İçinde nak olan 9 harfli 29 kelime var. İçerisinde NAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nak olan kelimeler listesine ya da Sonu nak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAN
2 Harfli Kelimeler
AK, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BOŞNAKLIK
- ...
- DAYANAKLI
-
-
[sıfat]
Dayanağı olan
-
[sıfat]
Dayanağı olan
- ÇANAKKALE
- ...
- TIRNAKLIK
-
-
[isim]
Bir kutunun kapağı üzerinde bulunan ve kapağın tırnakla çekilip açılmasını sağlayan yanlamasına çentik
-
Tırnak yeri
-
Namlunun üzerinde bulunan kertik
-
[isim]
Bir kutunun kapağı üzerinde bulunan ve kapağın tırnakla çekilip açılmasını sağlayan yanlamasına çentik
- KONAKLAMA
-
-
[isim]
Konaklamak işi
-
[isim]
Konaklamak işi
- NAKŞETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Süslemek, bezemek, nakış yapmak
-
Kalıcı ve etkili olmasını sağlamak
- "Yüzünü hayalime nakşetmek için kalbimin bütün kuvvetiyle bakıyordum." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[-i]
Süslemek, bezemek, nakış yapmak
- NAKUALOFA
- ...
- NAKLETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Nakil işini yapmak, bir yerden başka bir yere geçirmek, iletmek
- "İkisi de koluna girerek hastayı otomobile naklettiler." (Peyami Safa)
-
Anlatmak, aktarmak
- "Olanı biteni, olduğu gibi bir bir nakledeyim de yüreğiniz rahat etsin." (Sermet Muhtar Alus)
-
[-i]
Nakil işini yapmak, bir yerden başka bir yere geçirmek, iletmek
- NAKZETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Bozmak
- "Yemini nakzetmek."
-
Yargıtay, bir mahkemenin yargısını yerinde veya yolunda bulmayarak geri çevirmek
-
[-i]
Bozmak
- NAKKAŞLIK
-
-
[isim]
Nakkaş olma durumu
-
Nakkaşın işi
-
[isim]
Nakkaş olma durumu
- İNAKÇILIK
-
-
[isim]
Dogmacılık
-
[isim]
Dogmacılık
- ŞAPADANAK
-
-
[zarf]
Ansızın
- "Şapadanak sorar."
-
"Şap" diye ses çıkarak
- "Şapadanak düşüp bayılacaktım."
-
[zarf]
Ansızın
- ANAKRONİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Çağı geçmiş, çağa uymaz, eskimiş
- "Diplomasi bu gülünç duruma neden düşmüştür? Çünkü o, bu devrin göreneklerine ve geleneklerine saplanıp kalmış anakronik bir müessesedir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Tarihlendirmede yanılgı içinde bulunan
-
[sıfat]
Çağı geçmiş, çağa uymaz, eskimiş
- DOKUNAKLI
-
-
[sıfat]
Etkili, insanın içine işleyen, müessir
- "Seni anlıyorum kızım dedim. Aklıma daha dokunaklı bir söz gelmedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Etkili, insanın içine işleyen, müessir
- OLANAKSIZ
-
-
[sıfat]
Olanağı olmayan, olma ihtimali bulunmayan, gayrimümkün, imkânsız
-
[sıfat]
Olanağı olmayan, olma ihtimali bulunmayan, gayrimümkün, imkânsız
- NAKLİYECİ
-
-
[isim]
Taşımacı
-
[isim]
Taşımacı
- OKUNAKSIZ
-
-
[sıfat]
Açık ve düzgün harflerle yazılmamış, kolaylıkla okunamayan (yazı)
-
[sıfat]
Açık ve düzgün harflerle yazılmamış, kolaylıkla okunamayan (yazı)
- TUTANAKÇI
- ...
- MÜNAKALAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ulaştırma
-
[isim]
Ulaştırma
- NAKIŞLAMA
-
-
[isim]
Nakışlamak işi
-
[isim]
Nakışlamak işi