İçinde nel olan 8 harfli 36 kelime var. İçerisinde NEL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nel olan kelimeler listesine ya da Sonu nel ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E L N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EL, EN, LE, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YÖNELTEÇ
-
-
[isim]
Direksiyon
-
Bisikletin ön tekerlek maşası üstüne bağlanmış, iki elle kullanılan yön değiştirme aracı, gidon
-
[isim]
Direksiyon
- TANELEME
-
-
[isim]
Tanelemek işi
-
[isim]
Tanelemek işi
- ABONELİK
-
-
[isim]
Abone olma durumu
-
[sıfat]
Abonelerin sayısı kadar olan
- "On bin abonelik telefon santrali."
-
[isim]
Abone olma durumu
- EFSANELİ
-
-
[sıfat]
Efsanesi olan
- "Tel, insan azmanı bir şeyhe ait iri, siyah, binbir taneli, efsaneli bir tespihe benziyor." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Efsanesi olan
- RASYONEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Akla uygun, aklın kurallarına dayanan, ölçülü, ussal, hesaplı
- "Rasyonel bir çalışma."
-
[sıfat]
Akla uygun, aklın kurallarına dayanan, ölçülü, ussal, hesaplı
- YÖNELTME
-
-
[isim]
Yöneltmek işi, tevcih
-
Bir teleskobu veya gözlem aracını bakılacak yıldıza doğru çevirme işi
-
Öğrencilerin okul yaşamına, izleyecekleri derslere uyumlarını sağlamayı amaçlama, seçecekleri meslekleri yönlendirme işi
-
[isim]
Yöneltmek işi, tevcih
- ŞARAPNEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Patladığında etrafa küçük parçalar saçan bir tür top mermisi
- "Yere uzanınca tepesinde bir şarapnel patlamıştı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Patladığında etrafa küçük parçalar saçan bir tür top mermisi
- ÖZNELLİK
-
-
[isim]
Öznel olma durumu, subjektivite, nesnellik karşıtı
-
[isim]
Öznel olma durumu, subjektivite, nesnellik karşıtı
- YÖNELMEK
-
-
[-e]
Belli bir yön tutmak, yüzünü belli bir yöne doğru çevirmek, teveccüh etmek
-
Amaç olarak benimsemek
- "Şiire veda etti ve sanatın başka bir bölümüne yöneldi, hikâye ve romana." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Hedef almak
- "Suçlamalar bana yöneldi."
-
[-e]
Belli bir yön tutmak, yüzünü belli bir yöne doğru çevirmek, teveccüh etmek
- GENELMEK
-
-
[nsz]
Genişlemek
-
[nsz]
Genişlemek
- DÖNELMEK
-
-
[nsz]
En yüksek noktaya çıktıktan sonra alçalmaya başlamak
-
[nsz]
En yüksek noktaya çıktıktan sonra alçalmaya başlamak
- VİŞNELİK
- ...
- OSMANELİ
- ...
- GENELLİK
-
-
[isim]
Genel olma durumu, yaygınlık, umumiyet
-
Genel düşüncenin, yani kavramın özelliği
-
[isim]
Genel olma durumu, yaygınlık, umumiyet
- GENELEME
-
-
[isim]
Bir düşüncenin başka başka sözlerle yeniden anlatılması
- "Ayakla yayan gittim sözünde geneleme vardır."
-
[isim]
Bir düşüncenin başka başka sözlerle yeniden anlatılması
- MİNELEME
-
-
[isim]
Minelemek işi
-
[isim]
Minelemek işi
- REÇİNELİ
-
-
[sıfat]
Özünde reçine bulunduran
-
[sıfat]
Özünde reçine bulunduran
- ZENNELİK
-
-
[isim]
Zenne rolü
-
[sıfat]
Kadınlara yarar (eşya)
-
[isim]
Zenne rolü
- DİNELMEK
-
-
[nsz]
Ayakta durmak
-
Ayağa kalkmak, dik durmak
-
[-e]
Karşı koymak, kafa tutmak
-
[nsz]
Ayakta durmak
- YÖNELTİM
-
-
[isim]
Yöneltme işi
-
[isim]
Yöneltme işi