İçinde ntu olan 7 harfli 21 kelime var. İçerisinde NTU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ntu olan kelimeler listesine ya da Sonu ntu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

N T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

TUN

2 Harfli Kelimeler

TU, UN, UT

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TOZUNTU

  1. [isim] Tozumakla havaya kalkıp uçan tozlar

YONTUCU

  1. [isim] Heykelci
  2. [sıfat] Kendi çıkarını düşünen

OMENTUM
...
KUANTUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir dalganın olası değerlerinin alt değer kümelerinden biri

BURUNTU

  1. [isim] Buru, sancı, bağırsak bozukluğu
    • "Sus! Buruntu geçiriyorum, azıcık kıpırdansam falya." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

KOPUNTU

  1. [isim] Kopmuş parça
  2. Diaspora

SOYUNTU

  1. [isim] Soyulup atılan şey
  2. [sıfat] Bir yer soyularak alınan
    • "Soyuntu eşya."

KURUNTU

  1. [isim] Yanlış ve yersiz düşünce, evham
    • "Evlenmek kuruntusu ile satılmaya giden iki mahalle kızı sol tarafta." (Aka Gündüz)
  2. Bir konuyla ilgili kötü ihtimalleri akla getirip tasalanma, işkil, evham, vesvese
    • "Sözü dinlenmeyen bir siyasi liderin kuruntusu seziliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Olmayacak bir şeyin olacağını sanma, vehim
    • "Bu davranış yersiz kuruntuların tam bir panzehridir." (Haldun Taner)

SANTURİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Santurcu

BOĞUNTU

  1. [isim] Zor soluk alma
  2. Sıkıntı
    • "Sen hiçbir zaman bilmeyeceksin bu korkunç boğuntuyu, bu çaresizliği." (Nazlı Eray)
  3. Bir şeyi değerinden çok yükseğe satma işi, vurgunculuk, ihtikâr
    • "Boğuntuya biterim, Mustafa kardeşim." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

COŞUNTU

  1. [isim] Coşku, heyecanlı davranış

KOYUNTU

  1. [isim] Sıkıntı, üzüntü, keder
  2. Sopa, baston koymaya yarayan yer
    • "Köroğlu azdıkça azar ve sonunda koyuntulardan birinin arkasına dayadığı bekçi sopası gibi bastonunu alırdı." (Reşat Nuri Güntekin)

TANTUNİ

  1. [isim] Kuşbaşından daha küçük et parçalarının soğan, biber, maydanoz, domates vb. ile bir sac üzerinde pişirilmesi sonunda hazırlanan kebap türü

KUSUNTU

  1. [isim] Kusmuk

BULUNTU

  1. [isim] Kazı veya araştırmalarla ortaya çıkarılmış olan, bazen de rast gelinerek bulunan eski çağlardan kalma eşya
  2. Sokakta bulunup alınan çocuk
  3. Herhangi bir yerde bulunup gerçekten veya hükmen sahibi bulunmayan mal

KOVUNTU

  1. [isim] Kovulmuş kimse

ŞANTUNG

  1. [isim] Genellikle yazlık giyim eşyası yapılan, üzerinde kendinden desenli çizgileri bulunan, ham ipekle dokunmuş kumaş

BOZUNTU

  1. [isim] Bozulmuş bir şeyin kalan bölümleri, döküntü
    • "Bozuntuya vermedim, yürüdüm, yanına gittim." (Ömer Seyfettin)
  2. Kendinde bulunması gereken nitelikleri taşımayan kimse veya şey
    • "Taklit mal çıkaran fabrikalar, Hollywood bozuntusu şehirler istemeyiz." (Orhan Seyfi Orhon)
  3. Şaşkınlığa düşme

KOŞUNTU

  1. [isim] Bir adamın yanında bulunanlar, yardakçılar, tayfa

VURUNTU

  1. [isim] Ateşleme bozukluğu sebebiyle bir motorun içinden gelen gürültü ve bu gürültüden anlaşılan çalışma düzensizliği

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü