İçinde ns olan 6 harfli 71 kelime var. İçerisinde NS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ns olan kelimeler listesine ya da Sonu ns ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SANSIZ
-
-
[sıfat]
Sanı, ünü olmayan
-
[sıfat]
Sanı, ünü olmayan
- ŞANSIZ
-
-
[sıfat]
Ünsüz
-
Gösterişsiz
-
Kılıksız, kıyafetsiz
-
[sıfat]
Ünsüz
- YÜNSÜZ
-
-
[sıfat]
Yünü olmayan
-
[sıfat]
Yünü olmayan
- KONSER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sanatçıların müzik eserlerini bir topluluk önünde çalması veya söylemesi
-
Sürekli gürültü
-
[isim]
Sanatçıların müzik eserlerini bir topluluk önünde çalması veya söylemesi
- SEKANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Belirli bir süre içinde arka arkaya giden şeyler, dizi
-
Bir bütün meydana getiren planlar dizisi
-
Bir melodi veya ritim motifinin gamın değişik derecelerinde tekrarı
-
[isim]
Belirli bir süre içinde arka arkaya giden şeyler, dizi
- TENSİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düzenleme, düzeltme, yoluna koyma
-
[isim]
Düzenleme, düzeltme, yoluna koyma
- FAYANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan, bir yüzü sırlı ve türlü desenlerle bezenmiş, pişmiş balçıktan levha
-
[isim]
Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan, bir yüzü sırlı ve türlü desenlerle bezenmiş, pişmiş balçıktan levha
- YANSIZ
-
-
[sıfat]
Birinden yana olmayan veya bir düşünceye, bir isteğe katılmayan, onu desteklemeyen, yan tutmayan, tarafsız, bitaraf
- "Gerçeklere daha yansız ve sağlıklı gözle bakabiliyorum." (Haldun Taner)
-
Nötr
-
Turnusol gibi bir ayıraç karşısında, asit ve alkali tepkisi göstermeyen, nötr
-
[sıfat]
Birinden yana olmayan veya bir düşünceye, bir isteğe katılmayan, onu desteklemeyen, yan tutmayan, tarafsız, bitaraf
- TONSUZ
-
-
[sıfat]
Ötümsüz
-
[sıfat]
Ötümsüz
- KONSÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Roma'da her yıl seçilen iki devlet başkanından her biri
-
1799'dan 1804'e kadar Fransa'da birlikte görev alan üç devlet başkanından her biri
-
[isim]
Roma'da her yıl seçilen iki devlet başkanından her biri
- TENSİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ağacın düşen yapraklarını toplayıp dibine gömme
-
[isim]
Ağacın düşen yapraklarını toplayıp dibine gömme
- YÖNSÜZ
-
-
[sıfat]
Yönü olmayan
-
Amaçsız
- "O henüz şekilsiz, yönsüz isteklerinin peşinde başıboş bir hayat sürmektedir." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Yönü olmayan
- ŞANSLI
-
-
[sıfat]
Talihi olan, talihli
- "Şanslı günlerinin dışında onu yenene pek rastlanmamıştır." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Talihi olan, talihli
- BİZANS
- ...
- CANSIZ
-
-
[sıfat]
Canını yitirmiş, ölmüş
- "Cansız bir kuş."
-
Canlı olmayan (varlık), camit
-
[zarf]
Güçsüz, mecalsiz bir biçimde
- "Nil'in deminden beri avucumun içinde cansız duran eli kımıldadı, parmaklarımı sıkıyor." (Refik Halit Karay)
-
İlgi uyandırmayan, sönük
- "Cansız bir anlatış."
-
Durgun
- "Bu yıl buğday piyasası biraz cansız."
-
[sıfat]
Canını yitirmiş, ölmüş
- DONSUZ
-
-
[sıfat]
Don giymemiş olan
-
Yoksul
-
Serseri
-
[sıfat]
Don giymemiş olan
- NANSUK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir cins ince, sık dokunmuş patiska
- "Annesine gelince şu anda nansuk üzerine pembe pamukaki ile fisto yapmakta." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir cins ince, sık dokunmuş patiska
- DİNSİZ
-
-
[sıfat]
Dinî inancı olmayan
- "Bana yollarsın onu, dinsizin hakkından imansız gelir, korkma sen." (Ayşe Kulin)
-
Acımasız
-
[sıfat]
Dinî inancı olmayan
- ÖNSEZİ
-
-
[isim]
Hiçbir belirti yokken bir şeyin olacağını sezme, içe doğma, hissikablelvuku, basiret, altıncı duyu veya his
- "Bir önsezi benliğini derinden derine yokluyor kuruntusuna kapılmıştı." (Tarık Buğra)
-
Temellendirilmeyen duygu, verilmemiş olanın, bilinmeyenin, özellikle gelecekle ilgili olanın önceden duyulması
-
[isim]
Hiçbir belirti yokken bir şeyin olacağını sezme, içe doğma, hissikablelvuku, basiret, altıncı duyu veya his
- KONSOL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Duvar kenarına yerleştirilen, üstüne ayna ve başka süs eşyası konulan, çekmeceli mobilya
- "Mektupları götürmüş konsolun üzerine koyuyordu." (Tarık Buğra)
-
Yalnız bir yanındaki dayanak tarafından taşınan, diğer bölümleri boşlukta olan yatay yapı ögesi
- "Konsol kiriş."
-
[isim]
Duvar kenarına yerleştirilen, üstüne ayna ve başka süs eşyası konulan, çekmeceli mobilya