Sonunda ata olan 38 kelime var. ATA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ata olan kelimeler listesine ya da başında ata olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ALAMANATA, MASKARATA
ÇİKOLATA, KALAMATA, LİMONATA, MUGALATA, RÖVEŞATA
BARBATA, BURGATA, CURNATA, FALÇATA, FIRKATA, GIRNATA, KAYNATA, MAZBATA, SAFSATA, SULFATA
AKSATA, BALATA, BARATA, BOĞATA, CIVATA, KANATA, KAVATA, KERATA, LİVATA, PASATA, PİYATA, SALATA, ŞAMATA, SOMATA
İHATA, TRATA
DATA, HATA, LATA, PATA
ATA
A A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ATA
2 Harfli Kelimeler
AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MASKARATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Ayakkabının üst yüzünün ön tarafında dikişle ayrılan burun bölümü
-
[isim]
Ayakkabının üst yüzünün ön tarafında dikişle ayrılan burun bölümü
- ALAMANATA
- ...
- ÇİKOLATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kakaonun içerisine şeker, süt, fıstık, fındık vb. katılarak yapılan bir tür tatlı yiyecek
-
[isim]
Kakaonun içerisine şeker, süt, fıstık, fındık vb. katılarak yapılan bir tür tatlı yiyecek
- RÖVEŞATA
- ...
- LİMONATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Su, şeker ve limon suyundan yapılan şerbet
- "Fahri'nin canı soğuk bir limonata istiyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Su, şeker ve limon suyundan yapılan şerbet
- MUGALATA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yanıltacak söz
- "Bu adam mugalataya, laf cambazlığına pabuç bırakmaz." (Haldun Taner)
-
Yanıltmaca
-
[isim]
Yanıltacak söz
- KALAMATA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir tür etli ve büyük zeytin
-
[isim]
Bir tür etli ve büyük zeytin
- KAYNATA
-
-
[isim]
Kocaya veya kadına göre birbirlerinin babası, kayınbaba, kayınpeder
- "Kaynatası belki ısrardan vazgeçer korkusuyla çabucak kabul etti." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kocaya veya kadına göre birbirlerinin babası, kayınbaba, kayınpeder
- CURNATA
-
-
[isim]
Bıldırcın sökünü
-
[isim]
Bıldırcın sökünü
- GIRNATA
-
-
[isim]
Klarnet
- "Bir Çingene gırnatası çalıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Klarnet
- MAZBATA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tutanak
-
[isim]
Tutanak
- BARBATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kalelerde mazgal ve mazgal siperlerinin oluşturduğu girintili çıkıntılı dış duvarların üst bölümü, kale korkuluğu
-
[isim]
Kalelerde mazgal ve mazgal siperlerinin oluşturduğu girintili çıkıntılı dış duvarların üst bölümü, kale korkuluğu
- BURGATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tel ve bitkisel halatların inç olarak çevresini belirten, 2,54 cm'ye eşit olan birim
-
[isim]
Tel ve bitkisel halatların inç olarak çevresini belirten, 2,54 cm'ye eşit olan birim
- SULFATA
-
-
[isim]
Kinin sülfatı ve genel olarak kinin tuzu
- "Sizin sulfatalarınız tesir etmiyor. İçine nişasta karıştırıyorsunuz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kinin sülfatı ve genel olarak kinin tuzu
- FIRKATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
10-15 çift kürekli, hızlı, eski bir savaş gemisi
-
[isim]
10-15 çift kürekli, hızlı, eski bir savaş gemisi
- SAFSATA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boş, temelsiz, asılsız söz
- "Türk Cumhuriyeti, varlığını, istiklalini safsatalarla tehlikeye maruz bırakamaz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Boş, temelsiz, asılsız söz
- FALÇATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Eğri kunduracı bıçağı
-
[isim]
Eğri kunduracı bıçağı
- ŞAMATA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gürültü, patırtı
- "Bu berbat şamata arasında yarım saat kadar bekledim." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Amma da şamata ettin be çorbacı, dedi." (Haldun Taner)
- "... haykırarak, şamata kopararak, yarı havada, yarı yerde koşup kendilerini çeşmenin yalaklarına atarlardı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Gürültü, patırtı
- SOMATA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bademden yapılan bir şerbet, badem sübyesi
-
[isim]
Bademden yapılan bir şerbet, badem sübyesi
- AKSATA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alışveriş, ahzüita
- "Şarap satacağım, ben aksatama bakarım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Alışveriş, ahzüita