yanında bulunanlar, yardakçılar, tayfa
-
[isim]
Bir adamın yanında bulunanlar, yardakçılar, tayfa
- KOYUNTU
-
-
[isim]
Sıkıntı, üzüntü, keder
-
Sopa, baston koymaya yarayan yer
- "Köroğlu azdıkça azar ve sonunda koyuntulardan birinin arkasına dayadığı bekçi sopası gibi bastonunu alırdı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Sıkıntı, üzüntü, keder
- KUANTUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir dalganın olası değerlerinin alt değer kümelerinden biri
-
[isim]
Bir dalganın olası değerlerinin alt değer kümelerinden biri
- KOPUNTU
-
-
[isim]
Kopmuş parça
-
Diaspora
-
[isim]
Kopmuş parça