İçinde nda olan 8 harfli 38 kelime var. İçerisinde NDA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nda olan kelimeler listesine ya da Sonu nda ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A D N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AD, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MEYDANDA
-
-
[sıfat]
Ortada, belli, açık, aşikâr
- "Bu genç bir deve idi. Semeri yoktu. Çok tüylü kamburu meydandaydı." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Ortada, belli, açık, aşikâr
- ENDAZELİ
-
-
[sıfat]
Ölçülü
-
[sıfat]
Ölçülü
- SANDALCI
-
-
[isim]
Sandal (II) işleten kimse
-
[isim]
Sandal (II) işleten kimse
- SONDAJCI
-
-
[isim]
Sondalamacı
-
[isim]
Sondalamacı
- SANDALYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası
- "Sandalyelerimizden doğrulduk, el sıktık, yer gösterdik." (Refik Halit Karay)
-
Makam, koltuk, mevki
- "Bunların gençliğe karşı aldıkları vaziyeti ben biraz sandalye vehminden doğmuş telakki ediyorum." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası
- ALTINDAĞ
- ...
- ALABANDA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Deniz teknelerinin iç yanları, borda karşıtı
-
[isim]
Deniz teknelerinin iç yanları, borda karşıtı
- TURFANDA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Mevsimin başında ilk yetişen (meyve, sebze)
-
Yeni, ilk kez ortaya çıkan
-
[sıfat]
Mevsimin başında ilk yetişen (meyve, sebze)
- JANDARMA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yurt içinde genel güvenliği ve kamu düzenini korumakla görevli, yasa ve nizamların koyduğu hükümlerin yürütülmesini ve bunlara dayanan hükûmet emirlerinin yerine getirilmesini sağlayan silahlı askerî kuvvet
-
Bu kuvvette görevli olan kimse
-
[sıfat]
Açıkgöz
-
[isim]
Yurt içinde genel güvenliği ve kamu düzenini korumakla görevli, yasa ve nizamların koyduğu hükümlerin yürütülmesini ve bunlara dayanan hükûmet emirlerinin yerine getirilmesini sağlayan silahlı askerî kuvvet
- BİNDALLI
-
-
[isim]
Çoğunlukla mor kadife üzerine sırma ile kabartma dal, yaprak ve çiçek işlenmiş giysi veya örtü
-
[isim]
Çoğunlukla mor kadife üzerine sırma ile kabartma dal, yaprak ve çiçek işlenmiş giysi veya örtü
- HAKKINDA
-
-
[zarf]
İlgili olarak, üzerine
- "Kocasının sağlığı hakkında bilgi istiyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
İlgili olarak, üzerine
- ZARFINDA
-
-
[zarf]
Belli bir sürede, belli bir süre içinde
- "Aynı yorganı bir ay zarfında üç beş defadan fazla kullanmazdı." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Belli bir sürede, belli bir süre içinde
- KUNDAKÇI
-
-
[isim]
Yangın çıkarmak için kundak koyan kimse
- "Fakat ne çare ki Rum kundakçıları tarafından baştan başa yakılıp yıkılmış." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Tüfek kundakları yapan kimse
-
Ara bozucu
-
[isim]
Yangın çıkarmak için kundak koyan kimse
- ZIMNINDA
-
-
[zarf]
Dolayısıyla, için
- "Buraya bir iş zımnında geldim."
-
[zarf]
Dolayısıyla, için
- YAKINDAN
-
-
[zarf]
Yakın bir yerden, yakın olarak
- "Yakından bakılırsa iyi görülür."
-
Çok dikkatli, titiz bir biçimde
- "Hükûmet gibi müttefik kuvvetlerin ajanları da olayları yakından gözetliyorlardı." (Tarık Buğra)
-
[zarf]
Yakın bir yerden, yakın olarak
- MANDARİN
-
Kelime Kökeni : Portekizce
-
[isim]
Avrupalıların Çin devlet memurlarına verdikleri ad
-
[isim]
Avrupalıların Çin devlet memurlarına verdikleri ad
- UGANDALI
- ...
- FUNDALIK
-
-
[isim]
Funda ile kaplı yer
- "Çok geçmeden bölük, arkasında ince bir toz bulutu bırakıp dikenli fundalıklar arasından tespih dizisi gibi aktı." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Funda ile kaplı yer
- SAMANDAĞ
- ...
- YALANDAN
-
-
[zarf]
Gerçek olmayarak, yapmacık bir biçimde, oyun olsun diye, yalancıktan, sureta
- "İşine gitmemek için yalandan hasta olduğu haberini verdi."
-
Gösteriş olsun diye, özen göstermeden, önem vermeyerek, üstünkörü
- "Yalandan bir temizlik yapıverdiler."
-
[zarf]
Gerçek olmayarak, yapmacık bir biçimde, oyun olsun diye, yalancıktan, sureta