İçinde nda olan 8 harfli 38 kelime var. İçerisinde NDA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nda olan kelimeler listesine ya da Sonu nda ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A D N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AD, AN

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MANDALLI

  1. [sıfat] Üzerinde mandal bulunan
  2. Mandalla kapatılmış olan (kapı, pencere)
  3. Mandalla ipe tutturulmuş

SANDALET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yalnız tabanı bulunan, ayağa kordon ve kayışla bağlanan açık ayakkabı, sandal (III)

UGANDALI
...
MANDATER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Mandacı

YAKINDAN

  1. [zarf] Yakın bir yerden, yakın olarak
    • "Yakından bakılırsa iyi görülür."
  2. Çok dikkatli, titiz bir biçimde
    • "Hükûmet gibi müttefik kuvvetlerin ajanları da olayları yakından gözetliyorlardı." (Tarık Buğra)

MEYDANDA

  1. [sıfat] Ortada, belli, açık, aşikâr
    • "Bu genç bir deve idi. Semeri yoktu. Çok tüylü kamburu meydandaydı." (Ömer Seyfettin)

KUMANDAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Komutan
    • "Jandarma kumandanı ölüm haberini âdeta resmî tebliğ gibi civara telefonla bildirmiş." (Reşat Nuri Güntekin)

VATANDAŞ

  1. [isim] Yurttaş
    • "Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." (Atatürk)

ZİNDANCI

  1. [isim] Zindan bekçisi

FUNDALAR

  1. [isim] Fundagillerle birlikte bunlara benzeyen daha başka familyaları da içinde toplayan bir bitki takımı

SAMANDAĞ
...
KUNDAKÇI

  1. [isim] Yangın çıkarmak için kundak koyan kimse
    • "Fakat ne çare ki Rum kundakçıları tarafından baştan başa yakılıp yıkılmış." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Tüfek kundakları yapan kimse
  3. Ara bozucu

SANDALYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası
    • "Sandalyelerimizden doğrulduk, el sıktık, yer gösterdik." (Refik Halit Karay)
  2. Makam, koltuk, mevki
    • "Bunların gençliğe karşı aldıkları vaziyeti ben biraz sandalye vehminden doğmuş telakki ediyorum." (Halide Edip Adıvar)

ALABANDA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Deniz teknelerinin iç yanları, borda karşıtı

YALANDAN

  1. [zarf] Gerçek olmayarak, yapmacık bir biçimde, oyun olsun diye, yalancıktan, sureta
    • "İşine gitmemek için yalandan hasta olduğu haberini verdi."
  2. Gösteriş olsun diye, özen göstermeden, önem vermeyerek, üstünkörü
    • "Yalandan bir temizlik yapıverdiler."

FUNDALIK

  1. [isim] Funda ile kaplı yer
    • "Çok geçmeden bölük, arkasında ince bir toz bulutu bırakıp dikenli fundalıklar arasından tespih dizisi gibi aktı." (Atilla İlhan)

HAKKINDA

  1. [zarf] İlgili olarak, üzerine
    • "Kocasının sağlığı hakkında bilgi istiyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KARINDAŞ

  1. [isim] Kardeş

TİRENDAZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Ok atan
  2. Becerikli, elinden iş gelir
    • "Tirendaz bir ev hanımı."
  3. Temiz ve zarif giyinmiş

ZAMANDAŞ

  1. [sıfat] Aynı zamanda yapılan veya gerçekleşen

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü