İçinde nek olan 7 harfli 22 kelime var. İçerisinde NEK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nek olan kelimeler listesine ya da Sonu nek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EK, EN, KE, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GEÇENEK
-
-
[isim]
Koridor
-
[isim]
Koridor
- ERMENEK
- ...
- BENEKLİ
-
-
[sıfat]
Ufak lekeleri bulunan
- "Altın benekli, mor renkli ipekli bluz giyiyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Ufak lekeleri bulunan
- YETENEK
-
-
[isim]
Bir kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, kabiliyet
- "Gençleri yeteneklerine göre işe yöneltmeli."
-
Bir duruma uyma konusunda organizmada bulunan ve doğuştan gelen güç, kapasite
-
Kişinin kalıtıma dayanan ve öğrenmesini çerçeveleyen sınır
-
Dışarıdan gelen etkiyi alabilme gücü
-
[isim]
Bir kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, kabiliyet
- SEÇENEK
-
-
[isim]
Birinin yerine seçilebilecek bir başka yol, yöntem, tutum, alternatif
-
[isim]
Birinin yerine seçilebilecek bir başka yol, yöntem, tutum, alternatif
- GELENEK
-
-
[isim]
Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane
- "Şair yeni bir dil yaratabilir ama bunun için gereken gücü gelenekten alır." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane
- DÜZENEK
-
-
[isim]
Mekanizma
-
[isim]
Mekanizma
- KESENEK
-
-
[isim]
Görevlilerin aylıklarından her ay belli oranda kesilip bir sosyal güvenlik kurumuna yatırılan para
- "Emeklilik maaşı sade bir vefa borcu değil, ömür boyu bu maksatla toplanmış keseneklerin aylık hâlinde geri verilmesi." (Haldun Taner)
-
Fabrika, çiftlik vb. gelir kaynaklarının gelirini satın alma işi, iltizam
-
[isim]
Görevlilerin aylıklarından her ay belli oranda kesilip bir sosyal güvenlik kurumuna yatırılan para
- PEÇENEK
- ...
- GÖZENEK
-
-
[isim]
Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri
-
Pencere
-
Bir işlemede, örgüde, ipliklerin kesilmesi, ayrı tutulması yoluyla oluşturulan boşluk, ajur
-
Canlı dokularda dış deri üzerindeki küçük, basit açıklık, mesame
-
Bitkilerde solunum ve fotosentez için gerekli oksijen ve karbondioksit alışverişine, suyun buhar olarak dışarı atılmasına yarayan, yaprakların alt yüzeyinde çok sayıda bulunan, hücreler arasındaki küçük deliklerden her biri, mesame
-
Bir malzemenin içinde irili ufaklı boşlukların bulunması durumu, süngerimsi görünüş
-
[isim]
Delikli bir nesnenin deliklerinden her biri
- ÇENEKLİ
-
-
[sıfat]
Çeneği olan
-
[sıfat]
Çeneği olan
- ÇİNEKOP
- ...
- İNEKLİK
-
-
[isim]
İnek ahırı
-
Bönlük
-
Aşırı çalışmaya rağmen anlayamama durumu
-
[isim]
İnek ahırı
- ANEKDOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Hikâyecik, fıkra
- "O, şimdi kulaktan kulağa aktarılan anekdotları, nefis ve veciz esprileri ile anılageliyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Hikâyecik, fıkra
- MENEKŞE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Menekşegillerden, bir veya çok yıllık otsu bir bitki (Viola tricolor)
-
Bu bitkinin mor renkli, güzel kokulu çiçeği
-
[isim]
Menekşegillerden, bir veya çok yıllık otsu bir bitki (Viola tricolor)
- AĞBENEK
-
-
[isim]
Ağ görünüşünde olan, arpa yapraklarına yerleşerek oldukça önemli zararlara yol açan, açık veya koyu kahverengi asklı mantar
-
Bu mantarın yol açtığı ekin hastalığı
-
[isim]
Ağ görünüşünde olan, arpa yapraklarına yerleşerek oldukça önemli zararlara yol açan, açık veya koyu kahverengi asklı mantar
- DÖNEKÇE
-
-
[sıfat]
Dönek gibi
-
Döneğe yakışacak biçimde
-
[sıfat]
Dönek gibi
- KEPENEK
-
-
[isim]
Çobanların omuzlarına aldıkları dikişsiz, kolsuz, keçeden üstlük, aba (II)
-
[isim]
Çobanların omuzlarına aldıkları dikişsiz, kolsuz, keçeden üstlük, aba (II)
- GÖRENEK
-
-
[isim]
Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı
- "Muhitin ve göreneğin şımarttığı bu kız beni de tahrik ederse ne yapacaktım?" (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı
- ÖRTENEK
-
-
[isim]
Hayvanların vücudunu örten deri, kıl, tüy, pul vb. dokuların bütünü
-
Bazı organları örten zarlar
-
[isim]
Hayvanların vücudunu örten deri, kıl, tüy, pul vb. dokuların bütünü